• Nombre de visites :
  • 1524
  • 15/8/2012
  • Date :

İmam Hasan (a.s)'ın Sabrı -3

imam hasan (a.s)ın sabrı

Toplantının sonunda Muaviye şunları söyledi: "Amr güzel konuştu, fakat mantığı tutarsızdı. Mervan da ne konuştuysa, yenildi." Sonra Ziyad'a döndü ve şöyle dedi: "Sen niye konuya girdin ki! Kartalın pençesine düşmüş bir keklik gibi seni esir aldı." Amr b. As ona şu cevabı verdi: "Bizim arkamızdan ok atan sen değil miydin!" Muaviye şu karşılığı verdi: "Şu hâlde ben de cahillikte sizin ortağınızım! Babası Allah'ın Peygamber'i, geçmiş ve gelecek nesillerin efendisi, annesi dünya kadınlarının önderi Fatıma-ı Zehra olan birine karşı neyle övünülebilir!" Sonra Amr'a döndü ve şöyle dedi: "Allah'a yemin ederim ki, eğer Şam halkı bu konuşmayı duyarsa, rezil oluruz." Amr kurnazlıkla şunları söyledi: "Evet o seni bıraktı. Fakat Mervan ve Ziyad'ı en alttaki değirmen taşı gibi sıkıştırdı ve çiğnedi." Ziyad pervasızca söyledi: "Evet, söylediğiniz gibidir. Fakat ne pahasına olursa olsun bizimle onun arasına nifak atmak isteyen de Muaviye'dir." Gördüğünüz gibi, Ziyad da, Zübeyr'in oğlu da bu tartışma ve kavgaların Muaviye'nin tertibiyle gerçekleştiğine tanıklık etmektedirler. Onun maksadı fitne çıkarmaktı. Nitekim İmam Hasan da onlara verdiği cevaplar da Muaviye'nin bu  maksadına işaret etmiştir. Söylendiğine göre, Abdullah b. Abbas, İmam Hasan'la yalnız kaldığında onun iki kaşının arasını öptü ve dedi ki: "Kurban olayım sana, ey amca oğlu! Allah'a yemin ederim ki, bilgi deryan daima dalgalanmaktadır. Şunların üzerine nasıl da hücum ettin ve ...oğullarından intikamımı aldın."  Bu tartışmalarda yapılan konuşmalar edebî zarafet ve sanat değeri itibariyle Arap edebiyat mirasının aslını oluşturacak parlaklıktadır. Bir kere bu konuşmaların söz konusu kişiler tarafından yapıldığı açıktır. Ayrıca konuşmaların düzenleniş biçimi, o dönemin edebî tartışmalarının en parlak örneklerinden birini oluşturmaktadır. Ama bizi bu bölümün akışı içinde söz konusu konuşmaları bütünüyle aktarmaktan alıkoyan şey, Emevîlerin yalancılıklarını, gerçeğe aykırılıklarını ve iğrenç sövgülerini en ileri boyutlara kadar vardırmış olmalarıdır. Neticede düşmanlarını aşağılayalım derken kendilerini rezil etmiş olmalarıdır. Bu tartışmalarda yapılan konuşmaların metnini sunmaktan kaçındık; bir gerçeği aktarmaktan da kendimizi alamadık. Ki bu da şu anda üzerinde durduğumuz "İmam Hasan'ın Sabrı" konusuyla da bağlantılıdır. Çünkü Hasan'ın karşısında yer alan grubun iğrenç davranışlarını, buna karşılık İmam Hasan'ın (a.s) akıllara durgunluk veren sabrını ve olağanüstü tahammül gücünü gözler önüne sermektedir.

Evet Muaviye'nin bu tartışmalar bağlamında sergilediği husumet ve düşmanlık diğer cephelerde sergilediği husumet ve düşmanlıkla aynı türdendi. Bunda en ufak bir kuşkumuz yoktur ki, bu toplantılar önceden plânlanmış ve hesaplanmıştı. Bu tür toplantıların gerisinde özel bir siyasî amaç vardı. Bu bakımdan bu toplantıları, Muaviye'nin İmam Hasan ve taraftarlarına karşı savaşım verdiği bir diğer savaş alanı olarak değerlendirmek mümkündür. Sıcak savaşın ardından soğuk savaş yürütüyordu. Bu savaş başka alanlarda da sürüyordu. Bu alanların bazısına ilerideki bölümlerde değineceğiz.


İmam Hasan (a.s)'ın Sabrı -1

İmam Hasan (a.s)'ın Sabrı -2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)