Kur'an'da Rüya -4
Allame Seyyid Muhammed Hüseyin Tehrani, uykunun hakikati hakkında şöyle yazmaktadır: “Uyku halinde ruh soyut âleme doğru hareket etmektedir. Bu âlem en düşük melekut, suret ve misal âlemidir. Beden yeryüzünde kalmaktadır. Ölüm anında da ruh o âleme veya en yüce melekutta mana âlemine ve nefis âlemine doğru hareket etmektedir. Bu durumda bedeni yeryüzünde terk etmektedir. Dolayısıyla uyku birkaç saatlik ölümdür, ölüm ise daimi ve sürekli bir uykudur. Birkaç yıllık ölüm ile birkaç yüz yıllık ölüm arasında ise hiçbir fark yoktur. Nitekim birkaç dakikalık uyku ile birkaç saatlik, hatta Ashab-ı Kehf’in 309 yıllık uykusu arasında da hiçbir farklılık yoktur.
Kur’an’da Rüyanın Hakikati
Bu söylenilenlerden de anlaşıldığı üzere rüyanın hakikati ve mahiyeti bir yere kadar açıklığa kavuşmuş oldu. Bazı rüyalar aynı şekilde veya az bir yorumla dış âlemde gerçekleşmektedir. Maddi yorumlar, bu rüyaları beyan etmekten acizdir. Oysa ruhsal yorumlar, bu konuyu açıklayabilmektedir. Zira insanın ruhu bedenden ayrılınca ve ruhlar âlemiyle irtibata geçince, geçmiş ve gelecek hakkında bir çok hakikatleri elde etmektedir. Bu da doğru rüyaların esasını teşkil etmektedir.
Kur’an’ın beyan ettiği rüyalardan biri Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) sadık rüyasıdır. Bu rüya fetih suresi, 27. Ayette beyan edilmiştir. Peygamber (s.a.a) Medine’de ashabıyla birlikte Umre için Mekke’ye gittiğini rüyasında gördü bu rüyasını ashabına beyan etti. Onlar sevindiler, ama ashabı, bu rüyanın hemen o yıl gerçekleşeceğini sandıkları için müşriklerin Mekke’ye girişlerini Hudeybiye’de engellediğini görünce, şek ve şüpheye kapıldılar. Peygamber’in rüyasının doğru olmadığını sandılar. Bu rahmani rüyanın sıhhati hususunda kuşkuya düştüler.
Peygamber (s.a.a) bu soruya cevap olarak şöyle buyurdu: “Ben sizlere, rüyanın bu yıl gerçekleşeceğini söyledim mi?”
Fetih suresi, 27. Ayet, bu bağlamda Medine’ye geri dönülürken nazil oldu ve Peygamber’in doğru rüyasını teyit ederek mutlaka gerçekleşeceğini beyan etti.
“Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.”[10]
Kur’an’da Rüya Çeşitleri
Kur’an-ı Kerim farklı surelerde, farklı rüyalar beyan etmiştir. Özetle şöyle beyan etmek gerekir:
A- Apaydın bir gelecek müjdesi
Geleceği müjdeleyen rüyalardan biri Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) Fetih suresi, 27. Ayette yer alan Sadık rüyası ile Hz. Yusuf’un (a.s) rüyasıdır.
Yusuf (a.s) rüyasında on bir yıldızın, ayın ve güneşin kendisine secde ettiğini görmüştür.
“Hani Yusuf babasına, “Babacığım! Rüyamda on bir yıldız, güneş ve ayın bana secde ettiklerini gördüm” demişti”[11]
Babasının Yusuf’un rüyası hakkındaki tabir ve tevili şuydu ki Yusuf kudrete erişecek, böylece kardeşleri babası ve annesi onun karşısında saygıyla eğilecektir.
[10] Fetih suresi, 27. ayet
[11] Yusuf suresi, 4. ayet
Kur'an'da Rüya -1
Kur'an'da Rüya -2