İslam tarihinde İkinci Akabe Biati
Mus'ab b. Umeyr, Yesrib sokaklarını ve topluluklarını dolaşarak halka Allah'ın ayetlerini okudu ve Kur'ân etkisi ile gönülleri harekete geçirdi. Bu çabaların sonucu olarak çok sayıda kişi İslâm risaletine iman etti.
İslâmiyet'in heyecanı kalplerde Hz. Peygamber (s.a.a) ile buluşmaya, onun engin feyzinden pay almaya ve onun şehirlerine göç etmesine yönelik büyük bir arzu uyandırdı.
Bi'setin on ikinci yılının hac mevsimi yaklaştığında, Yesribli hacı kafileleri Mekke'ye doğru yola çıktı. O güne kadar Müslüman olan yetmiş üç erkek ile iki kadın da bu kafileler arasında idi. Hz. Peygamber (s.a.a) Yesribli Müslümanlara Akabe'de buluşacağını vaat etti. Bu buluşma teşrik günlerinin ortalarında bir gece yarısı gerçekleşecekti. Yesribli Müslümanlar bu buluşmayı gizli tuttular.
Gecenin üçte birlik bölümü geçince, gözlerden uzak bir gizlilik içinde Müslümanlar saklandıkları yerlerden çıkarak bir yerde toplandılar ve Resulullah'ı (s.a.a) beklemeye koyuldular. Bir süre sonra Hz. Peygamber (s.a.a) yanına aldığı akrabasından birkaç kişi ile birlikte çıkageldi. Onun gelişi ile toplantı başladı. Önce Yesribliler konuştu. Arkasından Hz. Peygamber (s.a.a) bir konuşma yaptı. Kur'ân'dan birkaç ayet okuduktan sonra dinleyenleri Allah'a çağırdı ve İslâm'a teşvik etti.
Bu defadaki biat daha net, daha açık ve daha üst düzeyli mükemmellikte oldu. İslâm'ın bütün yönleri, bütün hükümleri, savaşta ve barışta nasıl davranılacağı, neler yapılacağı ayrıntılı olarak ele alındı. Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.a) Yesribli Müslümanlara: "Kadınlarınızı ve çocuklarınızı koruduğunuz bütün tehlikelerden beni de koruyacağınıza dair bana biat etmenizi istiyorum." dedi. Onlar da ayağa kalkarak Resulullah'a (s.a.a) biat ettiler.
Bu buluşma sonunda Yesribli Müslümanlar tarafında bir endişe şuuru belirdi. Ebu Heysem b. Teyyihan bu kaygıyı şöyle dile getirdi: "Ey Allah'ın Resulü, bizimle şu adamlar arasında (Yahudileri kastediyor) birtakım ipler (ilişkiler) var. Şimdi biz bunları keseceğiz. Fakat eğer biz böyle yaparsak ve ardından Allah, bizi bırakıp kavmine dönmeni sana tercih ettirirse nasıl olur?" Bu sözler üzerine Hz. Peygamber (s.a.a) gülümsedi ve şöyle dedi: "Kanın karşılığı kan ve yıkımın karşılığı yıkımdır. Sizinle savaşanlar ile ben de savaşır ve sizinle barış yapanlar ile ben de barışık olurum."[1]
Arkasından Hz. Peygamber (s.a.a): "Aranızdan on kişi başkan seçip çıkarın. Bunlar kavimleri içinde olup biten her şeyi gözetmekle görevli olacaklar." dedi. Hz. Peygamber'in bu emri üzerine Yesribli Müslümanlar dokuzu Hazreç kabilesinden ve üçü Evs kabilesinden olmak üzere aralarından on iki kişiyi seçtiler. Hz. Peygamber (s.a.a) bu on iki kişiye şunları söyledi:
"Sizler kavminiz arasında olup bitecek her şey konusunda kefilsiniz. Tıpkı havarilerin, Meryem oğlu İsa karşısında kefil olmaları gibi. Ben ise kavmim üzere kefilim."[2]
Hikmetli bir yönlendirme, bütün imkânları isabetli şekilde kullanma ve derin siyasî bilinç sayesinde Resulullah (s.a.a), ilâhî risaletle ileriye yönelik adımlar atıyordu ve bütün bu adımlarında ilâhî vahiy ona doğruyu gösteriyor, onu sürekli yönlendiriyordu. Biat töreni sona erince, Hz. Peygamber (s.a.a) kendisine biat eden Yesriblilere kaldıkları yere dönmelerine izin verdi. Giderlerken onlara müşriklere karşı güç kullanmaya kalkışmamaları talimatını verdi. Çünkü yüce Allah henüz savaşma izni vermemişti.
Kureyşliler Yesribli Müslümanların Hz. Peygamber'e (s.a.a) sağladıkları desteğin yol açacağı kuşatıcı tehlikenin kötü sonuçlarını anlamakta gecikmediler. Kapıldıkları öfkenin ve kötülük yapma dürtüsünün etkisi altında Hz. Peygamber (s.a.a) ile Yesribli Müslümanlar arasına girmeye kalkıştılar. Fakat Hz. Hamza ile Hz. Ali (üzerlerine selâm olsun), Akabe toplantısının yapıldığı yerin kapısında güvenlik bekçileri idiler. Bunu gören Kureyşliler ümitsizlik ve hayıflanma duyguları içinde geri döndüler.[3]
[1]- es-Siretu'n-Nebeviyye, c.1, s.438; Tarih-i Taberî, c.2, s.441; Menakıb-u Âl-i Ebi Talip, c.1, 181
[2]- Tarih-i Taberî, c.2, s.442; es-Siretu'n-Nebeviyye, c.1, s.443; el-Menakıb, c.1, s.182
[3]- Tefsiru'l-Kummî, c.1, s.272
İslam tarihinde İkinci Akabe Biati
Mekke de Risaletin Açılımı ve Önündeki Engeller