Şeytanın İnsan Kılığına Girmesi-2
Bizim en önemli sorunumuz, Kuran-ı Kerim’in diğer âlemlerle ilgili yaptığı bütün açıklamalara ve bunca rivayete inanmayışımızdır! Allah (c.c.) Kuran-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“O, göklerde ve yerde olan her şeyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir.”
Şeytanın insan bedenine girmesi ve onunla ilişki kurması insanın içinde herhangi bir şeye karşı vesvese oluşturması ile meydana gelmektedir. Bu nedenle, insanın bu tür olumsuz zararlı vesveselere karşı koyması oldukça zordur.
Öte yandan, bizler şeytanın basit ve sade olduğunu düşünüyoruz. Oysa ki şeytan hadis ve rivayetlerden anlaşılacağı üzere, her meselede bütün şeytanları ve kâfir cinleri toplamakta ve insanı aldatmak için çeşitli yollar denemektedir. Bizler henüz şeytanın bu saldırıları nasıl gerçekleştirdiğini tasvir edemiyoruz; ama Ayetullah Behcet şeytanın desiselerine maruz kalan insanı meydanda dört bir yandan üzerine kurşun yağan bir insana benzetmiştir.
Sözünü ettiğimiz öğretim üyesi, insanın şeytanın ordusu karşısında sonsuz ilahi azamete sığındığını belirterek “ bununla birlikte insan hidayet esasına dayalı ilahi sünnet ve yaratılış gereği kolayca şeytani güçlere galip gelebilir” dedi. (?)
Allame Tabatabai, Kuran’ın muhkem ayetlerinden getirdiği örneklerle cinler âlemine ilişkin hususları şöyle sıralamaktadır: Cinler âlemi insanın yaratılışının bir parçasıdır. Gözle görülmezler. İnsan yaratılmadan önce cin taifesi vardı. Cinler ateşten yaratılmıştır. İnsan hayatında olduğu gibi cinlerin hayatında da doğmak, yaşamak, ölmek ve ahiret hayatı vardır. Kadın-erkek iki cins halinde yaratılmışlardır. Bazı insanlar kendi irade ve istekleriyle cinlerin emrine girebilmektedir.
Şeytanın vesvese ve telkinleri, insan üzerinde o kadar etkili olabilmektedir ki, hatta bazen insan var gücüyle sarıldığı bu vesveselerin etkisiyle, şeytanı bile şaşırtacak şekilde, şeytana taş çıkartacak konuma gelmektedir.
Bir başka husus, şeytanın maşası olan her bir insanın, daha önce de söylediğimiz gibi, bunu ya kendi iradesi ile ya da başka bir insanın isteği ile yapmasıdır. Çünkü insan kâinattaki yaratıklar arasında en yüksek mertebeye sahiptir.
İnsanın yaratılışı gereği iki tabiatı vardır. Biri, Yaratandan ötürü yaratılanları sevmek suretiyle hâsıl olan kemale erme arzusu; diğeri ise noksanlıktan nefret emektir. Şeytandan nefret etmek, insanın kemale ermesini hızlandıran bir yoldur.
Şeytanın insana musallat olması insanın iradesi ile mümkündür. Şeytanın bize nüfuz etmesini önlemek ve bu husustaki irademizi daha da güçlendirmek istiyorsak, Allah (c.c.)’nun haram ve helal kıldığı konularda ve hatta şüpheli konularda bile daha hassas davranmamamız gerekir.
Şeytanın İnsan Kılığına Girmesi-1
İnsî ve Cinnî Şeytanlar