İmam Humeyni’ye Göre Küresel İstikbarla Mücadele İlkeleri -1
"İmam Humeyni’nin istikbarla mücadelede gündeme getirdiği ilk ilke şudur; dünyanın müstekbir güçleri ortadan kalkmadıkça insanlar barış, saadet güvenlik ve huzur içinde yaşayamayacaklardır."
Amerika’nın İran’daki kuklaları tarafından 19 Ağustos 1953’te gerçekleştirilen utanç verici askeri darbeden sonra Muhammed Rıza Şah Pehlevi ikinci defa işbaşına gelmişti. Bu tarihten itibaren Amerikalılar İran tarihindeki değişimlerde önemli roller ifa ettiler.
”” Amerikalıların farklı şekillerde İran’a müdahaleleri
”” Birçok askeri müsteşarın İran’a gönderilmesi ve silahlı kuvvetler üzerindeki hâkimiyetleri
”” Utanç verici kapitülasyonların onaylanması ve İran’daki Amerikalıların dokunulmazlığı
”” Amerikalı yetkililerin İran’a yolculukları
”” Şahın Amerika’ya yolculukları ve Amerika’nın İran şahını ve zalimce uygulamalarını desteklemesi; aydınların, âlimlerin ve bilinçli halkın öfkesine ve rahatsızlığına neden oldu ki bunun en açık örneğini İmam Humeyni’nin mesajlarında görmek mümkündür.
İmam Humeyni bu cesur mücadelesinde Amerika’nın, İsrail’in ve bunların kölesi olan Muhammed Rıza Pehlevi’nin gerçek yüzünü ifşa etmiş ve böylece devrimci Müslüman halkın Amerika’ya olan nefretini harekete geçirmiştir. Tabi buna karşılık Amerikalılar da baskılarını artırma yönüne gittiler.
Nihayetinde İmam Humeyni önderliğindeki Müslüman halkın çabaları meyvesini vermiş, 2500 yıllık şahlık rejimi yıkılmış ve İmam Humeyni’nin emri ile Mühendis Bazergan’ın başbakanı olduğu geçici hükümet çalışmalarına başlamıştır.
Bununla birlikte, Bazergan ve kabinesindeki yetkililer uzlaşıcı yapılara sahip kimselerdi. Bu durum devrimci ruha sahip halk ile çelişiyordu ve hükümet halkın devrimci duygularına cevap veremiyordu. İşte bu dönemde devrim karşıtı ve saltanat taraftarı unsurlar iç ihtilaflar çıkarmaya başladılar. Bu dönemde siyasi gruplaşmaların oluşması, Kürdistan, Sistan ve Beluçistan’ı parçalama istekleri, Amerikalı casusların geçici hükümetteki etkileri, Amerika’nın casusluk yuvası büyükelçiliğinden yönlendirilen karışıklıkları hükümetin engelleyememesi neredeyse devrimi asıl yolundan saptırmak ve halkın şevkini kırmak üzereydi.
İmam’ın devrimci çizgisine bağlı üniversite öğrencileri bu şartlar altında O’nun yol göstericiliğinden ilham alarak ve belli bir program çerçevesinde, İran halkının Amerikan zulmüne olan nefretini belli etmek ve Amerika’ya sığınan hain şahın İran’a teslim edilmesini sağlamak amacıyla Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliğini ele geçirdiler.
İran ve hatta Ortadoğu’daki kargaşa ve düzensizliklerin merkezine dönüşmüş olan Amerikan Büyükelçiliği üniversite öğrencilerinin eline geçtikten sonra buradaki önemli tarihi belgelerin yayınlanmasıyla istikbar karşıtı hareket daha da etkin oldu. İmam Humeyni devrimci Müslüman gençlerin bu girişimlerini onaylayarak casusluk yuvasının ele geçirilmesini “birincisinden daha büyük bir devrim” olarak adlandırdı.
Bu tarihi-siyasi olay Amerikalı yetkilileri şaşkına uğratmıştı. Onlar bu girift çıkmazdan kurtulabilmek için başka planlar da yaptılar. Ancak Allah Teâlâ’nın yardımı ve İran halkının tevekkülü ile bu planları da suya düştü. Ekonomik muhasara, askeri saldırı ve tehditler, başarısız Nujeh darbe girişimi ve Irak’ın İran aleyhinde başlattığı savaş bu girişimlerden bazılarıdır.
İslam inkılâbı, İslam dünyasında birlik bayraktarı -1
İmam Humeyni ve İslam İnkılabı