• Nombre de visites :
  • 2358
  • 4/5/2012
  • Date :

İmam Ali (a.s) Savaş Cephelerinde-6

imam ali (a.s) savaş cephelerinde

Yüce Allah son darbeyi, gönderdiği şiddetli fırtınalarla müşrik ordusuna indirdi. Arkalarına dahi bakmadan evlerinin yolunu tuttular.(40)) İslam Peygamber’i, Ali’nin bugün gösterdiği üstün cesaret ve kahramanlık için kendisine şöyle buyurdu.

“... Eğer senin bu günkü yaptığın işi, bütün ümmetimin amelleriyle mukayese edecek olsalar, onlardan üstün olacaktır. Çünkü Amr’ın öldürülmüş olmasıyla, müşrik evlerinden, zillet girmeyen ev yoktur. Ve Müslüman evlerinden izzet girmeyen ev kalmamıştır.”‌(41 (

Ünlü Ehl-i Sünnet muhadisi “Hakim Nişaburi”‌ Peygamber’in İmam Ali hakkında buyruğunu, şu cümleyle aktarmıştır:

 “Ali b. Ebu Talib’in Hendek savaşında, Amr b. Abduvedd ile savaşması, kıyamet gününe kadar ümmetimin amellerinden daha üstündür.”‌(42)

Bu buyruğun felsefesi gayet açıktır: İslam ve Kurân O gün savaş alanında uçurumun kıyısında yer almış ve en kritik anlarını geçiriyordu. İşte böyle bir durumda İmam Ali’nin (a.s) eşsiz fedakârlığı ve kahramanlığı ile İslam; tehlikeden kurtuldu ve kıyamet gününe kadar devamlılığı garantilendi. Böylece İslam dini onun bu üstün fedakârlığı bereketiyle kökleşti. Buna göre her kes ibadetini ona borçludur.

D- Hayber Kalesi Fatihi

İslam Peygamber’i, Hicretin yedinci yılında iken Hayber Yahudilerini silahsızlandırmaya karar verdi. Peygamberin bu girişiminin iki gerekçesi vardı:

1- Hayber, yeni kurulan İslam hükümeti aleyhine fitne ve komplo üreten bir merkez olmuştu. Ayrıca bu kalede bulunan Yahudiler, defalarca İslam düşmanlarının Medine üzerine düzenledikleri saldırılara katılmışlardı. Özellikle Ahzab savaşında hizipleri takviye etmede önemli rol üstlenmişlerdi.

2- O zaman İran ve Rum, iki büyük imparatorluk olarak birbirleriyle uzun yıllar savaş yapmalarına rağmen, İslam’ın üçüncü güç olarak ortaya çıkması onların tahammül edebilecekleri bir şey değildi. Bu nedenle Hayber Yahudileri, Kasra veya Kayser’e yardım ederek, İslam’ı silmek için onlarla işbirliği yapabilirlerdi. Veya müşrikleri İslam’a karşı teşvik edebilir, bu yeni dini ortadan kaldırmak için bu iki imparatorluğu teşvik edebilirlerdi.

Bu gerekçeler, Peygamberin bin altı yüz kişilik bir ordu ile Hayber üzerine yürümesine sebep oldu.

Hayber kalesi istihkâm açısından çok sağlam bir yapıya sahipti. Çok sayıda savunma teçhizatı vardı. Yahudi savaşçılar bu teçhizatı kullanarak şiddetli savunma yapıyorlardı.

İslam ordusu askerlerinin yiğitçe savaşmaları sayesinde kaleler birer birer ama çok zor şartlar altında düşmüştü. Ama “Kemus”‌ kalesi ki, kalelerin en büyüğü ve silahşorların en yiğitlerine sahipti. (Hayber Kalesi) olduğu gibi direniyordu. İslam mücahitleri tüm kahramanlıklarına rağmen bu kaleyi fethedemiyor kapısını açamıyorlardı. Peygamber’in (s.a.a) yakalandığı amansız baş ağrısı, bizzat kendisinin savaşa katılmasına ve komutanlığı üstlenmesine engel oluyordu. Bu nedenle bayrağı her gün Müslümanlardan birinden diğerine veriyor ve kaleyi fethetmekle görevlendiriliyordu. Ama her birisi sonuç almadan dönüyordu.

Bu durum Peygamber için pek dayanılmaz olmuştu. Sonunda şöyle buyurdu:

 “Yarın bu bayrağı öyle birisinin ellerine teslim edeceğim ki, Allah onun elleriyle bu kaleyi açacak; O Allah’ı ve Allah’ın Resulü’nü sevmekte, Allah ve Resulü de onu sevmektedir.”‌

Resulullah’ın (s.a.a) sahabeleri o geceyi; yarın Peygamber bayrağı kime teslim edecek, diye düşünerek geçirdiler. Güneş doğarken İslam ordusu askerleri, Peygamber’in çadırını çevrelemiş herkes Peygamberin, bayrağı kendisine teslim etmesini ümit ediyordu. Bu sırada peygamber:

- Ali nerededir, diye sordu.

Şiddetli göz ağrısına yakalanmış dinleniyor, dediler.

- Ali’yi bana getirin, buyurdu.

Ali (a.s) Peygamber’in huzuruna vardığında efendimiz kendisine dua etti. Efendimizin bu duası ile Ali (a.s) iyileşti ve efendimiz bayrağı kendisine teslim etti:

Ali:

- Ey Allah’ın Resulü, onlar İslam dinini kabul edinceye kadar onlarla savaşacağım, dedi.

Efendimiz:

-Onlara doğru hareket et, kaleye varınca onları önce İslam’a davet et, Onlara Allah’a karşı olan vazifelerini hatırlat. Allah’a andolsun ki, Allah onlardan birini senin elinle hidayet ederse kırmızı tüylü develere sahip olmandan daha iyidir.(43)

İmam Ali (a.s) aldığı görevi başarıyla yerine getirdi ve Sağlam yapılı Hayber kalesini eşsiz bir cesaretle fethetti.


(40) Ali (a.s)’ın Amr b. Abduvedd ile savaşı önceki kaynaklara ek olarak aşağıdaki kitaplar da da zikretilmiştir:

   -Biharv'l-Envar, Tahran, C.20, S.203-206.

   -El-hısal, Kum, 1403 H, S.560.

   -es'siretü'n-Nebeviyye, Kahire, 1355, H, C.3, S236.

   -El-Kamil-ü fittarih, Beyrut, 1399 H, C2, S.181.

   -el-İrşad, Şeyh Müfid, Orjinali S. 54, Türkçe tercümesi S. 83-91 İstanbul 1996 baskısı Mütercim D. Duman.

(41) Muhammed Bagır, Biharü'l-Envar, Tahran, Darü'l-kütübi't İslamiyye, C. 20, S. 216.

(42) el-Müstedrek, 1. baskı, Beyrut, 1406 H. C.3, S.32.

(43) Sahih Müslim, Kahire, (.7, S.121 Ali (a.s)ın bu önemli görevini ve efendimizin bu buyruğunu aşağıdaki kaynaklar az bir cümle farklılığı ile zikretmişlerdir.

   -Abdü'l-Melik Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, Kahire, 1355 H. C.3, S.349.

   -ibni Esir, el-Kamil-ü fi't-Tarih, Beyrut, 1399 H. C.22, S.219.

   -Hakim Nişaburi, el-Müstedrek, 1. Baskı , Beyrut, 1406 H, C.3, S.109.

   -Sahih Buhari, Kahire, 1314 H, C.5, S.18.

İmam Ali (a.s) Savaş Cephelerinde-1

İmam Ali (a.s) Savaş Cephelerinde-2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)