Mesnevi’de Tahkiye ve Gerçeklik -1
Dünyanın çeşitli ülkelerinde bu güne kadar “Mesnevî Hikâyeleri” adıyla çok sayıda makale ve kitap yayınlanmıştır. Bunlardan birçoğu iyi niyetle araştırma, inceleme ve hikâyelerden yararlanma amacıyla yazılmıştır. Ancak bu tür başlık koymalar bazılarının Mesnevî'yi bir hikâye kitabı gibi tasavvur etmelerine yol açmıştır. Ayrıca bazıları da geçmişte ve günümüzde küçümseme amacıyla Mesnevî'yi “Hikâye kitabı” olarak nitelemiş ve nitelemektedir.
Mesnevî, hakikat yolunun yolcuları için söylenmiş ve yazılmış yol gösterici ve kılavuz bir kitaptır. Hikâyeler, kıssalar ve temsiller Mesnevî'ye Mevlana tarafından bu amaçla yerleştirilmiştir. Bu makalede Mesnevî'nin tahkiye üslubunun ve hikâyeli anlatımının günlük olaylarla ve de hayatın sorunlarıyla ne tür bir irtibatı bulunduğunu araştırmak arzumuzdur.
Mesnevî'de hikâyelerin arasında canlı bir kahramandan söz eden beyitler vardır, şu şekilde:
يک حکايت هست اينجا ز اعتبار ليک عاجز شد بُخاري ز انتظار
Burada ibret almak için bir hikâye var; ancak Buharalı beklemekten âciz kaldı
Sanki Buharalı âşık hikâye anlatılırken o anda beklemekte ve Mevlana ona acıyarak hikâyeye devam etmektedir. Aciz âşığın daha aciz olmamasını istemektedir. Mevlana başka bir yerde de kendine hitap etmektedir:
قصّه کوته کن که قاضي شد شکار از مقال و از جمالِ آن نگار
Hikâyeyi kısa kes, çünkü hâkim o güzelin konuşmasına ve güzelliğine avlandı.
Mevlana burada da sanki hikâyedeki kadıyı seyretmekte ve işin nereye vardığını görmekte, sabırsızlığa ve kötü bir duruma neden olmamayı istemektedir.
Bu, hikâyeyle eş zamanlı oluş Mevlana'ya aşağıdaki beyitlerde hikâyenin kahramanına söz söyleme ve hatta hikâyenin kahramanlarından biri olma fırsatını vermektedir:
اي اياز از عشق تو گشتم چو موي ماندم از قصه تو قصه من بگوي
بس فسانه عشق تو خواندم به جان تو مرا کافسانه گشتستم بخوان
Ey yaz ! Senin aşkınla kıl gibi oldum. Hikâyeden geri kaldım. Sen, benim hikâyemi söyle .
Canla senin akının efsanesini çok okudum; sen, efsane olmuş olan beni oku .
Bu örneklerden Mevlana'nın geniş, zaman ve mekândan daha yukarıda bir anlatıma sahip olduğu anlaşılmaktadır. O, hem hikâyenin zamanında, hem dinleyicilerin zamanında, hem de okuyucuların zamanında diri gibidir. Bugün okuyucuyu etki altında bırakması belki de bundan dolayıdır.
Mevlana zaman zaman hikâyelerin başında veya sonunda hayret dolu ifadeler kullanır. Mesela Mesnevî'nin ilk hikâyesi olan “Padişah ile cariye” hikâyesinin başında şöyle demektedir:
بشنويد اي دوستان اين داستان خود حقيقت نقد حال ماست آن
Ey dostlar! Dinleyiniz. Bu hikâye bizzat bizim gerçek durumumuzu ortaya koymaktadır.
Mesnevi den Hikayeler-1
Mesnevi den Hikayeler-2
Mesnevi den Hikayeler-3
Mesnevi den Hikayeler-4