Mevlana’ya Göre
İnsanların birarada Yaşayabilmesinin Sırları -5
Mevlâna’nın yukarıdaki dizelerinde de görülebileceği gibi kişi, olaylara ve insanlara optimist bakış açısıyla yaklaşıp, hep güzel yanını görebilir; Mevlâna’nın “güzel bakan güzel görür” felsefesiyle hareket edebilirse, kendi iç barışını sağlayabilecek ve mutlu yaşayabilmesine ortam oluşturacaktır.
Ancak yine Mevlâna’ya göre; insanlarının “toplum mutluluğu”nu yakalayabilmesi kişisel olarak kimsenin tek başına başaramayacağı bir husustur. Çünkü “toplumun insanları” uzuvlar gibi bir bedeni oluşturur, eğer bir yada birkaç uzuv sağlıklı çalışmazsa sağlam uzuv da rahatsızlık çeker, hattâ bütün beden tam anlamıyla iş göremez.[11] Bu benzetmeyi ülkeler arası iletişime - iletişimsizliğe uyarlamak da mümkün. Yada bir zincirin halkaları gibi algılanarak, tekten yola çıkılıp; uyumsuz bir kişi toplumu bozar; uyumsuz bir toplum ülkeyi bozar; uyumsuz bir ülke de bütün dünyayı rahatsız eder, bozmaya çalışır tespitini yapmak mümkün.
İnsanlar ve savaş
Yapılan bir araştırmaya göre 2’nci Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar dünyada sadece ve sadece 24 gün savaş olmamış. İşte bir bedenin uzuvlarına benzeyen dünya insanları da, hiç ilgisi olmasa bile yapılan ve hâlâ da süren bu savaşlardan amma öyle, amma böyle etkilenmiş. Meşrû olan savaşlara tabi ki bir şey denemez; belki de vücuda giren hastalığı temizlemek ve bedenin sağlıklı çalışmasını sağlamak açısından yapılan bir tedavi olarak görmek mümkündür. Mevlâna’nın; yaranın iyileşmesi için sadece o bölgeyi neşterle deşmek gerekir,[12] benzetmesi veya “Nice düşmanlıklar vardır ki, dostluğa çıkar; nice yıkılmalar vardır ki, yapılmaya döner. Bulut ağlamadıkça yeşillik gülmez.”[13] dizeleri de bu anlamda değerlendirilebilir.
Ancak son 30-40 yıldır yapılan savaşlara bir bakılırsa ülke olarak ne kazananı belli, ne de kaybedeni. Yeşillik için az bir yağmur kâfi iken, ortaya çıkarılan sel her tarafı yıkıyor. Ama kesin olarak kaybettiği belli olan biri var bu savaşlarda; o da insan, insanlık. Kendine verilen “eşref-i mahlukât” sıfatını beğenmezcesine ortaya atılan ciğere saldıran insanlık... Paylaşsa hepsinin karnının doyacağı insanlık...
“Düşmanın bile olsa bağış yap ona. Bu bağış yüzünden, düşman bile dost olur sana.
Dost olmasa bile hiç değilse düşmanlığı azalır. Çünkü iyilikte bulunmak kinin merhemidir.” der Mevlâna Mesnevî’sinde.[14] Ve oğluna, günümüz insanın da uygulayabilirse mutlu bir yaşam sürdürebileceği şu öğütleri verir:
“Bahâeddin!
eğer daima cennette olmak istersen,
herkesle dost ol,
hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!
fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!
merhem ve mum gibi ol!
iğne gibi olma!
eğer hiç kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan;
kötü söyleyici,
kötü öğretici,
kötü düşünceli olma!
çünkü bir adamı dostlukla anarsan,
daima sevinç içinde olursun.
işte o sevinç cennetin ta kendisidir.
eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan,
daima üzüntü içinde olursun.
işte bu dert de cehennemin ta kendisidir.
dostlarını andığın vakit gönül bahçen çiçek açar,
gül ve fesleğenlerle dolar.
düşmanları andığın vakit, gönül bahçen,
dikenler ve yılanlarla dolar,
canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir.
bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptılar,
içlerindeki karakteri dışarı vurdular.
halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu,
hepsi gönül hoşluğu ile
onların ümmeti ve müridi oldular.”[15]
[11] Mesnevî, IV, 3247, 3248
[12] Mesnevî, IV, 2346
[13] Mesnevî, V, 106, 134
[14] Mesnevî, II, 2151, 2152
[15] Şemseddin Ahmed-i Eflâkî, Menâkıbü’l-ârifîn, II, 213, 214
Mevlana’ya Göre İnsanların birarada Yaşayabilmesinin Sırları -1
Mevlana’ya Göre İnsanların birarada Yaşayabilmesinin Sırları -2
Mevlana’ya Göre İnsanların birarada Yaşayabilmesinin Sırları -3
Mevlana’ya Göre İnsanların birarada Yaşayabilmesinin Sırları -4
Mesnevi’de ölümün güzelliği