Hayatın En Önemli Anı (4)
Hayatın En Önemli Anını Yakalayalım!
Kadın; “Evet, ben onun annesiyim” dedi.
Resulullah (s.a.a) annesine; “Sen ona karşı öfkeli misin?” dedi.
Kadın, “Evet, altı yıl oluyor ki, onunla konuşmamışım.”dedi.
Resulullah (s.a.a); “Ondan razı ol.”dedi.
Kadın; “Senin razı olmanla Allah Teala ondan razı ve hoşnut olsun.” dedi.
Kadın oğlundan razı olduğunu gösteren bu sözü söyleyince o gencin dili açıldı.
Resulullah (s.a.a) ona; “La ilahe illâllah söyle” diye buyurdu.
O genç; “La ilahe illellah” dedi.
Resulullah (s.a.a) o gence; “Ne görüyorsun?”diye sordu.
Genç; “Siyah kıyafetli, kirli, kötü kokulu ve çirkin elbiseli bir adamın benim yanıma gelip boğazımdan tuttuğunu görüyorum” dedi.
Resulullah (s.a.a) ona; “Şöyle söyle” buyurdular:
“Ey az ibadeti kabul eden ve çok günahtan geçen! Benden az itaati kabul et ve çok günahlarımdan geç. Şüphesiz sen çok bağışlayan ve merhametlisin.”
O genç bu sözü söyledi. Resulullah (s.a.a) o gence; “Bak şimdi ne görüyorsun?”diye sordu.
O genç cevaben; “Beyaz ve güzel yüzlü, güzel kokulu ve temiz elbiseli bir kişi benim yanıma geldi, o siyah adam gitmek istiyor” dedi.
Resulullah (s.a.a); “Bu sözleri tekrarla” diye buyurdu; o da tekrarladı.
Sonra Resulullah (s.a.a); “Şimdi ne görüyorsun?”diye sordu.
O genç cevaben; “Artık o siyah adamı görmüyorum, o beyaz yüzlü kişi benim yanımdadır.” diyerek vefat etti.
Muhaddis Kumi, anneye karşı gelmenin etkisinin ne kadar olduğu, ashaptan olmasına ve rahmet Peygamber'inin şahadet (La ilahe illâllah) kelimesini ona telkin etmesine rağmen, o kelimeyi söyleyemediğini yazmıştır. Biz bunları anlamalıyız.
Ölüm ve ölmekten kaçmayalım!
Biz kabirde ölüye yönelttikleri sorulardan ve kabir azabı gibi konuları öğrenmeliyiz. Kabir azabının nedenini bilmeyiz. Ölen kimselerin kalan yakınlarıyla irtibatının olup olmadığını yada onların yanına gelip-gelmediğini, görüp görmediğini bilmeliyiz. Biz bu konularda çok az duyuyor ve biliyoruz. Genelde insanlar bu konulardan kaçarlar, konuşmak istemezler. Ama bunu bilmeliyiz ki bu konulardan kaçmak, ölümden kaçmak, ölümün gelmeyeceği anlamına gelmez. Hz. Emir-el Mu’minin Ali (as)’ın tabiriyle birşeyden kaçmak, kaçtığın şeyin pençesine düşmekle aynı manadır.
ان الذي موت تفرون منه انه ملاقيکم
Gafil olmanın neticesi, gafil yakalanmakdır. Bizim arzumuz gafil yakalanmamaktır. Peygamber Efendimiz (saa)’ın ashabından biri şöyle söylüyor: Resulullah (saa) bir cenaze törenine giderek halkın arasına girdi ve kabrin başına oturdu. Kabre bakarak ağlamaya başladı ve şöyle buyurdu: Böyle bir zaman için kendinizi hazırlayın!.
Çeviri: Tebyan
Hayatın En Önemli Anı (3)
Hayatın En Önemli Anı (2)
Hayatın En Önemli Anı (1)
