Resulullah ( s.a.v. )'ın Gençlik Dönemi-1
Evlilikten Bi'set'te Kadar
İnsanların hayatlarından en önemli ve hassas dönem, gençlik çağıdır. Çünkü bu çağda cinsi içgüdüler en kamil haddine varıyor : hevesine düşkün nefis her an kafasında bir heves oluşturulmasının insanın akıl şehvet iç güdü fırtınaların karartırılması kaçınılmaz olmasıdır. Maddi içgüdülerin insan üzerinde egemenliği, daha da bir artıyor neticesinde aklın hakimiyeti azalıyor.
Böyle bir durumda eğer insanın maddi imkanları da yeride olursa, işte o zaman gençlik telikeli bir konu haline geliyor. Bir yandan hayvan-i içgüdüler ve beden sağlığı bir yandan da maddi imkanları elele vererek insanı tam bir gaflete daldırır ve sonuçta hayvanı eğilimlerini doyurmaya çalışmaktan bir şey yapmaz hale geliyor.
Pedegoglar ve piastroglar Piskolojik sosyal açıdan insanların bir bünalım içerisinde oldukları bu dönemi saadet ve şekavet ve mutluluk arasındaki ayrım noktası sayıyorlar. Bu dönemde insanlardan çok az bir bölümü, kendileri için, makbul bir hareket çizgisi tayin edebilmektedirler ; iyi melekeler ve güzel huylar edinmek için hiç bir telikesi olmayan bir yolu seçebilmektedirler. Bu dönemde nefse hakim olmak, çok güzel bir meseledir. Eğer doğru bir aile terbiyesi de olmazsa, o genc'in kötü akibeti önceden kabullenmek gerekir sanırım.
İşte böyle bir dönemin söz konusu olunca ve ayrıcada Hz. Peygamber ( s.a.v. )'ın doğum yılları ve o zaman ki barbar egemen faşist Kureyş kabilerilerinin reislerin içinde bulundukların dehşet verici hayat sıtandartlarının inanılmaz aşamadaki insanların alaksızlığının düşünürsek. Ve böyle bir zaman birininde nefsine ve izetine düşkün ve gençliğininde parmak üzerinde tutulmasının inanılmaz becerisinde Hz. Muhmmae ( s.a.v. )'ın aldığı terbiyeyi de göz önünde bulundurursak gerçekten de Hz. Muhammed ( s.a.v. ) sadece barbar Arap toplumuda değil de tüm dünya insan oğluna bir örnek misalidir.
Bin dört yüz yıl sonrada insanların düştükleri omo sekuel sistematık yönünde ki alak bozukluğunda ki zaman birime ele alırsak insanın cinsi içgüdü üzerinde bir değerlendirme ve araştırma yaparak, tekrar Hz. Muhammed ( s.a.v. )'ın o günkü eğitimi ve terbiyesi bizlere daha da bir örnektir.
Burdaki konumuzda da Arap milliyetçiliğin oluşturduğu katliyamların ardı sırası kesilmesi bilmiyen ve alâk bakımından insan moral ve karekterinin sıfır olduğunu ve insan sosyogların Kureyş barbarlaşmış aklı ve zekahsiyle hiç bir bağlantılarının olmadığı kız çocuklarının diri diri gömülmelerinin kabul edilmelerinin bir erkeklik onuru olduğunu ve insanların kabilelerinin menfaatlarının gereği katledildiklerinin bir zaman biriminde ki Hz. Muhammed ( s.a.v. )'ın o toplum içerisinde yaşadığını ve o toplumdan bir fert olduğunu anımsamak gerçektende inanılması çok güç ve zordur.
Hz. PEYGAMBERİN BAZI KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ -6
Peygamber’e (s.a.a) Salavat
RESUL-İ EKREM (S.A.A) SEVGİSİ -2
Hz. Peygamberin Doğumu ve Çocukluğu -6
Peygamber (s.a.a) in tevazusu-2