Tarihte Nevruz
Nevruz; Farsça dilinde "Yeni Güneş" demektir ve İranlıların en büyük bayramıdır. Bu gün Güneş yılı (şemsî)’nin başlangıcı, Ferverdin ayının birinci günüdür ve Mart’ın 21. gününe tekabül eder. Bu gün ilkbaharın birinci günü olup, gece-gündüzün çeşit (12 saat) olduğu gündür ve ona göre de eskiden beri diğer Asya halklarında olduğu gibi aynı zamanda ilkbahar bayramıdır.
İran’da Nevruz’un tarihî ve efsanevî bir geçmişi vardır. Eskiden beri Aryanlar iki bayrama çok önem verirlermiş; birisi Nevruz bayramı yani sıcak faslının başlangıcı, diğeri Mehregân bayramı, soğuk faslının birinci günü.
O zamanlar, yılı iki fasıla (soğuk ve sıcak) bölmüşler, on ay soğuk faslı sürermiş. Sonralar sıcak faslı (yazın) yedi ay ve soğuk faslı (kış) beş ay kabul edildi. Sıcak faslının başlaması sürüleri ağıldan (kümes) çıkartıp, otlaklara götürme ve soğuk faslının gelmesi, tekrar ağıla kaytarılması ve kış yemlerinin tedarik edilmesi demekti.
Eski zamanlarda yeni yıl, yazın birinci günü ile başlarmış (sayfi inkilab). Ebû Reyhan Bîrûnî’ye göre İranlıların yeni yılı, Ferverdin’le başlarmış, halbuki Mes’ûdi (El Tenbih-Ul Eşraf) yeni yılın yazın ve Mehregan’ın da kışınla başladığını yazıyor.
Avesta’da Yenigün’den bahsedilmemiştir, fakat Pehlevi dilinde yazılan dinî kitablarda, Newruz’dan, eski bir bayram gibi bahsedilmiştir.
Akamenid ve Aşkaniler zamanlarına ait Nevruz hakkında bilgimiz yoktur, fakat Sasaniler devrine ait hu hususta oldukça zengin malümatımız vardır.
İran mitolojisine göre, Tanrı, dünyayı, insanı ve güneşi bugün yaratmış ve İran’ın efsanevî padişahı, Kiyumers bu gün tahta oturup, kral olmuş ve bu günü bayram tutmuştur. Yine, İran mitolojisine göre, Cemşit bu gün padişah olmuş ve yeni din getirmiştir ve bu günü bayram ilân etmiştir. Cemşit, Mehr (Güneş) dinine inanır ve kendisi de yerde, Güneş’in mazharı sayılırdı.
Cemşit, 600-700 yıl saltanat sürmüş ve Süleyman gibi, hayvanlar ve cinperilere de hükmedermiş; onun bir âsâ (baston), bir de yüzüğü varmış ve onların vasıtasıyle dünyaya hükmedermiş.
Cemşit, birgün Azerbaycan’a gelir, o gün Güneş, Hamel burcuna girmiştir. Cemşit yüksek bir yerde taht kurdurup, üzerine oturur ve mücevher nişan tacını başına kor, etrafında toplananlar onu tahtıyle elleri üstünde gezdirirler ve bu günü bayram tutarlar. Eskiden, Nevruz için bir gün değil, altı gün bayram tutulurmuş. İlk beş günde, Şahenşah, halkın muhtelif tabakalarını kabul eder ve onların hacetlerini verirdi. Altıncı gün, Kral’a mahsustu. Bu gün en yakınlarını kabul ederdi. Eski İranlıların inançlarına göre Nevruz günlerinde ecdâdlarının ruhları, yere inip, evlerine gelirler; ona göre evde zengin ve rengârenk sofralar açarlar ve onların gelmelerine şenlik ederlerdi (Purdavut). İranlılar, Nevruz gecesi, ot yakar ve bayram tutarlardı.
Sasaniler zamanında, Nevruz'u, Şahenşalı, Borde Yemani’den (Yemen Keteni) elbise giyer, süslenir ve sarayda otururdu. Mubidlerin başı. (Zerdüşt ruhanilerinin başı: Mûbid-i Mubidan), Şah’ın yanına gelir ve ona elinde mey dolu altın kadehi (cam-ı zerrin) ve yüzük, kılınç, ok-yay, kalem ve davat (hokka) ve at hediye eder ve Padişah’a aferin söyler, medhiye okurdu; sonra hükümet büyükleri tebrik etmeye gelirlerdi.
Bîrûnî’nin yazdığına göre, bu merasim, Abbasi Halifeleri devrine kadar devam etmiştir.
Nevruz'u, sabahleyin, halk birbirine su atar ve şeker hediye eder ve bunları uğur sayarlardı. Bildiğimiz gibi her yıl 365 gün sayıldığı için Newruz her 4 yılda bir gün geriye çekilir ve böylelikle bazan Nevruz, yazın veya kış faslına rastlarmış. Bu mesele, büyük Selçuklu padişahı, Melik Şah zamanına kadar devam etti. Melik Şah, saltanatının üçüncü yılında (467 h.k.-1075), Ömer Hayyam ve diğer âlimlerin yardımıyla kendi adını taşıyan Celali Takvimi’nin temelini koydu ve Nevruz’u ilkbaharın ilk gününde, yani Güneş’in Hamel burcuna girdiği günde tespit etti. Bunun için her 4 yılda bir kere, yılı 366 gün hesab ederek ona Kehise Yılı denildi. Bu iş 4 defa tekrar edildikten sonra, 5. defa, beşinci yıl Kebise yılı tutuldu (artık yıl).
Nevruz Bayramı Hakkında -1
Nevruz...
İslami Açıdan Nevruz-5
Nevruz B a y r a m ı
Nevruz Gelenekleri-İran -3