Hz. Hasan Askeri (as.)'ın Şialarla İrtibatı (6)
Dehkan diye meşhur olan Ürvet İbn-i Yahya -ki İmam'ın İshak b. ismail-i Nişaburi'ye yazmış olduğu mektupta Yahya'nın itimad edilir biri olduğu belirtilmiştir,'o İmam'ın Bağdat'taki vekillerinden idi.- İmam Hadi (a.s.) ve İmam Askeri (a.s.)'a isnad ettiği yalanlardan dolayı İmam Askeri (a.s.) tarafından telin edildi ve görevinden uzaklaştırıldı.
O hazret, bütün şiaların ona lanet ve beddua etmelerini ve ondan uzak durmalarını emretti. Çünkü o, İmam'ın hazinedarı olarak görevini kötüye kullanmış ve kendisi için hazineden mal çalmıştı.[1]
Bu gibi hususlar hakkında İmam'ın yazmış olduğu mektuplar şaşılacak bir hızla şiaların arasında yayılıyordu ve böylece onların hepsi mektubun içeriğinden haberdar oluyorlardı ve bunun ardından da İmam'ın nazarında olan şahıs şia toplumundan uzaklaştırılıyordu.
Ömrünü İmamların huzurunda geçiren ancak sonraları İmam Askeri (a.s.)'la olan irtibatında bazı sorunlar çıkan- Ahmed b. Hilal aleyhinde de İmam Askeri (a.s.) tarafından bazı mektuplar yazıldı. İmam (a.s.) Irak'daki vekillerine şöyle yazdı: "Kendisini beğenen sufiden kaçının".[2] Bazıları, Ahmed hususundaki derin itimadlarından dolayı mektup hakkında şüpheye düştüler. İmam bunun ardından, şialarına daha mufassal bir mektup yazarak O'nun emirlere itaat etmediğini ve İmam'ın görüşü karşısında kendi görüşüne amel ettiğini mektupta belirtti ve mektubunu, ömrünü İmam'ın huzurunda ve hizmetinde geçiren Dehkan'ı görevinden almak ve reddetmekle noktaladı.[3]
Aynı şekilde İmam (a,s.), sebepsiz yere vekillerin işine müdahale eden -mesela- onların malı ödemelerini eleştiren kimseleri serzeniş ediyor ve onları, kendilerini ilgilendirmeyen konulara müdahele etmekten sakındırıyordu.[4]
Böylece vekalet sistemi, İmam ile şiiler arasında irtibat kurma ve bilhassa şer'i vücuhatıh alınma hususunda -ki o vücuhatın büyük bir bölümü, bakıma muhtaç şiiler için masraf ediliyordu- beklenen semereyi verdi. İmam'ın yaşam tarihiyle ilgili olan kitaplarda bu gibi yardımlara defalarca değinilmiştir.[5]
Vakifiye, Gulat ve diğer inhirafi düşüncelerin, özellikle de İmam'ın yaşadığı yerden uzak şehirlerde yaşayan şiaları etkisi altına alması, vekalet yoluyla kontrol altına alınıyor ve defediliyordu. İşte bu da şianın kültürel asaletinin korunmasında ve şiaların, onların inhirafi düşüncelerine bulaşmalarının önlenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
[1] Rical-i Keşşi, s: 573,'Hadis: 1086.
[2] Rical-i Keşşi, s: 535-536, Hadis: 1020. Tankih'ül Makal, c: 1, s:99-100. Rioal-i Necaşî, s: 60. Gaybet (Tusi), s: 214.
[3] Rical-i Keşşi, s: 535-536.
[4] Gaybet (Tusi), s: 213. Bihar'ul Envar, c: 50, s: 306.
[5] Usul-u Kafî, c: 1, s: 507-508. A'yan-üş Şia, c: 4, cüz: 2, s: 186.
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (5)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (4)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (3)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (2)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (1)