İslam inkılâbı, İslam dünyasında birlik bayraktarı -1
Bugün dünya, insan şahsiyetine değer verme çabasındadır. Yaşadığımız maddi dünya gerçekte marifet ve insaniyet alanında köklü bir değişime ihtiyaç duyar.
Öyle bir köklü değişim ki İslam Peygamberi (s.a.a) ilk kez ona çağrı yaptı ve bugün İslam peygamberinin yol gösterici mesajına uymak, insanlığı ızdırap ve şaşkınlıktan, adalet, güvenlik ve ahlaka sevkeder. Aslında insanoğlunu maddi ve dünyevi kalıptan adalet ve doğrulukla dolan manevi dünyaya sevkedip onu adalet talep yapan unsur da dindir. İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'in ikame ettiği kıyam, insanlığın hatta kendi yanlışları ve hatalarına karşı bir inkılâptı. İslam peygamberinin yol gösterici ve aydınlatıcı mesajına kulak veren kimse, kendini ve içinde yaşadığı dünyayı iyice anlayıp, kendini muhasebe ederek başka bir insana dönüşür. İslam peygamberi hayat veren öğretileriyle insanlık toplumunu içinde solgunluk olmayan ve birlik ıtrının daimi olduğu bostana dönüştürdü.
İslam dini İslam peygamberinin 23 yıllık çalışması sonucu insanlığa armağan ettiği bir dindir. Bu din mükemmel ve sonsuz bir ekol olarak çağrı alanını bir kavim veya milletle sınırlandırmayarak İslam ümmetinin birliğini kendi siyasal ve sosyal programlarının temeli yaptı. Asrı Saadette İslam peygamberi kardeşlik ve birliği Allah'a iman sayesinde insanlığa armağan etti. Resulullah Medine'ye adım bastığı ilk günde Muhacirler ve Ensarı birbiriyle kardeşlik ve birliğe çağırdı. Birlik ve dayanışma sayesinde yüce İslami değerler, kardeşlik ve birlik, cahiliye döneminin boş inançlarının yerini aldı. İslam Peygamberi Kuran-ı Kerim ayetlerine istinat ederek Müslüman toplumların Allah ipine sımsıkı sarılması, nifak ve parçalanmadan kaçınması ve Allah'a kulluk sayesinde birlik olmaya çağırdı. Müslümanlar da Resullah'ın davetine lebbeyk deyip birlik yolunda hareket ederek, düşmanlara galip geldi ve böylece kısa bir sürede İslam dini yer yüzünde yayıldı.
Çağımızda İslam inkılâbının doğuşuyla birlikte yine de birlik ve beraberlik ıtrı insanlar arasında yayıldı. Asrı Saadet'te de olduğu gibi, ''Birlik'' İslam inkılâbının zafere ulaşmasında önemli etkenlerden birisiydi. Davetinin başlangıcından mübarek ömrünün son anına kadar, '' Vahdet'' sözcüğü Vahdet münadisi olan İran İslam cumhuriyeti kurucu olan İmam Humeyni(ra)'in mesaj ve amelinin eksinini oluşturdu. İmam Humeyni (ra) sırf siyaset alanında değil de İrfan, fıkıh ve diğer işlerde gönül birliği ve vahdete inanıyordu. Nitekim İran İslam cumhuriyeti kurucusu, İslam inkılâbı zaferini, dayanışma ve birliğin sonucu olarak nitelerken şöyle buyurmaktadır: Bütün dünya halkı, birlik sonucu İran halkının gücünü gördü. Gördüler ki İran halkı imanları ve boş elleriyle nasıl 2500 yıllık saltanat rejiminin kökünü kazıdılar ve Amerika başta olmak üzere diğer güçler Şah rejimine arka çıksalar da sonuçta hiçbir şey yapamadılar. Vahdetimizi korumadığımız takdirde bizi önceki durumumuz veya ondan daha da kötüsüne düşürebilirler.
İslam Peygamberinin izleyicisi olan ve onun insanlığa hayat veren öğretilerini örnek alan İmam Humeyni(ra) sürekli vahdet ve birlik zaruretine vurgu yapardı. İmam Humeyni Şia ve Sünni mezhebinin birbirine yakınlaşmasının Müslümanların günümüz dünyasında yücelmesine neden olacağı ve Müslümanların birlik sayesinde düşmanların komplolarını etkisiz kılacağına inanıyordu.
İslam İnkilabının Özelliği
İslam İnkılabının Nihâi Amacı (4)
İnkılabımız (4)
İslam İnkılabının Nihâi Amacı (3)
İslam Ümmetinin Birliği ve İran İslam İnkılabı -3