• Nombre de visites :
  • 2123
  • 29/2/2012
  • Date :

Hz. Hasan Askeri (as.)'ın  İmameti (2)

hz. hasan askeri (as.)ın  imameti

Kesin olan , bu iki İmam Hasan Askeri (as.)'ın -o devirde Abbasilerin hilafet merkezi olan- Samirra'ya getirilmeleri, birkaç yönden Memun'un İmam Rıza (a.s.)'ı kendi şehrine getirme siyasetine benzemektedir. Çünkü bu yakınlık, İmam'ın şialarla olan irtibatını kontrol etmeyi, çeşitli bölgelerde mevcut olup, hükümet için bir tehlike teşkil eden İmam'ın yakın şialarını tanımayı kolaylaştırıyordu. İmam bu şehirde yaşadığı sürece birkaç defa zindana atılmasının dışında, o şehrin normal bir yerlisi gibi hareket ediyordu, tabii ki İmam'ın bütün hareketleri hükümet tarafından ihtiyatlı ve dakik bir şekilde inceleniyor ve gözleniyordu. Çünkü İmam Askeri (a.s.) da olmak üzere şia İmamları yaşadıkları yer hususunda seçenek hakkına sahip olsaydı Medine'yi seçerlerdi. Bu yüzden de İmam'ın uzun bir süre Samirra'da tutulması halife tarafından bir nevi tutuklamadır ve bu başka bir şekilde yorumlanamaz. Şiaların öncelerden beri düzenli ve teşkilatlı bir şekilde faaliyet etmeleri halifeyi tedirgin ediyor ve korkutuyordu, halife bu faaliyetleri kontrol etmek zorunda olduğu için bu mesele üzerinde önemle duruyordu.

Bunun için de İmam'dan, Samirra'da olduğuna dair sürekli olarak bilgi vermesi istenmişti. İmam'ın hizmetçilerinden birinin nakline göre, İmam her pazartesi ve perşembe günü dar'ül hilafeye gitmek zorundaydı.[1] İmam'ın bu durumu zahirde İmam için bir ihtiram talakki ediliyordu, hakikatte ise halifenin durumları kontrol etmesi için bir vesileydi. Hatta bir defasında halife Sahibul Basra'yı görmeye gittiğinde İmam'ı da beraberinde götürüyor ve İmam'ın ashabı ise sadece yol boyunca O hazreti görmeye hazırlanıyorlar.[2] Bu rivayetten iyice anlaşılıyor ki, bir süre kimse doğrudan İmam'ın evinde İmamla görüşememiş, buna imkan bulamamıştı.

İsmail b. Muhammed şöyle diyor: İmam'dan para istemek için İmam'ın gelip gittiği yolun üzerinde oturdum ve İmam yanımdan geçerken mali yardımda bulunmasını istedim.[3]

Ebu Bekr-i Fahfaki şöyle diyor: Bir iş -İmam'ı görmek-için Samirra'dan hariç olup Ebi Katia b. Davud caddesinde, İmam'ın gelip dar'ül hilafe'ye gitmesini bekledim.[4]

Muhammed b. Abdül Aziz-i Belhi de, İmam dar'ül amme'ye giderken, O'nunla görüşmek için el-Ganem caddesinde İmam'ın gelmesini beklemiştir.[5]

Muhammed b. Rabi-i Şaybani de şöyle diyor: İmam'ı görmek için Ahmed b. Huzayb kapısında oturmuş bekliyordum ve İmam oradan geçerken O'nu gördüm.[6]

Ali b. Cafer, Halebi'den şöyle naklediyor: İmam'ın dar'ül hilafeye gideceği bir gün, Asker'de İmam'ı görmek için biraraya toplandık, tam bu sırada İmam tarafından bize bir mektup geldi. Mektubun mazmunu şöyleydi: "Kimse bana selam etmesin, hatta bana doğru işaret bile etmesin. Çünkü sizin kendiniz de emniyette değilsiniz[7]


[1] Gaybet (Tusi), s: 129. Bazı nüshalarda "Dar'ül Amme" zikredil‌miştir ancak, ondan da maksad "Dar'ül hilafe"dir.

[2] Kafi, c: 1, s: 509. İrşad, s: 387. A'lam-ül Vera, s: 370. Keşf'ül Gumme, c: 2, s: 425. el-Harâic vel-Cerayih, c: 1, s: 444. es-Sırat'ül Müsta‌kim, c: 2, s: 208.

[3] Keşf'ül Gumme, c: 2, s: 413.

[4] el-Harâic vel-Cerayih, c: 1, s: 446.

[5] el-Harâic vel-Cerayih, c: 1, s: 447. Müstedrek'in dipnotu, c: 9, s:72. İsbat'ül Vasiyyet, s: 243.

[6] Keşf'ül Gumme, c: 2, s: 425. el-Harâic vel-Cerayih, c: 1, s: 445. Bihar'ul Envar, c: 50, s: 293.

[7] el-Harâic vel-Cerayih, c: 1, s: 439. es-Sırat'ul Müstakim, c: 1, s- 207.

Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (1)

Hz. Hasan Askeri (as.)ın İmameti (1)

İmam Hasan Askeri (a.s)

İmam Askeriye (as.) Nisbet Verilen Kitaplar

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)