• Nombre de visites :
  • 1048
  • 19/2/2012
  • Date :

Uhud Savaşı-2

uhud savaşı

"Kuyreşlilerin sancağını Abduddar kabilesinden Talha b. Ebu Tal-ha Abdi taşıyordu. Onu Hz. Ali öldürdü. Bunun üzerine sanacağı Ebu Said b. Ebu Talha aldı. Hz. Ali onu da öldürünce sancak yere düştü. Yere düşen sancağı Musafi' b. Ebu Talha aldı, fakat o da Hz. Ali tarafından öldürüldü. Böylece Hz. Ali, Abduddar kabilesinden dokuz kişiyi öldürünce, sancak bu kabilenin Sevvab adlı, siyahi bir kölesinin eline düştü. Hz. Ali bu köleye saldırarak sağ elini kesti. Köle sancağı sol eline aldı. Fakat Hz. Ali bir darbe ile sol elini de kesince, adam sancağı kesik kolları ile kavrayarak göğsüne yapıştırdı ve Ebu Süfyan'a dönerek 'Abdud-dar kabilesinin nimetlerinin karşılığını verdim mi?' dedi. O sırada Hz. Ali başına bir darbe indirerek onu öldürdü. Yere düşen sancağı, Kenane kabilesinden Alkame'nin kızı Gamre yerden alıp havaya kaldırdı."

"Bu sırada Halid b. Velid, Abdullah b. Cübeyr'e saldırdı. Abdullah'ın silah arkadaşları kaçmış, yanında az sayıda kimse kalmıştı. Halid onları öldürdükten sonra Müslümanlara arkalarından saldırdı. Kureyşliler bozgun hâlinde kaçışırlarken sancaklarının dalgalandığını görünce, etrafında toplandılar. Bu defa Resulullah'ın (s.a.a) ashabı büyük bir bozguna uğrayarak tepelere tırmanmaya ve her yana dağılmaya başladılar."

"Resulullah (s.a.a) bu bozgunu görünce, miğferini başından çıkararak; 'Nereye kaçıyorsunuz? Ben Allah'ın Resulü'yüm. Bana gelin. Allah ve Resulü'nden mi kaçıyorsunuz?' dedi. O sırada Utbe kızı Hind, Kureyş askerlerinin içindeydi. Savaştan kaçan her Kureyşliye bir mil ve bir sürmelik vererek; 'Sen bir kadınsın, al bunları da gözüne sürme çek.' diyordu."

"Bu arada Hamza b. Abdulmuttalip durmadan Kureyşlilere saldırıyordu. Kureyşliler onu görünce kaçıyorlardı; hiç kimse karşısında duramıyordu. Hind; 'Eğer Muhammed'i veya Ali'yi ya da Hamza'yı öldürürsen, sana şunu şunu vereceğim.' diyerek Vahşi'ye söz vermişti. Vahşi, Cübeyr b. Mut'im'in Habeş kökenli kölesi idi. Vahşi şöyle der: 'Muhammed'i öldüremezdim. Ali'nin de çok dikkatli olduğunu, sık sık sağını solunu kolladığını gördüm. Ondan da ümit yoktu. Bunun üzerine Hamza için pusuya yattım. Baktım, Kureyşlileri kovalıyor. Bana yakın bir yerde önündeki derenin kenarına basınca ayağı kayarak düştü. Hemen mızrağımı doğrultarak var gücümle ona doğru fırlattım. Attığım mızrak bir böğründen girerek öteki böğründen çıktı ve kendisi yere düştü. Yanına giderek göğsünü yardım, ciğerini çıkararak Hind'e götürdüm ve 'Bu Hamza'nın ciğeridir.' dedim. Hind, çiğeri ağzına koydu ve çiğnemeye başladı. Fakat Allah, Hind'in ağzında onu diz kapağı kemiğine dönüştürdüğü için çiğneyemedi ve ağzından çıkarıp atmak zorunda kaldı.'

"Resulullah (s.a.a) buyurur ki:

'Yüce Allah bir melek gönderdi; o melek Hamza'nın ciğerini aldı ve götürüp yerine koydu.'

"Vahşi der ki: 'Sonra Hind, Hamza'nın ölüsünün yanına gelerek erkeklik uzuvlarını, kulaklarını, ellerini ve ayaklarını kesti.'

"Resulullah'ın (s.a.a) yanında ise Ebu Dücane Semmak b. Harşe ile Hz. Ali'den başka hiç kimse kalmamıştı. Müşrikler Resulullah'a (s.a.a) her saldırdıklarında Hz. Ali karşılarına çıkarak onları geri püskürtüyordu. Sonunda kılıcı parçalandı. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.a) ona Zülfikar adlı kendi kılıcını verdi ve kendisi Uhud dağının bir köşesine çekildi. Hz. Ali (a.s) sürekli savaşıyordu. Sonunda başından, yüzünden, vücudundan, karnından ve ayaklarından yetmiş yara aldı.

"İmam Sadık (a.s) devamla şöyle diyor:

'Resulullah (s.a.a) baktı ki Cebrail yer ile gök arasında bir taht üzerinde; 'Zülfikar'dan başka kılıç, Ali'den başka da delikanlı yok.' diyor." (c.2, s.495)


Uhud Savaşı-1

Mekkenin Fethi -3

Mute Savaşı

Huneyn Savaşı -3

İslam a Davetin Başlangıcı-2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)