Tanınmış Simalar (10)
Kemalu'l-Mulk
Burada bulunduğu sürede bazı eserler yarattı, bunlardan "Uyuyan Arap" ve "Kerbela Meydanı" adlı eserleri çok meşhurdur. Kaçar döneminde Kemalu'l-Mulk adında bir vakıf kuruldu ve eserleri bu vakıf tarafından koruma altına alındı. 1927 yılında emekliliğe ayrılan Kemalu'l-Mulk Nîşabur kentine bağlı Huseynabat kasabasına giderek kendine ait çiftliğinde yaşamını sürdürdü.
Ömrünün son dönemlerinde, bir taşın çarpması sonucu bir gözü görme kabiliyetini yitirdi. Nihayet, 1940 yılının 27 Temmuz'unda 95 yaşında iken vefat etti. Cenazesi, Nîşabur'lu ünlü şair Şeyh Attar'ın mezarı yanında toprağa verildi. Kemalu'l-Mulk'un bir kızı ve üç oğlu vardı.
Üstad Mahmud Ferşçiyan
Üstad Mahmud Ferşçiyan H.Ş.1308 / M.1930 yılında İsfahan'da sanatçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Üstadın hayat hikayesini kendi ağzından dinleyelim:
"Çocukluktan beri içe kapanık ve içe dönük idim. Akranlarımdan daha az oyuna ilgi duyar, kendimi daha çok bir işle meşgul etmeye çalışırdım. Baba evimin alçı işlemeli sütun başları, sobası, duvarları, birkaç resim tablosu ve özellikle de halı ve perdelerin işlemeleri ve renkleri, daha çocukluğumda beni kendisine çekiyordu. Babam İran el halısı tüccarı idi. Halı tasarımcıları ve işlemecileri işlerini babama sunarlardı.
Bazen babamla beraber o sanatçıların atölyelerine giderdim ve daha o çocukluk günlerinden itibaren o işleme ve renkler arasında hayrete düşerdim. Onların güçlü elleriyle kağıtların üzerine işlenen paralel ve yuvarlak çizgiler beni etkiler ve şaşırtırdı. Sanata olan aşkım ta o zamanlarda güçlendi. Delikanlılığıma ulaşmama az bir süre kala babamın yol göstermesiyle İsfahan'ın en ünlü ressamlarından Mirza Ağa İmami'nin atölyesine gittim. İlk ödevim ceylan resmi çizmekti. Ertesi günün sabahına kadar muhtelif boyutlarda ve açılardan yaklaşık ikiyüz tane desen çizdim. Bu üstadım için inanılmaz bir şeydi ve o günden sonra beni teşvik etmeye ve benimle ilgilenmeye başladı.
Daha sonra çalışmalarıma devam etmek için, İran sanat tarihinde yüce bir makama sahip, müşvik bir şahsiyet olan üstad İsa Bahadıri'nin yönetimindeki İsfahan Güzel Sanatlar Merkezine gittim.
1949 yılında İran-İngiltere Sanat Komisyonu'na diğer bir kaç işle beraber sunduğum ilk esrim onyedi yaşındayken yaptığım "Dün melekleri meyhanede gördüm" isimli tablomdu.
Üstad Ferşçiyan'ın Eserleri
Bugüne kadar üstadın bir çok eseri basılmıştır, ancak biz kitab haline getirilenleri sanatsever okuyucularımızın faydalanabilmeleri ümidiyle yayınlıyoruz.
1. Kitab-ı Nakkâşî ve Tarrahî-i Üstad Ferşçiyan, Bongâh-ı Tercüme ve Neşr-i Kitab-H.Ş.1355/1977
2. Kitab-ı Nakkâşî ve Tarrahî, UNESCO-1992, UNESCO Genel Müdürünün ve Sayın B. Robinson, Victorya Müzesi'nden Albert London ve Profesör İ. Keri'nin önsözüyle. Bu kitap içinde bulunduğumuz yüzyılın en güzel sanat kitabı seçilmiştir
3. Kitab-ı Şahnâme-i Firdevsî, İntişârât-ı Nigâr-H.Ş.1370/M.1992
4. Kitab-ı Nakkâşî ve Tarrahî-i Üstad Ferşçiyan, İntişârât-ı Nigâr-H.Ş.1372/M.1994
5. Kitab-ı Hâfız, İntişârât-ı Nigâr-H.Ş.1376/M.1998
Tanınmış Simalar (9)
Tanınmış Simalar (8)
Tanınmış Simalar (7)
Tanınmış Simalar (6)
Tanınmış Simalar (5)