İnkılâp’da Yaşanan Bazı Olaylar
Ondört İsfend Faciası
14 İsfend 1359 günü (5 Mart 1981} İslam İnkılâbı'nın pek kanlı günlerinden biridir. Hakla bâtıl arasında amansız bir çarpışmanın vuku bulduğu bu kanlı günde hak cephesi birkaç şehid vermek suretiyle, İslam İnkılâbı'nın ilk cumhurbaşkanı olan ve gerçekte şirk saflarından sızmış bulunan Beni Sadr liderliğindeki bâtıl cephesini darmadağın etti. Bu saflaşma ve karşılaşmada Hak cephesi "Hizbullah"tı.
Hizbullah, islama inanan gruptu; velayet-i fâkih aslına, topluma ulemânın rehberlik etmesi gerektiğine; fedakarlık, şehadet, doğu ve batı müşriklerinden teberride bulunmanın zaruri olduğuna inanan bir akımdı. Bâtıl cephesi ise liberaller ve Halkın Mücahidleri, Halkın Fedâileri-Ekalliyet ve Ekseriyet, Peykârîha (Çatışmacılar)... vb. sol ve sol görünümlü gruplarla, İran'ın yeniden padişahlıkla yönetilmesinden yana olanlar, eski Savak memurları, farmasonlar, aleyhte faaliyetleri nedeniyle devlet daireleri ve ordudan atılmış bulunanlar...vb. gibi sabık şahlık rejimine bağımlı bulunanlardan ibaretti. Mezbur gruplar, Dr. Musaddık'ın ölüm yıldönümü münasebeliyle o gün Tahran Üniversitesi'nde toplanmış, Beni Sadr'ın yaptığı konuşmayı dinlemedeydi. Konuşmanın sonunda, o günlerde artık açıkça liberallerin safında yerini almış bulunan Halkın Mücahidleri'nin yardakçılarıyla Hizbullâhî gençler arasında şiddetli bir çarpışma vuku bulmuştu.
Âmul Hâdisesi
Bu hadise, İran'ın kuzey şehirlerinden biri olan Âmul'de yaşandı. Hâdiseyi meydana getiren, "Komunistler Birliği'adlı küçük bir Maoist örgüttü. Şah döneminde bu örgütün hiçbir faaliyeti yoktu. Ancak, İslam İnkılâbı'nın zaferiyle birlikte, bu örgütün Amerika ve Batı Avrupa'da işret sürmekte olan elemanları, islam düşmanı patronlarının yardımıyla İran'a sızarak faaliyete geçtiler. İran'ın kuzeyindeki ormanlarda İslam Devleti'ne karşı terör eylemleri düzenlemekle meşgul olan bu örgütün 50'ye yakın silahlı militanı önceden tertiplenmiş bir plânla Âmul şehrine girdiler. Maksatları şehri tamamen ele geçirmekti. Bunu başarabilmeleri halinde çevredeki ahalinin de kendilerine katılacağını ve böylece İslam İnkılâbı aleyhine bir isyan ve ayaklanma nüvesi oluşturacaklarını sanmışlardı. Ne var ki, mesele, umduklarının tam tersi çıktı; teröristler silahlı saldırıya giriştikleri ilk lâhzadan itibaren bizzat halkı karşılarında bulmuş ve ahalinin direnişiyle karşılaşmışlardı. Şehir, silahlı saldırganlarla silahsız ve müdafaasız sivil halkın çarpıştığı amansız bir muharebe meydanına dönüşmüştü. Bu çarpışma yaklaşık beş saat sürdü. Halk bütün sadırganları ya diri yakalamış, ya da öldürmüştü. Emperyalizmin bir oyununun daha suya düşürüldüğü ve bir plânının daha hezimetle noktalandığı bu hadisede çok sayıda masum çocukla müdafaasız kadın da canını yitirdi.
Tahmîlî Savaş
İran İslam İnkılâbı'yla birlikte Amerika dünyanın en hassas stratejik bölgelerinden birini kaybetmiş ve bu bölgedeki zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarından mahrum kalmış oldu. Bu nedenle, mezkur bölgeyi yeniden ele geçirebilmek için dahili ayaklanmalar çıkarıp isyancıları desteklemek, Tabes Operasyonu adıyla tanınan bir operasyonla İran'a karşı askerî saldırıya geçmek ve darbe girişiminde bulunmak gibi türlü oyunlara başvurdu. Ancak, bunlardan beklediği sonucu alamayınca başka bir yol deneyerek maceracı Irak Baas rejimini Islâmî Inkılâb'ın üzerine kışkırtıp henüz ilk adımlarını atmakta olan bu inkılâba zoraki - tahmîlî - bir savaş yükledi. Yüzbinlerce insanın canına, nice yüzbinlerin de yaralı, malul, esir veya avare olmasına yol açan ve milyarlarca dolarlık hasar getiren bu tahmîlî savaş da müstekbir güçler ve onların kulağı küpeli uşağı Etlakçı Saddam'ı çirkin emeline ulaştıramadı.
İslam İnkılabı ve Halkın Kıyam Nedenleri -2
Din Uleması özellikle rahmetli İmam Humeyninin İalam İnkılabında rolü -2
İSLAM İNKILABININ ÖZELLİKLERİ -2
AMERİKANIN İRANIN İÇ İŞLERİNE MÜDAHALESİ ÜZERİNE -2
İSLAM İNKILABININ DEVAMLILIĞI -2