Nehc-ul Belağa’da İman
İmam Ali (as) iman hakkında sorduklarında söyle buyurdu:
"İman, dört esas üzerinde durur: Sabır, yakin, adalet ve cihat. Sabır da dört çeşit üzeredir: Şevk, korku, züht ve bekleyiş.
Cennete şevk duyan, şehvetlerden uzak durur; cehennemden korkan, haramlardan sakınır; dünyada zahit olan, musibetleri hafif görür; ölümü bekleyen, hayırlı işlere koşar. Yakin de idrak etmede basiretli olmak, hikmeti incelikleriyle kavramak, ibretlerden öğüt almak ve öncekilerin sünnetlerine uymak olmak üzere dört kısımdır. O halde idrak etmede basiretli olana, hikmet açıklanır; hikmeti açık olarak gören, ibreti tanır; ibreti tanıyan, öncekilerle yaşamış gibi olur. Adalet de derin düşünmek, ilmin hakikatine ulaşmak, güzel hüküm vermek ve hilimde metin olmak üzere dört kısımdır. O halde doğru idrak eden, ilmin derinliğini kavrar; ilimin derinliğini kavrayan da şeriat kaynağından kanmış olarak döner; hilim sahibi olan, yaptığı işlerde aşırılığa kaçmaz ve insanlar arasında övgüye layık bir şekilde yaşar. Cihat da dört kısımdır: İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak, her yerde doğruluk ve fasıklara kin duymak. O halde iyiliği emreden müminleri güçlendirmiştir; kötülükten sakındıran kâfirlerin burnunu yere sürünüştür; her yerde doğruyu söyleyen üzerine düşeni yerine getirmiştir; kim de fasıklara kin duyar ve Allah için gazaplanırsa, Allah da onun için gazaplanır ve kıyamette onu razı eder. Küfür de dört esas üzerindedir: Gereksiz yere derinleşmek, niza, haktan sapmak ve düşmanlık. Gereksiz yere derinleşen, hakka ulaşamaz; bilgisizce çok niza eden hakkı asla göremez; haktan sapan güzeli kötü, kötüyü ise güzel zanneder ve dalalet sarhoşluğuyla sarhoş olur; düşmanlık edenin ise (kurtuluş) yolları zorlaşır, işleri içinden çıkılmaz hale gelir ve (dalaletten) çıkış yolu oldukça daralır. Şek ve şüphe de dört esas üzerindedir: Münakaşa, korku, tereddüt ve boyun eğmek. O halde kim münakaşayı din (adet) edinirse, gecesi sabah olmaz (dalaletten kurtulmaz); karşısındaki olan şeyler kimi korkutursa, (bir şey elde etmeksizin) geriye döner; kim şüphede tereddüt (şaşkınlık) içinde olursa, şeytanların tırnakları onu çiğner; kim dünya ve ahiretinin yok olmasına boyun eğerse, dünya ve ahirette helak olur."
"Allah imanı, şirki temizlemek; namazı, kibirden uzak tutmak; zekâtı, rızka bir sebep; orucu, yaratıkların ihlâsını denemek; haccı, inananların din için yakınlaşmalarını sağlamak; cihadı, İslam'ı yüceltmek; iyiliği emretmeyi, cahil halkın maslahatı; kötülükten nehyetmeyi, akılsızların engellenmesi; sıla-i rahimi, akraba sayılarının artması; kısası, kanların korunması; haddi (şer'i cezayı) uygulamayı, haramların küçük görülmemesi; şarabın içilmemesini, aklın korunması; hırsızlıktan uzak durmayı, iffetin gerekliliği; zinanın terk edilmesini, soyu korumak; eşcinselliğin terkini, nesli çoğaltmak; tanıklığı, inkar edilen hakların elde edilmesi; yalan konuşmaktan sakınmayı, doğruluğu şereflendirmek; selamı, korkulardan güvende olmak; imameti, ümmetin düzene girmesi; itaati de imamet makamını ululamak için farz kıldı."
Nehc-ul Belağada İlim
Nehcül-Belağada Tevhit
Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -3
Kuran ve Nehcül Belağaya göre Dünyanın değeri -3
Nehcül-Belâğanın İbadet Anlayışı -2