Globalizm ve İmam Zaman'ın (a.s.) zuhuru -3
"Mecmeul-beyan" tefsirinde yukarıdaki ayet hakkında İmam Zeynalabdinin (a.s.) dilinden şöyle açıklama verilmektedir: "Andolsun Allah'a! Bu grup bizim taraftarlarımızdandır ki, Allah bizim soyumuzdan bir kişinin aracılığıyla bu vaadi gerçekleştirecektir. İşte o bir kişi bu ümmetin Mehdisi ".
Bu şerif ayette müminlere üç apaçık mesele vaat etmiştir: 1. Yeryüzünde iyi insanların halifeliği. Yani bütün Yer küresinde hükümetin onların elinde olması. Allah'ın yeryüzünde temsilcisi olarak hak ve adalet temelinde yönetimin olması. 2. Dinin vakarı. Yani, bütün yeryüzünde manevi değerlerin, İlahi yasaların hakim olması. 3. Korku ve telaşın yerini güvenin alması. Yeryüzünden tehlike ve korkuya neden olan faktörlerin çekilmesi, onun yerini emniyet ve rahatlığın tutması.
"Allah içinizden iman edip salih ameller işleyenleri kendilerinden öncekiler gibi yeryüzünde edeceğini, onlar müminler için Allah'ın Kendisi beğendiği dinini (İslam'ı) sağlamlaştıracak (her tarafa yayacağını) ve onları korkularından sonra güven (güven) bedel vaad buyurmuştur. Bundan sonra inkar ederse, şüphesiz, (yoldan çıkmış) bulacaklardır. "
Tebersinin "Mecmeul-beyan" tefsirinde bu ayetin açıklamasında İmam Muhammed Bakırın (a.s.) dilinden şöyle deniliyor: "yeryüzünde halifeler - ahir-zamanda gelecek Hazret Mehdinin ashaplarıdır".
"Biz bu kitaptan (Tevrat'tan, yahut Levh-i Mahfuz'da) sonra Zebur'da da yeryüzüne sadece benim iyi kullarım varis olacağını yazmıştık". ("Enbiya", 105)
Şimdi ise, yukarıdaki hükümleri çerçevesinde temel kaynaklara - âyet ve hadislere müracaat edebiliriz.
Önce işaret ettiğimiz gibi, dünyada cereyan eden olaylar, insanlığın maddi zeminede elde ettiği başarılar, bu ilişki araçları ile insanların birbirleriyle sıkı ilişkide olması - herkesi gerçekçi bir ittihada, manevi ve samimi işbirliğine önce olduğundan daha fazla muhtaç etmiştir. Ne kadar ileri gedersek, bu ihtiyacı daha fazla hissederiz. Yani Batı düşünürlerinin 20. yüzyılda ihtimal verdikleri birim dünyayı islam 1400 yıl önce, büyük ısrar ve kararlılıkla haber vermiş, hatta onun nasıl olacağını, hükümet sistemini, bu hükümetin yönetimini bariz şekilde belli de etmiştir. Kur'an-ı Kerim'de; gelecek birim hükümette hakim din - islam, zafer müstezeflerin ve salihlerin kimselerindir. Aynı gün imanın küfre galebe çaldığı gündür. Muteber hadislerde de gösteriliyor ki, bu hükümetin hakimi İbrahim peygamberin (a.s.) soyundan çıkan, İslam Peygamberi'nin (sav) torunlarından olan, adı "Muhammed", künyesi "Ebu'l-Kasım", lakabı "Kaim" olan bir şahıstır.
İslam insanlık için böyle bir günün geleceğini beklemektedir. Ve o günün gerçekleşmesi ortamın olgunlaşmasına bağlıdır.
İslam çeşitli isimlerle ortaya çıkmış tüm ihtilafları tevhide inanmakla gidermeye çalışmıştır. Irksal, ulusal, sınıfsal, coğrafi ve benzeri ihtilaflar ortadan kalkmalıdır. Yani bütün bunlar övünmeye özel ayrıcalığa sebep olmamalıdır. Hatta dini ihtilaflar da kenara bırakılmalıdır. Herkes Allah'ın fermanına teslim olmalıdır: "(Ey Muhammed!) De ki:" Ey kitap ehli, sizinle bizim aramızda aynı olan (farkı olmayan) bir kelimeye gelin! (O kelime şudur:) "Allah'tan başkasına ibadet etmeyelim. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız Rab edinmesin Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, o zaman (onlara) şöyle deyin: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." ("Al-i İmran" suresi, 64)
Globalizm ve İmam Zaman'ın (a.s.) zuhuru -2
Globalizm ve İmam Zaman'ın (a.s.) zuhuru -1
Beklenilen Mehdi (af)-3
Yeryüzü Adaletle Dolacak
Yeryüzü Hüccetten Yoksun Olmaz-2