• Nombre de visites :
  • 1846
  • 23/1/2012
  • Date :

Suhreverdi’nin Hayatı ve Eserleri -1

suhreverdinin hayatı ve eserleri

Şeyh İşrak, Şeyh Maktul, Şeyh Şehid ve Şehabı Maktul diye tanınan Ebul Futuh Şeyh Şahabettin Yahya bin Habeş bin Emirek Suhreverdi hicri 549 da bugünkü İranın Zencan şehrinin Suhreverd köyünde dünyaya geldi.

Suhreverdi büyük bir ihtimalle ilk eğitimini kendi köyünde aldı ve sonraları felsefeye ve özelikle İbni Sinanın görüşlerine şiddetle karşı çıkacak olan Fahruddin-i Razi’yle birlikte zamanında İranın ilmi merkezi konumunda olan Merağe şehrinde Şeyh Mecduddin-i Ceyliden ders aldı.

Suhreverdi ilmi tahsilini tamamlamak için Merağeden sonra İsfahan şehrine gitti ve orada  Zahiruddin Kariin den veya Zahiruddin El Farsi  gibi meşhur bir Mantıkçının yanında İbnu Sahlan es-Sevî’nin Beşâir Adlı Eser'ini okudu.

Suhreverdi’nin kesinlikle Merağe ve İsfahandaki bu iki hocası dışında başka hocaları da olmuştur ama malesef bunların kim oldukları hakkında her hangi bir bilgiye sahip değiliz.

Suhreverdi Merağe ve İsfahan şehirlerinde Felsefe, Mantık, Fıkıh, Hadis, Tefsir ve Edebiyat başta olmak üzere o zamanlar medreselerde okutulan bütün dersleri okudu. Eserlerinden onun  Matematik, Astronomi ve Ulum i Garibe denilen ilimlerden de haberdar olduğu anlaşılır.

Suhreverdi isfahanda bulunduğu dönemde sufilerle tanışmış Bayazid Bestami ve Hallacı Mansur gibi ariflerin etkisinde kalmıştır. Ve büyük bir ihtimalle yine bu dönemde Antik İran felsefesi ve kendi deyimiyle Husrovani hikmetin temel esaslarıyla tanışmıştır.

Suhreverdi’nin bir çok ilim dalına vakıf olması ve hayatındaki acayiplikler ve kendisi hakkında rivayet edilen kerametlerinden dolayı kendisinden, islamdan sonraki bin yıllık ilim tarihinde, Yunan ilim tarihindeki Hermes ve Pythagorasla denk görebileceğimiz benzersiz efsanevi bir şahsiyet yaratmıştır.

Suhreverdi İsfahandaki derslerini bitirip sufilerle tanıştıktan sonra  uzun sefelere çıktı. Uzun bir zaman Diyarbakır, Miyafarkin (Silvan), Hani ve Mardin şehirlerinde kaldıktan sonra Konya ve Sivas'a gidip Sultan II. Kılıçarslan'ın Oğulları Berkyaruk, Melihşah ve Süleyman'a Ders verdi. Sonra bir daha Diyarbakır'a geri döndü, ve oradan da Suriyeye gidip Selahattin Eyubi’nin oğlu ve Haleb şehrinin hakimi Melik Zahir’in isteği üzere şehid olacağı güne kadar Halepte kaldı.

Suhreverdi bu zaman zarfında bir an bile nefsini terbiye etmekten geri kalmamış zamanının çoğunu itikaf, ibadet ve teamülle geçirmiş ve kendisini çetin riyazetlere adamıştı.

Suhreverdi’nin Haleb şehrinin ulemasıyla olan ilmi tartışmaları Melik Zahir’in kulağına gittiğinde O da şehrin önde gelen alimlerinin bulunduğu bir münazaraya Suhreverdi’yi davet etti. Melik zahir bu münazara sırasında Suhreverdi’nin düşüncelerinden ve dünyaya ilgisizliğinden çok etkilendi ve Halepte kalıp ders vermesi için gerekli zemineleri hazırladı.


HAYYAM -3

İBN-İ SİNA

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)