Arkadaşlık (6)
ـ وُدُّأبْناءِ الآخِرَةِ يَدُومُ لِدَوامِ سَبَبِهِ.
Ahiret çocuklarının dostluğu, sebebi devam ettiğinden süreklidir. /10118
ـ وادُّوا مَنْ تُوادُّونَهُ فِي اللهِ، وَ أبْغِضُوا مَنْ تُبْغِضُونَهُ فيِ اللهِ سُبْحانَهُ.
Kimi severseniz, Allah için sevin; kime düşman olursanız Allah için düşman olun. /10119
ـ لاتَمْنَحَنَّ وُدَّكَ مَنْ لاوَفاءَ لَهُ.
Asla vefalı olmayanla dostluk etme. /10164
ـ لاتَرْغَبَنَّ في مَوَدَّةِ مَنْ لَمْ تَكْشِفْهُ.
(İç yüzünü) keşfetmediğin kimseyle dost olmaya kalkışma. /10167
ـ لاتُوادُّوا الكافِرَ ، وَلاتُصاحِبُوا الجاهِلَ.
Kâfirle dostluk, cahille de arkadaşlık etmeyin. /10237
ـ لاتَعْتَمِدْ عَلي مَوَدَّةِ مَنْ لا يُوفي بِعَهدِهِ.
Ahdine vefa etmeyenin dostluğuna güvenme. /10260
ـ لاتَبْذُلَنَّ وُدَّكَ إذا لَمْ تَجِدْ مَوْضِعاً.
Uygun bir yer bulmadığın zaman dostluğunu bağışlama. /10275
ـ لاشَفيقَ كَالوَدُودِ النّاصِحِ.
Nasihat eden dost gibi, şefkatlisi yoktur. /10546
ـ لايُوادُّ الأشْرارَُإلاّ أشْباهَُهُمْ.
Kötüler, kendileri gibi kötülerle dost olurlar. /10602
ـ لا يُغْتَبَطُ بِمَوَدَّةِ مَنْ لادينَ لَهُ.
Dini olmayanın dostluğuna kimse gıpta etmez. /10803
ـ لايَنْتَقِلُ الوَدُودُ الوَفِيُّ عَنْ حِفاظِهِ وَ إنْ أُقْصيَ.
Vefalı dost, uzakta olsa da (dostluğunu) korur ve ondan vazgeçmez. /10825
ـ لاتَدُومُ عَلي عَدَمِ الإنْصافِ المَوَدَّة.
İnsaf olmadan dostluk devam etmez. /10827
ـ يَنْبَغي أنْ يُهانَ مُغْتَنِمُ مَوَدَّةِ الحَمْقي.
Ahmaklarla dostluk etmeyi ganimet bilenler, ihanet edilmeye layıktırlar. /10950
ـ أنْفَعُ الكُنُوزِ مَحَبَّةُ القُلُوبِ.
En faydalı hazine kalplerin dostluğudur.[1] /2973
ـ اَلْمَوَدَّةُ إحْدَي القِرابَتَيْنِ.
Dostluk, iki akrabalıktan biridir. /1627
ـ اَلْمَوَدَّةُ فِي اللهِ أكْمَلُ النَّسَبَيْنِ.
Allah yolunda dostluk, iki akrabalığın en kâmilidir. /1649
ـ اَلْمَوَدَّةُ تَعاطُفُ القُلُوبِ في (وَ) ايتِلافِ الأرْواحِ.
Dostluk, ruhların samimiyetinde kalplerin birbirlerine olan temayülüdür. /2057
ـ أقْرَبُ القُرْبِ مَوَدّاتُ القُلُوبِ.
En iyi yakınlık, kalplerin dostluğudur. /3029
ـ أبْعَدُ البُعْدِ تَنائِي القُلُوبِ.
En büyük uzaklık, kalplerin uzaklığıdır. /3031
ـ إيّاكَ أنْ تُحِبَّ أعْداءَ اللهِ، أوْ تُصْفِيَ وُدَّكَ لِغَيْرِ أوْلِياءِ اللهِ، فَإنَّ مَنْ أحَبَّ قَوْماً حُشِرَ مَعَهُمْ.
Allah düşmanlarını sevmekten sakın ya da Allah'ın evliyası olmayanlarla dostluğunu netleştir. Çünkü insan, kıyamette sevdiği kavimle haşredilecektir. /2703
ـ تَحَبَّبْ إلَي اللهِ سُبْحانَهُ بِالرَّغْبَةِ فيما لَدَيْهِ.
Allah’ın yanında olana ulaşmaya çalışarak onunla dost ol. /4503
ـ تَحَبَّبْ إلَي النّاسِ بِالزُّهْدِ فيما أيْديهِمْ، تَفُزْ بِالْمَحَبَّةِ مِنْهُمْ.
İnsanlarla ellerinde olandan kaçınarak dost ol ki, onların muhabbetini kazanasın. /4506
ـ كَيْفَ يَدَّعي حُبَّ اللهِ مَنْ سَكَنَ قَلْبَهُ حُبُّ الدُّنْيا ؟!.
Kalbinde dünya sevgisi olan nasıl Allah dostu olduğunu iddia edebilir? /7002
ـ لاتَصْفُو الخُلَّةُ مَعَ غَيْرِ أديبٍ.
Edebi olmayanla gerçek dostluk olmaz. /10599
Gureru’l-Hikem ve Dureru’l-Kelim
[1] - Yani, insanın sevilmesi faydalı bir hazinedir. Bu da iman ve salih amelden dolayı olabilir. Zira Allah-u Teala, Kuran-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "Şüphe yok ki inanan ve iyi işlerde bulunanlara karşı rahman, gönüllere bir sevgidir verir." (Meryem/96) İmam Cafer-i Sadık (a.s)'dan nakledilen bir hadiste bu ayetin nüzul sebebinin şöyle olduğunu buyuruyor: Emir'ül-Müminin Ali (a.s), Resulullah (s.a.a)'in yanında oturmuştu. Resul-u Ekrem şöyle buyurdu: Ey Ali! De ki: "Allah'ım! Müminlerin kalplerinde benim sevgime yer ver." Daha sonra da bu ayet nazil oldu.
Arkadaşlık (5)
Arkadaşlık (4) Arkadaşlık (3)
Arkadaşlık (2)
Arkadaşlık (1)
