İslâm Devrimi ve Sonrası (1)
İslâm Devrimi’nin Zafere Ulaşmasından Sonra Siyasal Gelişim
İran son yüzyılda toplumsal alanda büyük gelişim ve atılımlara sahne olmuştur. Biri, asalet ve İslâmî değerlerin korumasını ve diğeri çağın yeniliklerinden yararlanılmasının altını çizen iki büyük kültürel eğilim ülkenin siyasal ve tarihsel yapısının oluşumunda köklü izler bırakmıştır. Bu kültürel eğilimler özellikle de İslâm Devrimi’nin zafere ulaşmasıyla bir uyum ve bütünleşme sürecine girişmiştir. İşte İran İslam Cumhuriyeti bu uyum ve bütünleşmenin sonucunda doğup ortaya çıkmıştır Devlet ve vatandaşlar arasındaki karşılıklı hakların ve ayrıca içteki üç güç arasındaki ilişkilerin şeffaflaştırılmasını ilke edinmek söz konusu kültürel uyumun önünde duran asıl çaba ve mücadeledir.
İran’ın kültürel ve sosyal alanlarında son yıllarda meydana gelen gelişmeler ülkenin ekonomik ve sosyal performansında güçlü etkiler yaratmış ayrıca insan gelişim süreçleri de söz konusu ekonomik ve sosyal performanslardan etkilenmiştir. Bu arada siyasal gelişim ayrı bir önem verilmektedir. Siyasal gelişim; kanun devletinin varlığı, seçimlerin serbest oluşu, parti ve basın özgürlükleri ile devletin şeffaflaşması yoluyla gerçekleşmektedir. Son yirmi yıl içinde siyasal gelişim yönündeki girişimlerin sonucunda elde edilen başarıları ve bu alandaki noksanlıkları değerlendirmek için öncelikle ülkenin hukuksal ve siyasal yapısının incelenmesi gerekir:
İslâm Devrimi’nin zafere ulaşmasıyla yeni bir hukuksal ve siyasal yapıya kavuşan İran’da 1979 yılının Mart ayında yapılan referandum sonucu halkın oylarının %98,2’lik mutlak çoğunluğu ile ülkeye “İslâm Cumhuriyeti” adı verilmiştir. 1979 Kasım ayında yapılan referandumda ise yeni anayasa kabul edilerek ülkenin yeni hukuksal ve siyasal yapısı oluşmuştur. Anayasanın 56.maddesine göre bu yeni yapılanmada dünya ve insan üzerinde mutlak egemenlik hakkı Allah’ındır ve O insanı kendi toplumsal yazgısına egemen kılmıştır. Halk ülkenin hukuksal ve siyasal yapısındaki egemenliğini Rehberlik Makamı Uzgörler Kurulu aracılığıyla Rehberlik makamını seçmek, Cumhurbaşkanı ve İslâmî Şura Meclisi üyelerini seçmek, halk oylaması yoluyla yasama gücüne doğrudan doğruya katılmak, yine halk oylaması ile Anayasa düzenlemesine katılmak, İslâmî Şura Meclisi aracılığıyla Denetim Şurasına üye Hukukçuları seçmek ve İslâmî yerel şuraların üyelerini seçmek yoluyla kullanır.
İran İslam Cumhuriyeti’nde ülkenin en yüksek resmi makamı Rehberlik Makamıdır. Yasama, yürütme ve yargı güçlerini organize etmek ve rejimin genel politikalarını belirlemek Rehberlik makamının uhdesindedir.
Cumhurbaşkanı Rehberlik makamından sonra ülkenin en yüksek resmi makamıdır. Cumhurbaşkanı dört yıl süreyle halkın doğrudan doğruya oyuyla seçilir.
Millî Beraberlik (2)
Millî Beraberlik (1)
İslam İnkılabı- Yılmaz İrade (2)
İslam İnkılabı- Yılmaz İrade (1)
İranlı bilim adamları ve öğrencilerin bilimsel başarılar-2