Kur'anın Risaleti (1)
Kur'an-i Kerim'de Sosyal İlişkiler
Kur'an, hitaplarını çoğul kiplerde söyleyerek halkı birliğe çağırmakta ve sosyal meselelere ilişkin hayatın tanzim edilmesinde toplumu sorumlu tutmakta ve insanın fıtratına uygun olan, beşerin en güzel biçimde yaratılış ilkesine uyum sağlayan birtakım kanun ve sünnetleri bizlere bildirmektedir.
Bu sebepledir ki, bölünmeye yol açarak eşrefi mahluku esfeli safilin derecesine iten bütün hal ve davranış biçimlerini şiddetle kınamış, ilahi rızaya uygun olan birlik, sevgi ve muhabbete yol açan hal ve davranışları ise övmüştür. Şeytanın ığva aracı olan ırkçılık, kabilecilik, zaman, mekan, iklim ve benzeri farklılıklardan doğan ayrımlara ise, sadece toplumların birbirleriyle olan tanışma çerçevesi dahilinde izin buyurmaktadır. Hal böyle olunca, İslam insanların birbirlerinin rengi, makamı, maddi durumu, soysop vb. şeytani fısıltılardan dolayı küçümsemelerini veya birbirlerine karşı böbürlenmelerini şiddetle reddetmekte ve bu davranış biçimlerini cahiliye adetleri olarak değerlendirmektedir. Üstünlüğü ise Allah'a olan yakınlıkta, Allah'tan çekinip emirlerine uymakta ve O'nun yasaklarından sakınmakta görmektedir. Fertlerin birbiriyle olan ilişkilerinde güzel kardeşlik ilkelerine riayet etmeyi buyuruyor: "Mü'minler ancak kardeştirler."[1] ayeti kerimesiyle bütün müslümanlara farz kılmakla yetinmeyip evrensel bir inanç olduğu için samimiyet ve adeletin, inananinanmayan ayrımı yapılmaksızın bütün beşer arasında uygulanmasını şart koşarak herhangi bir şahıs veya grup fitne çıkarma hayaline kapılıp zulmetme ve tecavüz hevesini tasarlamadıkça onlarla eşitlik ve adalet esasınca muamele edilmesi, karşılıklı saygının tüm yönüyle korunması gerektiğini vurgulamıştır. Kur'ânı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: "Allah, sizinle din konusunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletle davranmaktan sakındırmaz. Allah, adaletle muamele edenleri sever." Allah, ancak sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardımcı olanları dost edinmekten sizi sakındırır. Onları dost edinenler zalimlerin ta kendileridir."[2]
Öte yandan insan "en güzel surette"[3] yaratıldığından dolayı o en güzel davranışla karşılaşma liyaketine sahiptir. İşte bunun içindir ki, Kur'anı Kerim şöyle buyuruyor:
"Kullarıma de ki: ‘En güzel olanı söylesinler.’ Gerçekten de şeytan onlar arasında pislik çıkarmaya çalışıyor."[4] ve "İnsanlara güzel söz söyleyin"[5]
Bu ayetlerde geçen konuşma ve söylemekten maksat, sadece teorik davranış değildir, hayatın her safhasında pratiği mümkün olan davranış biçimidir.
Her ne kadar İslam sınırlarına saldıran harici güçleri yok edinceye kadar onlarla savaşmak gerekiyorsa da, İslam sınırları içerisinde herhangi bir ihtilaf ve çelişki ortaya çıkarsa zahirde düşman sayılan müslüman kardeşi yok edici fiillerden kaçınmak ve düşmanlığı gidermek gerekir.
Dipnotlar
1 Hucurat/10
2 Mumtehine/8.
3 Tin/4.
4 İsra/53.
5 Bakara/83.
Kuranın İnsan Hayatındaki Rolü -4
Kuran-ı Kerim ve İnsanın Hayat Programı-4
Galu Beladan Beri Müslümanım
“İşittik ve itaat ettik”
Kurân-ı Anlamak -3