Farsça Şiir Üslubu -5
VI/XII. yüzyıl başlarında yetişmiş ve bu yüzyıl ortalarında şairlik yapmış olan şairlerden sonra sıra, bu yüzyıl ortalarında yetişmiş ve VI/XII. yüzyılın ikinci yarısında ün kazanmış olan şairlere gelmektedir. Başlarında Evhadeddîn-i Enverî’nin yer aldığı bu şairler, çok büyük bir oranda günlük konuşma diline yöneldiler ve şiiri Gaznelilerin ilk dönemi ve Selçuklular dönemi şairlerinin sahip oldukları üsluptan uzaklaştırdılar. Bu grubun öncüsü olan Enverî, kendi şiirlerinde büyük bir oranda ve kesin bir şekilde şiirin sadeliğine ve sözün akıcılığına önem vermiştir. Enverî’nin şiirinde sözün akıcılığından amaç, onun kendi eserlerinin büyük bir bölümünde şiiri, normal ve sade sözü konuşma dilinde kullanıldığı bir yapıda söylemeye çalışmış olmasıdır. Bundan dolayı da Enverî’nin kimi beyitleri, normal günlük konuşma hükmündedir. Onun Divan’ında benzerine sık sık rastlanan şu beyitler gibi:
Akla dedim ki ey dünya maksadının gayesi senin yakınında olup da yok olmayan bir şey yoktur.
Dedim ki bu ikisinden biri Şihâbeddîn’den başkası değil, diğeri ne dedim, Hasan-i Medûd’dur dedi.
Dedim ki yanıltma, bu nerden olabilir? Dedi ki aklın ikisi hem şahiddir hem de meşhud.
Bu normal konuşma şeklindeki söz ve zamanın kullanılmakta olan lehçesini takip etmek, Enverî’ye kendi şiirlerinde öncekilerden daha fazla Arapça kelimeler kullanma iznini verdi. Bu hareket, Enverî’nin kendi sözlerinde gösteriş yapmak ya da bilgisini göstermek istemiş olması anlamına gelmez. Aksine Enverî’nin şiirlerindeki Arapça kelime ve terkiplerin çoğu, o dönemin Fars dilinde ya da zamanın kullanılmakta olan bilimsel dilinde revaçta olan kelimeler ve terkipler türündendir. Oysa kendisinden önceki şairler, Sâmânî dönemi sonlarında ya da Gazneliler dönemi başlarında şiirde yararlanılan ve Arapça kelimeleri daha az bulunan bir dili kullanmaya çalışmaktaydılar.
Bu esas göz önünde bulundurulduğunda Enverî’nin Fars şiirinde bir değişim yaptığı ve tam anlamıyla yeni bir ekol geliştirdiği görülmektedir. Ancak buna bakarak Enverî’nin ve onun takipçilerinin kendi işlerinde tam anlamıyla yenilikçi oldukları sonucu da çıkarılmamalı. Aksine VI/XII. yüzyıl başlarında yetişmiş olan ve bu yüzyıl ortalarında şairlik yapmış olan ve genellikle Enverî ve çağdaşlarıyla çağdaş olan şairlerin üslubunun mükemmelleştiricisi sayılmalıdır. Bu dönemin şairlerinin hayatını incelerken bu konunun ispatlanması noktasında birçok örnekle karşılaşmaktayız.
Enverî ve onun üslubunda yazan şairlerin şiirinde görülmekte olan bir başka nokta da, ister övgü ister diğer konularda olsun bunların büyük bir bölümünün şiirlerinde derin anlamlı mazmunları ve anlamları kullanmaya ilgi duymaları ve yönelmeleridir. Bu ilgi ve yöneliş, bu gruptaki şairlerin şiirlerinde kimi zaman müphem, anlaşılması zor anlamlarla karşılaşmamıza konu olmuş ve kimi beyitlerdeki anlam müphemliği ve anlaşılmazlığı, bunlara şerhler yapılmasını gerektirecek bir derecededir. Bu nedenle Enverî ve zor sözler söyleyen diğer şairlerin divanları (Şâdîâbâdî şerhi gibi) üzerine şerhler yapılmasına konu olmuştur.
Farsça Şiir Üslubu -4
Farsça Şiir Üslubu -3
Farsça Şiir Üslubu -2
Farsça Şiir Üslubu -1