İmam Seccad'ın (a.s) Yezid İle Münazarası-1
Nakledildiği üzere İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: "İmam Hüseyin (a.s)'ın mutahhar başını Yezid'in yanına getirdiklerinde Hz. Seccad ve Emir-ül Müminin Ali (a.s)'nin kızlarını da meclise getirdiler. İmam Seccad'ın el ve ayakları zincirlerle bağlı idi. Yezid İmam Seccad'a şöyle dedi: "Babanı öldüren Allah'a hamdolsun."
İmam Seccad (a.s) cevap olarak şöyle buyurdu: "Babamı katledene Allah lanet etsin."
İmam'ın bu sözü Yezid'e çok ağır geldi. Zira o tüm olayların Allah'ın kader ve kazasıyla vücuda geldiğine dayanarak İmam Hüseyn'in (a.s) şehadeti hususunda zihinleri karıştırmak ve kendini işlemiş olduğu korkunç cinayetten temize çıkarmak istiyordu. Ama İmam Seccad (a.s) tam bir kararlılıkla İmam Hüseyin (a.s)'ın katillerine lanet etti, ki Kur'an-Kerim'in sadece kâfir ve zalimlerin lanete layık olduğunu bildirdiğine Hüseyin (a.s)'ın asıl katili de Yezid olduğuna göre Yezid zalim ve kafir birisi olduğu ve de Allah'ın lanetine müstehak olduğu İmam'ın sözlerinden anlaşılır. Böyle bir insan İslam toplumunun sorumluluğunu üstlenecek bir makama layık olmadığı gibi işlediği cinayetten dolayı hayat hakkına da sahip değildir ve en ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. İşte bu yüzden Yezid İmam Seccad (a.s)'ın öldürülmesini emretti.
İmam (a.s) Yezid'in bu emri üzere şöyle dedi:
"Eğer beni öldürtürsen Peygamber'in kızlarını kim Medine'ye götürecek? Beraberlerinde benden başka bir mahremleri yoktur."
İmam'ın (a.s) bu cevabı ifşa edici bir cevaptı. İmam Zeyn-ül Abidin (a.s) bu sözüyle şu nükteyi hatırlatmak istiyordu ki, Yezid şahsen Ömer-i Sa'd'ın işlediği tüm cinayetlerden sorumludur. Onlar Peygamber soyunun tüm erkeklerini öldürdüler. Onca korkunç cinayetler yetmiyormuş gibi şimdi de esir çocukların ve kadınların sorumlusu olan İmam Seccad'ın kanını da dökmek istiyordu?"
Evet, Yezid hiçbir İslami değer için bir saygınlık ve ihtirama kail değildir; ama İmam Hüseyin (a.s) ve dostlarının şehadeti ile kadın ve çocuklarının esareti sebebiyle lekelenen siyasi statüsünü kurtarmak için İmam'ın katlinden el çekmek ve ona "Sen bizzat onları kendi evlerine geri döndür" demek zorunda kaldı.
Kerbela cinayetinin mesuliyeti hususunda zihinleri saptırabileceğini düşünen Yezid, Şura suresinin 30. ayetini okudu:
"Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazanmakta olduğu dolayısıyladır." Yezid bu ayeti okumakla halkın zihinlerine şu düşünceyi sokmak istiyordu ki acı Kerbela olayı ve İmam Hüseyin, dostları ve evlatlarının başına gelen musibetler kendilerinin mürtekib olduğu ameller dolayısıyladır. Bu yüzden müslümanlar özel bir şahsı sorumlu bilmemeli, Yezid ve onun lanet olası işlerini kınamamalı veya Kerbela olayında onların itibarı ile oynamamalıdır.
Kuran-ı natık (konuşan Kur'an) ve Kur'an arifi olan İmam Seccad, fiilen Kur'an'ın hakikatlerini ayaklar altına alan ve Kur'an maarifi hususunda hiçbir nasibi olmayan Yezid'e cevap olarak şöyle dedi: "Bu ayet bizim hakkımızda nazil olmamıştır ve biz bu Kur'anî ilkenin misdakı değiliz. Bizim halimize şamil ve hakkımızda inen ayet şudur:
"Yeryüzünde ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılmış) olmasın. Şüphesiz ki bu, Allah'a göre pek kolaydır. Bu, elinizden çıkana üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinmeyeseniz. Allah büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez." (Hadid / 22-23)
Daha sonra da şöyle buyurdu: "Biz dünyevi şeylerden kaybettiklerimiz hususunda üzüntü duymayız ve ele geçirdiğimiz şeyler sebebiyle de sevinmeyiz."[1]
[1]- Bihar-ül Envar, c.45, s.168, Ali b. İbrahim tefsirinden naklen.
İmam Seccad’ın (a.s)Ubeydullah b. Ziyad İle Münazarası
İMAM ZEYN-UL ABİDİN (as)'IN KISACA HAYATI
İmam Seccad'ın (a.s) İmamet Dönemi
İmam Zeyn-ul Abidin (as)'ın Mektubu
HZ. İMAM ZEYNEL ABİDİN (AS)