Cezayir-2
Fransız işgaline karşı ilk bağımsızlık mücadelesini işgalin ikinci yılında Emir Abdülkadir başlatmıştır. Emir Abdülkadir işgalcilere karşı 14 yıl mücadele etti ve 23 Aralık 1947'de Fransızlar tarafından tutuklandı. Sonraki yıllarda da işgale karşı ayaklanmalar ve bağımsızlık mücadeleleri oldu. Ancak Fransız işgalciler bütün bu hareketleri şiddetle ve zulümle bastırdılar. Sadece 5 Ağustos 1945 tarihinde Fransızlar bir gün içinde 45 bin Cezayirlinin canına kıymışlardır.
Fransız işgaline karşı ikinci bağımsızlık savaşı 1954 yılında başladı. Bu savaş Milli Kurtuluş Cephesi'nin öncülüğünde başlatıldı. Milli Kurtuluş Cephesi, Cezayir halkının şuurlandırılmasında önemli etkinliği olan Cemiyeti Ulema'nın öncülüğünde oluşturulmuştu. Cephe, Kasım 1954'te yayınladığı ilk bildirisinde amacının Cezayir'i işgalden kurtararak bu topraklar üzerinde İslam esaslarına göre şekillenen bağımsız bir devlet kurmak olduğunu bildirdi. Sekiz yıl süren bağımsızlık savaşı süresince bir buçuk milyon Cezayirli Müslüman, işgalciler tarafından şehid edildi.
Milli Kurtuluş Cephesi 1958'de geçici bir hükümet oluşturdu. 5 Temmuz 1962'de de bağımsızlık ilan edildi. Müslümanların sekiz yıl süren kararlı mücadeleleri karşısında işgalciler bu ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar. Ancak bağımsızlık sonrasında cihadın başlangıcında belirlenen hedeflerle bağdaşmayan olumsuz gelişmeler oldu. Fransa'nın oyunuyla Milli Kurtuluş Cephesi içinde yer alan Müslüman ilim adamları tasfiye edildi ve Batıcı laik düşünce sahipleri öne geçti.
Bağımsızlık sonrasında geçici bir süre cumhurbaşkanlığı yapan Ferhad Abbas'ın arkasından 15 Eylül 1963'te Ahmed bin Bella cumhurbaşkanlığına getirildi. Ahmed bin Bella, 19 Haziran 1965'te gerçekleştirilen bir darbeyle cumhurbaşkanlığından uzaklaştırıldı ve yerine sosyalist Batıcı bir anlayışa sahip olan Albay Huvari Bumedyen geçti. Huvari Bumedyen ülkede katı bir totaliter baskı rejimini hakim kıldı. Bumedyen'in dönemi onun Aralık 1978'de ölmesiyle kapandı. Yerine yine sosyalist bir anlayış sahibi olan Şazeli bin Cedid seçildi.
Sosyalist rejime karşı değişik zamanlarda ayaklanmalar oldu. Bunların en etkinlerinden biri 1982 ayaklanmasıdır. Ancak bu ayaklanma zor kullanılarak bastırılmıştır. İkinci büyük ayaklanma ise 5 Ekim 1988'de başladı ve bir hafta sürdü. Bu ayaklanma dolayısıyla hükümet güçleriyle halk arasında meydana gelen çatışmalarda en az beş yüz kişi öldü. Hükümet bu ayaklanmayı zorla bastıramadı ve bazı önemli vaadlerde bulunmak suretiyle ancak halkı yatıştırabildi. Hükümetin en önemli vaadi ise çok partili demokratik hayata geçmekti.
Hükümet yaptığı vaadler doğrultusunda yeni bir anayasa metni hazırlayarak 23 Şubat 1989'da halkoyuna sundu. Yeni anayasa ülkenin sosyalist niteliğini kaldırıyor ve İslam'ı devletin resmi dini olarak kabul ediyordu. Aynı zamanda birden fazla siyasi partinin ve siyasi amaçlı derneklerin kurulmasına imkan tanıyordu. Bunun gibi daha birçok önemli değişiklikler içeriyordu. Yeni anayasa halkın çoğunluğunca onaylanarak yürürlüğe kondu. Arkasından yeni siyasi partiler kuruldu ve 12 Haziran 1990'da ilk çok partili yerel seçimler yapıldı. Bu seçimlerde İslami Kurtuluş Cephesi (FIS) oyların % 55'ini alarak birçok yerde yerel seçimleri kazandı. Arkasından 26 Aralık 1991'de ilk çok partili genel seçimlerin birinci turu gerçekleştirildi. FIS bu seçimlerde de büyük başarı gösterdi. Resmi kaynaklara göre oyların % 55'ini, kendi kaynaklarına göreyse % 80'ini aldı.
Cezayir-1
İslam Ülkeleri – Afganistan 1
İslam Ülkeleri – Afganistan 2
İslam Ülkeleri – Afganistan 3