İslam İnkılabına Yönelik kuşkuların Giderilmesi -2
Oysa batının mevcut ideoloji ve siyasi düzenlerde insanlar özellikle kadınlar İslam’da var olan değer ve konuma sahip değillerdir. Batı kültüründe herci merce varacak hadsiz hesapsız hürriyetin var olması nedeniyle aile kurumu kendi sosyal konumunu kaybetmiş ve tamamen dağılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Fakat İslami İran’da İslam kültürü sayesinde aile ve kadınlar öyle bir konuma sahiptirler ki kesinlikle batıyla kıyaslanamaz. Bugün İranlı kadınlar toplum tüm alanlarında katılım içinde olup özellikle kamu ve özel kuruluşlarda kadınların katılımı hemen hemen erkeklerde eş derecededir. İslami Şura meclisinde kadınlar en aktif milletvekilleri sınıfında yer alıyorlar. Yüksek öğretim sahasında da genel sınavları kazanmış kadınların oranı erkeklerin oranından fazladır.
Bölgede İran’ın komşu ülkelere yönelik tehdit oluşturduğu iddiası da Amerikanın son 26 yıl içinde İran’ın kendi komşuları ile olan ilişki ve bağlarını koparmak için gerçekleştirdiği komplolardan biridir. İslam İnkılabının ilk on yılında ve Saddam rejiminin İran’a karşı başlattığı sekiz yıllık savaş boyunca doğrudur İran özellikle bazı Arap komşularının düşmanlık ve muhabbetsizliğine maruz kaldı ama bu ülkeler bile sonunda İran’la dostluğun kendileri için ne kadar büyük bir avantaj oluşturduğu ve İran’ın bölgedeki barış içerikli rolünü kavradılar.
Fars körfezi ülkelerinin Saddam rejimi askeri gücünden duydukları dehşet ve batılı devletlerin söz konusu ülkeler üzerindeki aşırı baskıları kuşkusuz bu ülkelerin İran İslam Cumhuriyeti ile olan münasebetlerinin rayına oturmamasında önemli rol oynamıştır. Fakat Kuveyt’in Irak tarafından işgali ve Saddamın bu saldırgan girişiminin İran tarafından şiddetle kınanması Tahran’ın, Riyad, Duha, Kuveyt, El Cezire ve Kahire ile münasebetlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve onarılması için gerekli ortamı oluşturdu. İran İslam Cumhuriyetinin özellikle son yıllarda bölgede güven oluşturucu bir siyaset izlemesi İran ve bölgenin Arap devletlerinin münasebetlerini geliştirme rayına oturttu. Bu ilişkilerin iyileştirilmesindeki başlıca sebep ise İran İslam Cumhuriyetinin Saddam rejimi ayrıca Amerika ve Siyonist İsrail rejimi ile ilgili görüşlerinin hakkaniyet ve doğruluğunun ispatıydı. Bölgedeki Arap devletleri artık şu gerçeği kavramış bulunuyorlar ki devrik Saddam rejimi İran’dan daha ziyade kendileri için büyük bir tehditti. Ayrıca Amerikanın baskıları veya bir takım yanlış yorumlar sebebiyle İran’ı orta doğuda barış muhalifi olarak gören bazı bölge yönetimleri artık Siyonist İsrail rejiminin işgal altındaki Filistin topraklarındaki cinayetinin doruğa çıkması ve savaş çığırtkanı Buş hükümetinin Siyonist rejimi kayıtsız şartsız desteklemesiyle Amerika ve İsrail’in kesinlikle bölgede adaletli bir barış istemediğini ve sadece Ortadoğu ve Fars körfezi bölgelerindeki mevcut zenginlik ve kaynakları talan etmek istediklerini anladılar. Özellikle Amerika, mazlum ve savunmasız Filistin halkının Siyonistler tarafından acımasızca katliam edilmesine itiraz etmediği gibi hatta açıkça destek vermekte ve ara sıra bölgede siyasi coğrafya sınırlarının değiştirilmesi zaruretinden bahsetmektedir.
Amerika ve Siyonist İsrail rejiminin bu gibi tavır ve davranışları, Vaşington ve Telaviv’in savaş yanlısı oldukları yolundaki İran İslam Cumhuriyetinin her zamanki görüşünü doğrulamaktadır. Yani söz Vaşington ve Telavivden asla Filistin için adalete dayalı bir barış planı ortaya çıkmaz. Daha doğrusu Filistin halkının mücadelesi ve dünya Müslümanlarının Filistin’e destek ve himayesi Filistin halkının zayi olmuş kesin hakkını geri alabilir ve işgalcileri ve katilleri müstahak oldukları cezalarına çarptırabilirler.
İslam İnkılabına Yönelik kuşkuların Giderilmesi -1
İranda Bilimsel Devrim
İslam inkılabı, İslami kültür ve medeniyetin ihyası
İran İslam İnkılabı-1
İran İslam İnkılabı-2