Hz. Salih ve Semud kavminin kıssası -1
Semud kavmi de Medine ve Şam arasında yaşayan bir Arap topluluğu idi. Onlar uzun ömre sahip kimselerdi. Bu topluluk Ad, kavminden sonra yaşamış ve büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdi. Onlar da bayındırlığa yönelmiş, görkemli ve sağlam evler yapmaya teşebbüs etmiş, tarım alanında çok büyük ilerlemeler kaydetmişlerdi. Bu kavim de Ad kavminden ibret almamış sürekli olarak fesat ve taşkınlığa koyulmuşlardı. Putlara tapmış haddini aşmışlardı. Allah onları hidayete erdirmek için Salih peygamberi göndermişti. Salih (a.s) şerafet sahibi ve akıl ve idareciliği ile meşhur olan bir aileye mensuptu.
Hz. Salih diğer peygamberler gibi kavmine karşı şefkat ve merhametle davranıyor, onları Allah’ın birliğine inanmaya çağırıyor, putlara tapmaktan sakındırıyor, kendi aralarında adalet ve iyilikle davranmayı istiyordu. Onları birbirine karşı üstünlük taslamaktan, israfta bulunmaktan, taşkınlığa düşmekten sakındırıyor ve hepsini ilahi azaptan korkutuyordu. Salih peygamber hikmet ve güzel öğütlerle halkını Allah’ın dinine davet ediyor ve onların baskıları karşısında Allah için tahammül gösteriyordu. Ama bütün bunlara rağmen az bir grup dışında hiç kimse ona iman etmedi. [1] Evet taşkınlık ve kibir sahibi kimseler ona iman etmediler. Batıl yolda ayak direttiler. Salih Peygamberden mucize isteyecek bir inada kapıldılar. İstedikleri mucizeyi getirdikleri takdirde de kendisini onaylayacakların bildirdiler. O bölgede Semud kavminin kutsal saydığı, taptığı ve her yıl etrafında toplanıp kurban kestikleri büyük bir kaya vardı. Dolayısıyla bu kutsal kayadan dişi bir deve çıkarmasını ve o devenin yavrularının da kendisiyle beraber olmasını istediler. Salih (a.s) Allah’ın izniyle onların isteğini hayata geçirdi ve onlara şöyle buyurdu: “Semûd kavmine de kardeşleri Salih'i (gönderdik). Dedi ki:
Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da, size bir mucize olarak Allah'ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin, (içsin); ona kötülük etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar.”[2]
Daha sonra şöyle buyurdu: “Fakat Semûd kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Sâlih dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helâk olacaksınız)! “ Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi.”[3]
Sonunda Salih Peygamberi öldürmek için komplo kurdular geceleyin salih peygamberin evine saldırarak onu öldürmeyi kararlaştırdılar. Böylece katilin kim olduğu ortaya çıkmayacak ve yakınlarına bu cinayetten haberdar olmadığını söyleyecek ve de olayı kapatmış olacaklardı.
[1] el-Mizan, Hud suresi, 61- 68. ayetlerin tefsirinde
[2] A’raf suresi, 73. ayet
[3] Hud suresi, 65. ayet
Hud (a.s) ve Ad Kavminin Akıbeti-1
Hud (a.s) ve Ad Kavminin Akıbeti-2
Kur”²an Kıssalarının Önemi
Hz. İsa Mesih (A)
Hz. Yakup Hz. Yusuf’un Firakında