ŞAİR UNSURİ
Üstad Ebû’l-Kâsım Hasan b. Ahmed ‘Unsurî-yi Belhî, Gazneli Mahmûd ve Mes‘ûd sarayının Farsça söyleyen şairlerinin başında gelen ve kendi zamanına dek Rûdekî’den sonra övgü ve gazelde mutlak üstat şairlerdendir. Hayatının başlangıcı konusunda onun yerleşik bir aileden çıktığı ve aynı zenginlikte şiir ve edebiyata yöneldiği, bu alanda IV/X. yüzyıl sonlarının şairi ve Simcûrluların medhiyecisi olan Ebû’l-Ferec-i Segzî’nin talebeliğini seçtiği, şiir ve edebiyatın yanında ilk dönem bilimlerinden de haberdar ve yetkin olduğu konusunda bildiklerimiz dışında elde kesin bir bilgi yoktur. ‘Unsurî’nin şiir alanında olgunlaşma dönemi, Gazneli Mahmûd’un güç ve şöhret bulduğu döneme ve kardeşi Nasr b. Nâsıreddîn Sebuktekîn’in Horâsân’daki iktidarı dönemine denk gelmektedir. ‘Unsurî’nin Sultan Mahmûd’un sarayına tanıtılması ve Gazneli sultanın hizmetine girmesi de Nasr b. Nâsıreddîn’in aracılığıyla olmuştur. Bu yakınlık ve hizmetinden ve onu tanıtan kişinin sultanın kardeşi olmasından dolayı diğer şairlerin önüne geçerek sultanın yakınlarından bir kişi olup onun nedimlerinden biri konumuna geldi. Mahmûd’un geniş hediye yağmurundan büyük bir servet topladı. Nitekim mal ve mülkünün çokluğu konusunda kendinden sonraki şairler arasında ün salmıştı. Hâkânî onun hakkında şöyle demiştir:
Evet üstünlükler sahibi bir şair vardı, üstünlükler sahibi bir sultandan dolayı ‘Unsurî.
Güzel bir maşuktan ve iyi bir memduhtan, gazelci oldu medihler söyleyen ‘Unsurî.
Kerem noktasında iyi bir bağış aldı, ülkeler fetheden Mahmûd’dan ‘Unsurî.
On beyit karşılığında güzel bağışlar gördü, bir tek Hindistan fethinden ‘Unsurî.
Duydum ki tenceresini bakırdan, sofrasının aletlerini altından yaptı ‘Unsurî.
‘Unsurî, Mahmûd’un seferlerinin genelinde beraberinde bulunmuştur. Asıl memduhu da bu padişahtır. Ondan sonra da oğlu Mes‘ûd’un hizmetinde de aynı yakınlık ve makamı koruyup onu da övdü. Bu iki padişaha ilave olarak Nasr b. Nâsıreddîn Sebuktekîn’i de kendi zengin kasidelerinde övdü. Ölüm tarihi, 431/1039 yılı olarak nakledilmiştir.
Bu üstad şair, kendi şiirlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere, üstün nitelikli ve üstün kişilikli bir kişiydi. Kasidelerini övgüye has kılmasıyla birlikte onlarda kimi zaman ahlakî mazmunları açıklamaya da yöneldi. Üstadın vakar ve metaneti, tegazzül ve gazellerinde de açıkça görülmektedir.
‘Unsurî’nin Divan’ının üç bin beyit civarında olduğu yazılmıştır. Bugün onun şiirlerinden çeşitli kaynaklarda ve Divan’ının mevcut olan nüshalarında olanlar iki bin beyti biraz geçmekte, kaside, birkaç gazel, kıta ve mesnevilerinden birkaç parçayı içermektedir. Onun Divan’ı dışında Şâdbihr u ‘Âynu’l-Hayât, Vâmık u Azrâ ve Hingbut u Sorhbut adlarında manzumeleri de vardır. Bu mesneviler, mutakarib bahrinde yazılmış olan Vâmık u Azrâ’nın birkaç bölümü dışında elde mevcut değildir.
‘Unsurî, güçlü ve hüner sahibi bir şairdi. Dakik anlamları ve ince hayalleri beyan etme noktasında maharetliydi. Yeni mazmunlar içermeyen çok az beyti vardır. Onun şiirinin özelliklerinden birisi, mantıksal düşüncenin onda yer almasıdır. ‘Unsurî, ilmî kavram ve düşüncelerden yararlanarak onların şairane tahayyüllerle karıştırılması yoluyla ve bazen de onlarda bir tasarrufta bulunmaksızın yararlanmış olan ilk şairler arasında yer alır. Bu nedenle ve onun sahip olduğu hayalin dikkati ve düşüncesinin inceliği ve çabası nedeniyle yeni mazmunları keşfetme ve bulma noktasında şiirlerinin anlaşılması bir dereceye kadar zorlaşmıştır. Bundan dolayı da onun Divan’ının nüshalarında birçok yanlışlıklar yer almıştır. Aşağıdaki beyitler ona aittir:
Bir hekimden, kara karga ile beyaz şahin arasındaki konuşmadan güzel bir hikaye duydum.
Karga şahine dedi: ”œİkimiz de dostuz, ikimiz de kuşuz aynı cinsten ve asıldan”
Cevap verdi: ”œHünerden başka evet kuşuz, benim yapım ile seninki arasında var mı bir fark”
Yeryüzü melikleri, benden arta kalanları yerler. sen kursağını çirkin ve murdarla doldurursun.
Ben, melikler ve sultanlarla sarayda otururum, sen ise viranelerde olup daneyi översin.
Benim rengim rahattandır, senin rengin azaptan, zira ben iyinin işaretiyim sen ise kötünün.
Melikler hep bana doğru gelirler sana değil, zira iyiliğin meyli iyiliğedir, kötülüğün de kötüye doğru.
Fars Şiiri Türleri Ve Konusu 1
Fars Şiiri Türleri Ve Konusu 2
Kısaca Fars Edebiyatı
Farsçayı ihmal etmeyelim -1
Farsçayı ihmal etmeyelim -2