Anne-Babanın Çocuk Üzerindeki Hakları-2
İmam daha sonra şöyle buyurdu: ”Onlara karşı mütevazı ol, onlara rahmet ve şefkat gözüyle bak, onların sesine ve eline karşı sesini ve elini kaldırma, onlardan önce oturma ve onlardan öne geçme. Onlara dua et ve şöyle de: ”Allah’ım! Bu ikisine rahmet et. Nitekim onlar da bu yaşıma gelinceye kadar beni terbiye ettiler.”
Başka bir ayette ise Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
”Bana ve ana babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş banadır. Ey insanoğlu! Ana baba, seni, körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla güzel geçin; bana yönelen kimsenin yoluna uy; sonunda dönüşünüz banadır. O zaman, yaptıklarınızı size bildiririm.”[1]
İlginç Bir Nükte
Hz. Musa risaletle gönderildiği zaman Firavun’a karşı yumuşak söz söylemekle emrolundu. Bunun sebebini sorunca da şöyle bir cevap işitti: ”O on beş yıldır senin zahmetini çekti, süt emdiğin dönemden gençlik dönemine kadar seni büyütmek için birçok sıkıntılara katlandı. O halde sana karşı adeta babalık hakkına sahiptir. Dolayısıyla sen ona karşı yüksek sesle konuşma ve ona kaba davranma.”
Zarif Bir Mesele
Menhec tefsirinde ”Seni öksüz bulup da barındırmadı mı?”[2] Ayetinin tefsirinde şöyle yer almıştır: ”Allah-u Teâlâ Resulü’ne şöyle buyurmuştur: ”Ben, sen henüz doğmadan babanı dünyadan aldım, çocukluk döneminde de anneni ahirete intikal ettirdim. Zira eğer hayatta kalacak olsalardı, nübüvvet yüküne tahammül etmek ve bir yandan da anne ve babanın haklarını eda etmek, senin belini kıracaktı.”
Anne ve Baba Hakları Hakkında Rivayetler
Ravi İmam Sadık’a (a.s) şöyle sordu: ”Hangi amel daha üstündür?” İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: ”Namazı vaktinde kılmak, an-ne babaya iyilik yapmak ve aziz ve celil olan Allah yolunda cihat etmek.”[3]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: ”Sizden birinin ölü veya diri anne babasına iyilik etmesine engel olan nedir?”
Birisi, ”Dünyadan göçmüş olan anne babaya karşı ne yapalım?” diye sorduğunda İmam (a.s) şöyle buyurdu: ”Onların adına namaz kılsın, onların adına sadaka versin, onlar adına hacca gitsin ve onlar adına oruç tutsun.”[4]
Zekeriya b. İbrahim’in Müslüman Olması
Zekeriya şöyle diyor: ”Ben bir Hıristiyan idim ve bağnaz bir Hıristiyanken Müslüman oldum, sevinç içinde Mekke’ye gittim, İmam Sadık’ın (a.s) huzuruna vardım. Bana şöyle buyurdu: ”Eğer bir sorun varsa sor.” Ben şöyle arz ettim: ”Ailem Hıristiyan’dır, o ailede Müslüman olan sadece benim. Annemin gözleri görmüyor, ben mecburen onunla birlikte yaşıyorum.
Zira annem ve babamın benden başka kimsesi yoktur. Onlarla yemek yememi, onların kabından yememi istemektedirler.” İmam şöyle buyurdu: ”Anne ve baban domuz eti yiyorlar mı? ” Ben, ”Hayır” dedim. İmam, ”Domuz ile hiçbir ilişkileri var mıdır? ” diye sordu ve ben, ”Hayır” dedim. İmam şöyle buyurdu: ”O halde o aileden ayrılma, annen babandan ayrı durma, annene hizmet et, işleri yap, onu banyoya götür, elbiselerini değiştir, ağzına lokmasını ver.”
[1]- Lokman, 14- 15
[2]- Duhâ, 6
[3]- Kafi, c. 2, s. 158
[4]- Kafi, c. 2, s. 159
AnneBabanın Çocuk Üzerindeki Hakları -1
Anne Ve Baba 1
Anne Ve Baba 2
Anne Ve Baba 3
Anne Ve Baba 4