Nehcül-Belağa da Akıl ve Bilgi -1
* Akıllının gönlü, sırrının sandığıdır. Güler yüz, güzel huy dostluk ağıdır; tahammülse ayıpların kabridir.
(İmam Hasan'a (a.s) buyurdular ki.)
* Oğulcuğum, benden dört şey belle, işlediğin zaman sana zarar vermeyecek dört şeyi de aklında tut: Zenginliğin en üstünü akıldır; yoksulluğun en büyüğü ahmaklık. Korkulacak şeylerin en korkuncu kendini beğenmektir; soyun-sopun en yücesi güzel huy. Oğulcuğum, ahmakla eş dost olmaktan sakın; sana fayda vermek isterken zararı dokunur. Nekesle eş dost olmaktan sakın; ona en fazla muhtaç olduğun zaman yardımına koşmaz, oturur. Kötülük edenle eş dost olmaktan sakın; o, pek az bir şeye seni satar gider. Yalancıyla eş dost olmaktan sakın; çünkü o, serâba benzer; uzağı yakın gösterir sana, yakını uzaklaştırır senden.
* Akıllının dili gönlünün ötesindedir; ahmağın gönlüyse dilinin ötesinde.[1]
* Akıl gibi zenginlik, bilgisizlik gibi yoksulluk, edep gibi miras, danışmak gibi arka olamaz.
* Bilgisiz kişiyi, bir işte, bir fikirde ya pek ileri gitmiş görürsün, ya pek geri kalmış.
* Akıl tamamlandı mı söz azalır.
* İşler şüpheli göründü mü, sonunu görerek önü hakkında hüküm vermek gerekir.
* Nerede olursa olsun, hikmeti almaya bak; çünkü hikmet münafığın gönlünde, oradan çıkıp ona sahip olan müminin gönlüne girerek karar edinceye dek sakin olmaz.
* Hikmet, müminin yitik malıdır; isterse nifak ehlinden olsun, hikmeti al.[2]
* Bilmiyorum demeyi bırakan kişi, öleceği yerden yaralanır gider.
* Bilginin en aşağılığı, dilde olanıdır; en yücesi de insanın uzuvlarında ve işlerinde görünenidir.
* Bir haberi duydunuz mu onun hükmüne uymak suretiyle duyun, belleyin ve rivayet edin onu; yalnız nakletmek için değil; çünkü bilgiyi rivayet edenler çoktur; fakat ona riayet edenler azdır.
* Nice bilgin vardır ki bilgisi olduğu halde ona fayda vermez de bilgisizliği öldürür gider onu.
* Akıldan daha faydalı mal, kendini beğenmekten daha korkunç yalnızlık, tedbir gibi akıl, takvâ gibi kerem, güzel huy gibi eş dost, edep gibi miras, başarı gibi kılavuz, iyi işlerde bulunmak gibi alışveriş, sevap gibi kâr, şüpheli şeylerde durup çekinmek gibi sakınmak, haramdan kaçınmak gibi zâhitlik, düşünmek gibi bilgi, farzları yerine getirmek gibi ibâdet, utanmak ve sabretmek gibi îman, gönül alçaklığı gibi soy sop, bilgi gibi yücelik, hilim gibi üstünlük, danışmak gibi arka yoktur.
* İktisada riayet eden yoksulluğa düşmez.
* Hoş geçinmek aklın yarısıdır.
(Kümeyl b. Ziyâd'in-Nahai'nin (r.a) elini tutup şehrin dışına çıkardılar. Sahraya varınca bir ah çektiler de buyurdular ki:)
Ey Kümeyl, bu gönüller kaplardır; en hayırlı kap da içindekini en iyi koruyanıdır. Benden duyduğun sözü aklında tut. İnsanlar üç kısımdır: Rabbe mensup bilgin, kurtuluş yolunda bilgi belleyen, bunlardan başkaları pisliğe bulanmış sineklerdir; her seslenen kişiye bilmeden uyan, her yele kapılıp giden kişilerdir. Onlar ne bilgi ışıklarıyla ışıklanmışlardır, ne kuvvetli bir desteğe dayanmışlardır.
[1] - Akıllı gönlüne danışır, doğru bulduğunu söyler, ahmak, diline geleni söyler, düşünmez bile anlamını vermektedir.
[2] - "Hikmet müminin yitik malıdır." (Hadis, Künûz'ül-Hakaaık, 2, s.49).
Nehcül-Belağada Tevhit
Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -1
Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -2
Nehcül-Belağaya göre Din ve İman -3
Nehcül-Belâğanın İbadet Anlayışı -1