NİZAMİ-Yİ GENCEVİ -3
Uygun söz ve kelimeleri seçme, yeni özgün terkipleri ortaya çıkarma, her konuda yeni ve beğenilen anlam ve mazmunları meydana getirip kullanma, ayrıntıları tasvir etme, hayret verici derecedeki güzel manzaraları vasfetme ve oluşturmadaki hayal gücü ve dikkati, tabiat, kişi ve yaşam biçimlerini tavsif etmedeki inceliği, tabii ve yeni teşbih ve istiareleri kullanma açısından vb. açılardan kendinden sonra asla benzeri olmayan kişiler arasındadır. Onun sözlerinde buldukları kusur şudur: Yeni anlam ve mazmunları bulmak adına kimi zaman evham ve hayallere o derece varmış ya da yeni terkipler kullanmak için zaman zaman kelimelerle öylesine oynamış ki onun eserlerini okuyan kişi, zahmetle ve sayıları az olmayan kimi beyitlerini zorlukla anlayabilmektedir. Bunun yanında bu şair, zamanın ehlinin adeti gereği, bilimsel kavramları, geniş Arapça kelime ve terkipleri, filozofların bir çok düşüncesini, felsefe ve bilim esaslarını ve temellerini getirip kullanmaktan hiçbir şekilde geri durmamıştır. Bundan dolayı da onun eserleri, sahip olduğu çeşitli bilim ve bilgiler açısından bir ansiklopedi konumundadır. Kimi konularda o derece zor ve karmaşık bir hal almış ki şerh etmekten ve açıklama getirmeden anlaşılması mümkün değildir.
Ancak şunu da söylememiz gerekir ki güzel fıtratlı, ileri görüşlü ve derin bakışlı şair, kendi edebî ve bilimsel bilgilerinden yararlanma noktasında mübalağa etmesi ya da yeni terkipleri meydana getirmede hayal noktasında aşırıya kaçma ve mübalağa etmesiyle birlikte sözde güzellik, açıklamada incelik ve anlamda bir yüceliğe sahiptir. Bu özelliği de bu gibi kusur veya kusurları tamamıyla okuyucunun gözünden saklar.
Nizâmî’nin manzumelerini düzenleme ve yazma noktasında kullanmış olduğu maharet, eserlerinin hızla şairlerin taklit ve ilgi odağı haline gelmesine neden oldu. Bu taklit, VII/XIII. yüzyıldan itibaren başladı ve Fars dili edebiyatının tüm dönemlerinde devam etti. Onun eserlerini taklit edenlerin sayısı çoktur. Nizâmî’nin Penc Genc’ini nazım noktasında taklit eden ilk ve en büyük şair, Emir Husrev-i Dihlevî’dir. Ondan sonra da onun büyük mukallidleri arasında Hâcû, Câmî, Hâtifî, Kâsımî, Vahşî, ‘Urfî, Muktebî, Feyzîyi Feyyâzî, Eşref-i Merâğî ve Âzer-i Bîgdilî’yi saymak mümkündür. Bunların her biri onun mesnevilerinin tümünü ya da bir bölümünü taklit etmişlerdir.
Nizâmî, daha önce de söylediğimiz gibi, Heft Genc’ten başka kaside ve gazellerden oluşan bir Dîvân’a da sahiptir. Şairin çağdaşı olan ‘Avfî, ”Mesneviler dışında kendisinden az şiir rivayet edilmiştir” diyerek sadece Nişâbûr’daki bir raviden onun kendi oğlu için söylemiş olduğu gazelleri ve bir mesnevisi olduğunu duymuştu. ‘Avfî bunları Lubâbu’l-Elbâb’da nakletmiştir. Fakat kesin olan şudur ki Nizâmî’nin Senâî’yi öğüt ve hikmet noktasında taklit olarak söylediği değişik kasideleri vardır. Aynı şekilde ondan birçok gazeller de rivayet edilmiştir. Bu kaside ve gazellerin tümü bir Dîvân’ oluşturmaktaydı ki daha sonradan yapılmış olan eklemelerle beyitlerinin sayısı artmıştır. Nitekim Devletşâh’ın ifadesiyle, yirmi bin beyte ulaşmaktaydı. Ancak daha sonraları dağıldı ve şu anda bunların bir kısmı değişik mecmualarda elde mevcuttur.
NİZAMİ-Yİ GENCEVİ -2
NİZAMİ-Yİ GENCEVİ -1
Mevlana
Pervin İtisami -1
Pervin İtisami -2