Kadın ve iş hayatı -1
Kadınlar aşk, sevgi, huzur, destek, hoşgörü ve diğer bir çok ahlaki faziletin kaynağıdır. Yüce Allah kadınlara, aile ocağını ısıtmak ve eşi ve çocuklarının gelişme ve yücelme zeminini hazırlamak üzere derin duygular sunmuştur.
Kadınlar beşeri toplumlar için güçlü bir duygu kaynağıdır ve eğer toplumlar gelişme ve yücelmeleri yolunda kadınların duygularını gerektiği gibi kullanamazsa, insani değerlerden uzaklaşmaları kaçınılmazdır.
Kadınlara sunulan en önemli duygulardan biri, annelik duygusudur. Bu duygu yüce Allah tarafından kadınlara sunulmuştur. Anne, çocukların psikolojik dünyasının en geniş ve en duygusal alanıdır. Psikologlara göre erkeklerin duyguları, beyinlerinin sol bölümünde yer alırken, kadınlarda duygular, beynin her iki tarafında yer alır. Bu durum kadınlara daha güçlü duygulara sahip olmaları için yardımcı olur.
Anneler bebeklerine sunduğu derin duygularla onları aşk ve sevgi duygusundan doyurur ve topluma sağlıklı ve enerjik bireyler sunar.
Maalesef çağımızın modern ve maddiyatçı dünyası, kadınlarda annelik duygusunu köreltmiş ve yapılan propagandalarla ev işi ve annelik ve eş olma konumu önemsiz ve buna karşı, dışarıda çalışmak ve kadınların tüm zamanını evin dışında geçirmek gibi durumlar önemli ve değerli gösterilmeye çalışılmaktadır.
Gerçi tarih boyunca ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel zaruretler kadınları da erkekler gibi sosyal ve iktisadi faaliyetlere zorladığı unutulmaması gerekir. Nitekim kadınlar beşeri toplumların yarısını oluşturuyor ve bu kesimin yetenek ve uzmanlıklarından da yararlanmak gerekir.
Ancak ne var ki günümüzde kadınların evin dışında meslek hayatında tüm zamanını harcaması ve çocuklarından ve ailesinden uzak kalması, aileleri duygu yoksulluğu ve krizi ile karşı karşıya bırakmıştır.
Günümüzde kadınların çalışması ve saatlerce iş hayatının ortamında bulunmak zorunda kalması, psikologların, sosyologların ve eğitim uzmanlarının dikkatini çeken önemli konulardan biridir.
Bir çok uzmana göre bebeklerin duygusal gelişimi ile anne kucağı arasında, özellikle yaşamlarının ilk üç yılında, kopmaz bağlar söz konusudur. Nitekim çocukların ruhsal ve duygusal sağlığı, annelerinin yanında bulunmalarına bağlıdır. Annenin çocuğundan uzak kalması ve aile üzerindeki kontrolünü kaybetmesi, çocukların üzerinde olumsuz tesirleri vardır.
”Kadınların inandığı yalanlar ve onları hür bırakan gerçekler” adlı kitabın Amerikalı yazarı Nancy Ligh Demoss şöyle diyor:
Günümüzde anneler tüm enerji ve zamanını eşleri ve çoçuklarından başkasına ayırıyor ve eve döndüklerinde genellikle yorgun ve bitkindir. Öte yandan yeteri kadar annelerinin gözetiminde olmayan çocuklar da pornografi, alkol, uyuşturucu madde, sapık cinsel ilişkiler ve şiddet gibi sosyal ve ahlaki dengesizliklere ve bozukluklara maruz kalıyor.
Günümüzde kreşler de anne ile bebek arasında mesafe oluşmasına ve annenin duygularının bebeğine ulaşmasına engel oluyor.
İSLAM DA KADININ YARATILIŞI VE TOPLUMSAL YERİ
KADININ MEDENİ ŞAHSİYETİ
Kadının Cihad'ı
İslamda Kadının Çalışması
Bir Kadının Azameti