İSLAMDA KADININ YERİ -9
Dünyanın medeni milletleriyle kanuni devletleri çektikleri bir çok ıstıraplar ve uzun çekişmeler sonucu nihayet boşamayı kanuni bilmiş, buna rağmen boşama hakkını doğrudan doğruya hem erkeğe ve hem de kadına verdikleri için her yıl boşanma
(özellikle kadınların isteğiyle gerçekleşen boşanmaların) oranının yükselmesi bu devletlerin bedenin titretmiş ve bunun bir çaresini bulmaya çare yöneltmiştir. Özellikle kadınların boşanma için ileri sürdükleri deliller, gazetelerde ve umumi dergilerde yayınlanan raporları İslam’ın görüşünün metanetini güneşten daha fazla aydınlatmaktadır.
İslam’da kadınların sınırlılık durumları: Geçen bahislerden anlaşıldığı gibi, İslam’da kadın yaşamının çeşitli alanlarında ve toplumsal imtiyazlarında erkekte geri kalmamış, her durumda düşünce ve amel serbestliğini kaybetmemiş, erkeğin velayet ve kayyımlığı altına girmemiştir.
Bu alanda kesin olarak söyleyebileceğimiz şey, evlilik konusunda kadının erkeğe itaat etmesinin gerekliliğidir.
İslam dininde tepeden tırnağa sevgi ve şefkatle dolu kadının sınırlılığı üç akli alandadır; İslam dini bunları duygu ve hislerden ayrılması için akıl ve düşünceye bırakmış ve üç başlık altına almıştır: ”Hükümet, hakimlikve cihad.”
Dini buyruklardan ve Resulullah’ın (s.a.a) sünnetinden anlaşıldığı kadarıyla İslam toplumunda kadın hükümet ve yönetime geçemez, kadın kadı ve hakim olamaz, kadın doğrudan doğruya cihada katılıp savaşamaz.
”Süs içinde yetiştirilip, açık olmayı (tartışmayı ve kavgayı beceremeyeni) mı (Allah’ın çocuğu yaptılar)”[11] ”Erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler.” (Nisa, 34)
Bu üç konunun düşünme ruhuyla ilişkisi, bunların duygu ve hislerin müdahalesiyle zayi oluşu o kadar açıktır ki hiçbir bahis ve incelemeye gerek yoktur, kesin inceleme onda en küçük bir şüphe bırakmamalıdır.
Dünyanın medeni milletleri birkaç yüz yıl içinde kadın ve erkeği takriben bir safta kılmış ve bütün gücüyle kadın ve erkeği eğitip terbiye etmeye girişmiş ve bu yolda binlerce ve milyonlarca bilgin ve becerikli kadınlar meydana getirmeye çalışmışlar,
toplumsal buluşlar hazırlamışlar, fakat hala yöneticiler, hükümetin başları, hakimler, kanun bırakanlar ve askeri komutanlar listesinde kadınların sayısı erkeklerle eşit olmamıştır ve hatta erkeklerin sayımına önemli bir yaklaşımları da olmamıştır.
Hiç unutmuyorum, son savaşın başlarında savaş Fransa topraklarına uzadı, acı savaşlar tam bir şiddetle sürüyordu. Gökyüzünden ateş yağdığı ve yerden kan fışkırdığı bir halde Fransa ordusunun yüksek dereceli üyelerinden biri olan Fransalı bir kadın (gazetelerde yazıldığı üzere) önünde makas alameti olan güzel bir kadın şapkası buldu!
[11] - Zuhruf, 18.
İSLAMDA KADININ YERİ -8
İSLAMDA KADININ YERİ -7
İSLAMDA KADININ YERİ -6
İSLAMDA KADININ YERİ -5
İSLAMDA KADININ YERİ -4