Süt Verme (Emzirme) Adabı
* Çocuğa süt verme hususunda herkesten daha iyi olan, çocuğun kendi annesidir. Uygun olanı da annenin verdiği süt karşılığında kocasından ücret almamasıdır. Ancak, kocasının ücret vermesi iyidir. Eğer anne, sütanneden daha çok ücret isterse, kocası, çocuğu ondan alıp sütanneye verebilir.
* Sütannenin, İmamiyye Şiası yani, On İki Ehlibeyt İmamları'nı kabul eden, akıllı, iffetli ve güzel yüzlü birisi olması müstehaptır. Aklı az, on iki Ehlibeyt İmamları'nın Şiası olmayan, çirkin yüzlü, kötü ahlaklı ve zina zâde olması ise mekruhtur. Yine zina ederek çocuk dünyaya getiren bir kadının sütanne olarak tutulması da mekruhtur.
* Kadınların [gelişi güzel] her çocuğa süt vermesini önlemek müstehaptır. Zira kimlere süt verdiğinin unutulması mümkündür ve bu nedenle de sonraları mahrem olan iki kişinin birbirleriyle evlenme ihtimali vardır.
* Süt emme vasıtasıyla birbirlerine akraba olan kimselerin birbirlerine karşı hürmetli ve saygılı davranmaları müstehaptır. Fakat bunlar birbirlerinden miras alamazlar. Nitekim kendi akrabalarıyla olan akrabalık hakkı da, bunların arasında söz konusu değildir.
* Mümkün olduğu taktirde, çocuğa tam iki yıl süt vermek müstehaptır.
* Eğer kadın süt verdiğinden dolayı kocasının hakkını zayi etmiyorsa, kocasının izni olmaksızın başka birinin çocuğuna süt verebilir. Ama bir çocuğa süt vermek, kadının kendi kocasına haram olmasına neden olacaksa, o çocuğa süt vermesi câiz değildir. Meselâ kocası, süt emen bir kızı kendine nikâhlamış olursa, kadın o çocuğa süt vermemelidir. Çünkü o çocuğu emzirdiği takdirde, kadın kocasının kayın validesi sayılır ve bu nedenle de kocasına haram olur.
* Çocuk, hayatta olan bir kadının sütünü emmelidir; ölen kadının sütünden emmenin faydası yoktur.
* O kadının sütü haramdan olmamalıdır. Dolayısıyla zinadan meydana gelmiş bir çocuğun sütü başka bir çocuğa verilirse, o süt vasıtasıyla çocuk kimseye mahrem olmaz.
* Çocuk sütü kadının göğsünden emmelidir. Eğer sütü onun boğazına dökerlerse, bunun faydası olmaz.
* Süt, saf olmalı; başka bir şeyle karışmamalıdır.
* Süt, yalnız bir kocadan olmalıdır. Eğer süt veren kadın boşanır, daha sonra bir başka erkekle evlenerek ondan da hamile kalır ve doğum zamanına kadar önceki kocasından olan sütü devam ederse, meselâ bir çocuğu doğumdan önce sekiz defa önceki kocasının sütünden ve doğumdan sonra da yedi defa ikinci kocasının sütünden emzirirse, o çocuk kimseye mahrem olmaz.
* Çocuk hastalık nedeniyle sütü kusmamalıdır. Eğer çocuk sütü kusarsa, farz ihtiyat gereği süt emme nedeniyle ona mahrem olanların o çocukla evlenmemeleri ve ona mahrem gözüyle de bakmamaları gerekir.
* Çocuk, on beş defa veya sonraki hükümde açıklanacağı üzere, doyasıya süt emmeli veyahut "sütten kemikleri sağlamlaştı, bedeninde et oluştu" denecek kadar ona süt verilmelidir. Hatta çocuğa on defa süt verilse bile, müstehap ihtiyat gereği süt emme dolayısıyla ona mahrem olanların onunla evlenmemeleri ve de ona mahremleri olarak bakmamaları gerekir.
* Çocuk iki yaşını doldurmamış olmalıdır. Eğer iki yaşını doldurduktan sonra ona süt verirlerse, kimseye mahrem olmaz. Hatta örneğin, çocuk iki yaşını doldurmadan önce on dört defa, iki yaşını tamamladıktan sonra da bir defa süt emerse, kimseye mahrem olmaz. Ama eğer süt veren kadının doğumundan iki yıl geçtiği hâlde sütü kesilmez ve o sütten bir çocuğa verirse, o çocuk önceki hükümlerde açıklanan kimselere mahrem olur.
* Çocuk bir gece-gündüz arasında yemek yememeli ve başka bir kadının sütünü de emmemelidir. Ama "arada yemek yedi" denmeyecek kadar az yerse, sakıncası olmaz. Yine on beş defa emdiği süt, bir kadının sütü olmalı, bu on beş defa emdiği süt arasında başka bir kadınının sütünü emmemeli ve her defasında da ara vermeksizin emmelidir. Ama kadının göğsünü ağzına aldığından doyduğu ana kadar bir defa hesap edilecek şekilde süt emerken ara verip nefes alır veya biraz beklerse, sakıncası olmaz.
ANNE SÜTÜ EN İYİ YİYECEK Diş Sağlığı
Peygamber (saa) Açısından Kadının Görevleri