İnsanın Yaratılışı-1
Toprak
“And olsun biz insanı çamurdan (süzülüp çıkarılmış bir özden) yarattık.”[1]
İnsan nutfesi çeşitli bitkiler, et ve süt ürünleri gibi yiyeceklerden meydana gelmiştir. Hayvanlar bitkilerden beslenmekte, bitkiler de gıdasını topraktan almaktadır.
O halde belli aşamalardan sonra insan şeklini almakta olan insanın nutfesi topraktan meydana gelmektedir.
Yeni buluşların da gösterdiği gibi toprakta bulunan demir, bakır, kalsiyum, iyot vb. elementlerin özü, insan bedeninde de mevcuttur ve insan sürekli bir şekilde bitkiler ve hayvanların vasıtasıyla topraktaki gıdaları almakta ve bu vesileyle üremeyi sağlamaktadır.
Su
“İnsanı sudan yaratan O’dur.”[2]
Biyologlara göre insan tıpkı sular içinde kalmış olan bir süngere benzemektedir. 70 kg ağırlığındaki bir insan bedeninde 50 litre su bulunmaktadır ve bu oranlama sabittir. Bundan dolayı insanın, bedenindeki su oranının % 20’sini kaybetmesi halinde tekrar sağlığına kavuşması çok zor olacaktır.
İnsan bedeninin hücrelerindeki su, çok sayıda potasyum içermekte ve pratik olarak tuz bulundurmamaktadırlar. Fakat hücrelerin dışındaki sıvı kısımlarda potasyum bulunmamaktadır ve çok fazla tuz içermektedir. Hücrelerin dışındaki sular küçücük moleküllerine kadar milyonlarca yıl önce ilk canlı varlığın vücuda geldiği deniz suyuna benzemektedir. Daha sonra suda yaşayan canlılar, karaya yönelmeleriyle içlerindeki denizi de kendileriyle birlikte karaya taşıdılar. Çünkü karada onsuz yaşamak onlar için mümkün değildi.
Evet, kuru ve yakıcı çölde, okuma yazma bilmeyen cahil bir toplumda, hiçbir ilmi vasıta olmadan Kur’an esrarengiz mucizesiyle şöyle ilan etti: “O’dur ki insanı sudan yarattı.”
Alak
“O insanı Alak’tan yarattı.”[3]
“Alak” sözlüklerde kadının rahminin duvarına yapışan küçük hayvancık olarak belirtiliyor. Bazı yerlerde sülük ve kan emici, hareket eden bir hayvan olarak da adlandırılmıştır. Günümüzde spermatozid mikroskopla incelendiğinde bol miktarda hareket eden canlı hayvancıklar göze çarpmaktadır. Bu hayvancıklar rahime ulaştıklarında sülük gibi rahmin duvarlarına yapışmaktadırlar.
Spermatozidin büyüklüğü yaklaşık olarak 4 cm³’tür ve her santimetresinde 100 ila 200 milyon küçük hayvancıklar bulunmakta ve bu hayret verici hayvancıkların tümü toplu olarak dişi hücre “ovül”e (yumurtaya) ulaşmayı amaçlamaktadırlar.
Genç bir kadının yumurtalığında yaklaşık olarak üçyüz milyon tane olgulaşmamış yumurta bulunmaktadır, fakat bunlardan sadece 400 tanesi olgunluk kazanmaktadır. Yumurtayla spermin karşılaştığı yer Fallop tüpüdür. Yumurta spermin kendisini bulabilmesi için özel bir sıvı salgılar. Spermler de bu sıvıyı izleyerek hedeflerine ulaşırlar.
Adetten kesilme zamanında ince kirpiksi tüycükler yumurta hücresini Fallop borularından biri boyunca rahime doğru ilerletir ve böylece de yumurtacık erkek spermleri kabul etmeye hazır hale gelir!
Değersiz Sudan Yaratma
“Sonra insan neslini hakir bir sudan yarattı.”[4]
Spermler yani hayvancıklar, Kur’an-ı Kerim’in tabirine göre alaklar ve erkek hücreler, erkeğin spermatozidi ile birlikte yumurtalığın ağzına varır, içeri girdikten sonra onların arasında ansızın bir çatışma başlar. Bu acayip çatışma ortamında 200 milyon sperm saatte 15 km hızla kadının yumurtasına ulaşmak için yarışır ve fazla bir zaman geçmeden spermlerin ilk sırası yumurtalığın duvarına ulaşır. Yumurta spermin kendisini bulabilmesi için özel bir sıvı salgılar. Spermler de bu sıvıyı izleyerek hedeflerine ulaşırlar. Yumurta ise bir tuz tanesinin ancak yarısı büyüklüğündedir. Yumurtayla spermin karşılaştığı yer Fallop tüpüdür
[1] Mü’minun, 12
[2] Furkan, 54
[3] Alak, 2
[4] Secde, 8
İnsanoğlunun Yaratılış Sebebi Nedir?
İnsanın yaratılış gayesi Kurân’dır