İran Tarih ve kültürü -2
İran’ın geleneksel güzel sanatlarından biri de hat sanatıdır. Genelde ortak karakterlere sahip olan Farsça ve Arapça alfabenin yazıldığı ve yazının adeta bir resim gibi işlendiği bu sanatta İran şiirlerinin yanısıra Kur’an ayetleri, hadisler ve büyük İslam şahsiyetlerinin sözleri son derece cazip kompozisyonlar halinde yazıya geçirilir.
Hat sanatı da geleneksel İran musikisi gibi İslam Devriminden sonra daha da yaygınlaşmış ve çok rağbet edilen bir sanat haline dönüşmüştür.
Minyatür türündeki geleneksel İran resim sanatı da uzun bir geçmişe sahip olup İran tasavvufu ve edebiyatıyla iç içedir. Tevhid ve kulluk anlayışı geleneksel İran resim sanatına özel bir form vermiştir. Bu form az çok heykel sanatında da kendini göstermektedir.
Resim ve heykelden daha önemli bir sanat ise geleneksel İran mimarisidir. İran mimarisinin tarihi, İran’ın İslamlaşmasından önceki dönemlere kadar uzanır. Bu dönemlere ait Tahtı Cemşid, Kuruş Kabri (İran’ın güneyinde Şiraz kentine yakın bir yerde kuruludur) Tak-ı Kesr (İran’ın batısında) gibi görkemli yapılar günümüze kadar gelen en eski tarihi eserlerdendir.
İzlerini ülkenin bir çok yerinde görmek mümkün olan İslam Dönemi İran Mimarisi, İranlıların sanat ve bilim anlayışlarını, estetik zevklerini yansıtan önemli bir öğedir. Zencan yakınlarındaki Sultaniye Kümbeti, İsfahan’daki Şeyh Lütfullah ve İmam Camileri, Yezd Merkez Camii ve UNESCO tarafından İsfahan şehriyle birlikte İnsanlık Mirası olarak ilan edilen bütün bir Yezd şehri İran İslam mimarisinin başlıca yapıtlarına örnek verilebilir. Belirtmek gerekir ki, İran İslam mimarisini büyüleyici kılan temel özellik, tevhidi sanat anlayışının yörelerle,ekonomik ve sosyal ilişkiler ve şehir planlamasıyla birleşmesinden başka bir şey değildir.
Modern sanatlar arasında sinema İran’da özel bir konuma sahiptir. İran sineması bir sanayi gibi çalışmaktadır. Yılda ortalama 60 film üretilmekte ve binlerce kişi bu sektörde istihdam imkanı bulmaktadır.
İran sineması yarım asırdan uzun bir geçmişe sahip olmasına karşın kalıcı eserlerin pek çoğu Devrim sonrasındaki yıllarda üretilmiştir. İran İslam Cumhuriyeti, sinema sanatının öneminin bilinciyle denetim, yönlendirme ve destekleme mekanizmalarının kullanılması, yerli sinemanın nitelik ve niceliğinin yükseltilmesi için “Farabi Sinema Kurumu” nun kurulması (1983) , “Sinema Evi”(1995) ve sinema meslek örgütlerinin kurulmasına yardım edilmesi, film yapımcılarına sübvansiyon uygulanması, genç sinemacıların desteklenmesi, her yıl Uluslararası Fecr Film Festivali’nin düzenlenmesi, ülke içi ve dışından sinema teknik araç gereçlerinin temin edilmesi, dünyanın en uzak noktalarındaki film festivallerine dahi İranlı film yapımcılarının katılımının desteklenmesi... gibi girişimlerle, başarılı İranlı film yapımcıları ile omuz omuza, “Yedinci sanatı” İran’da yüceltmeye çabalamıştır.
İranlı yönetmenlerin ve eserlerinin pek çoğu dünya sinema çevrelerinde tanınmaktadır. İran filmlerinden bazıları son on, yirmi yılda Cannes ,Nantes, Berlin , Chicago ve Locarno gibi önemli uluslararası festivallerde büyük başarılara imza atmışlardır. Sinemanın sanat ve teknik kollarında faaliyet gösteren pek çok kadın sinemacıya ilaveten çok sayıda kadın yönetmen de bu alanda başarıyla varlıklarını sürdürmekteler. İran halkının sinemaya olan ilgisine 182.859 seyirci kapasiteli 295 salonda cevap verilmektedir. Sinemanın yanısıra radyo ve televizyon da iki kitle iletişim aracı olarak halkın kültürel ihtiyaçlarına cevap vermede önemli rol oynamaktadır. 3 uluslararası, 5 ulusal ve pek çok eyalette birer yerel televizyon kanalı yayın yapmaktadır. Televizyonun 1. Kanalı yurdun %94’üne 2. Kanalı ise %89’una ulaşabilmektedir. İran’da radyo ve televizyon Rehberlik makamına bağlı olup Yürütme, Yasama ve Yargı güçleri temsilcilerinin denetimi altındadır.
Yazılı basın ise haber ulaştırma anlamında radyo ve televizyonun tamamlayıcısı durumundadır. 1998 yılında basım yayın izni almış süreli yayın organı sayısı1064idi. Bugün 44’ü ulusal ,17’si yerel 61 gazetenin yanısıra 4 İngilizce, 2 Arapça, 1 Ermenice ve bir de görme özürlülere yönelik gazete yayınlanmaktadır. Ülkede yayın organı sayısının artması Devrim sonrasında oluşan siyasal atmosferin neticelerindendir. Devrim öncesinde ülke çapında yayın yapan gazete sayısı ise sadece 5’ti. 1996 yılında basınıntoplam tirajı 575 milyon nüshaya ulaşmıştır.
Yine 1996 yılında 11 bin başlık altında kitap basılmış ve 71 milyon civarında tiraja ulaşılmıştır. Ülke genelindeki 1304 kütüphaneden faydalananların sayısı yılda yaklaşık 31 milyon kişi olarak saptanmıştır.
İran Tarih ve kültürü -1 İran Tarih ve Medeniyeti
İranı Tanıyalım