İslâmda Kadının Yaratılış Gayesi
İslâm dini kadın ile erkekten her birinin ötekine karşı kuvvetli bir temayül duyduğunu kabul ve beyan eder. Bir yaratılış icabı olan bu temayülün, neslin devamı, dünyanın imar edilmesi gibi birçok faydaları vardır. Normal olan insanların, bu temayülden uzak kalmaları düşünülemez. [1]
Yusuf kıssasında anlatıldığına göre Zeliha (Züleyha) kapıları kapayıp her türlü emniyeti sağlayınca, kendisini Yusuf’a arz etmiş ki, ilahi bir lütufla korunmamış olsaydı Yusuf’ta pekâlâ onun arzularına râm olacaktı.[2]
Kadın ve erkeğin birbirine karşı duymuş olduğu ilgi islam dinine göre ayıp,çirkin ve kötü bir ahlak değildir. İslâm dini insanı yaratılış icap ve zaruriyetiyle birlikte, olduğu gibi kabul eder. Yaratılışından verilen özellikleri bir kenara atıp ona meleki özellikleri de yüklemez. Tabi bunun yanında insanın zaruri ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak hayvanlaştırmaz.
Kur’an-ı Kerim’de: Kadınlar sizin için, siz de kadınlar için birer libassınız[3] buyrulmaktadır. mahremini haramdan koruyan ve onu helâl sınırları içinde barındıran bir örtüdür. “Onlar sizin örtünüz, sizler de onların örtülerisiniz” âyeti ile eşleri harama karşı birbirleri için örtü ilân eder. Çiftlerden her birinin diğerine örtü olması onu örtmesi, şehvet hislerinin açığa çıkıp onu kötü yollara düşmesini engellemek demek olduğu gibi, her birinin ötekine muhtaç olup birbirlerini her bakımdan tamamlaması manasına da gelir.
“Sizler her hangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer takva içinde olmak isterseniz, nâmahremlerinizle cazibeli ve çekici bir eda ile konuşmayın. Ki, kalbi bozuk olanlar bir ümide kapılmasın. Konuşurken ciddiyet ve ağırbaşlılıkla söz söyleyin” [4]
Erkek, kadını güzellik timsali olarak görür ve o güzelliği bir hazine olarak korur. Kadın da erkeğini yiğitlik, cesaret, sığınak timsali olarak tasavvur eder ve erkeğin koruması altında sağlam bir kaleye sığınmış, kendi devletine girmiş gibi olur. Kendine güven bulur. Erkek namusunu, şerefini, kıymetli neyi varsa hepsini kadına emanet eder. Kadın da kendisini güçlü kılan bu emanetleri canı pahasına korur ve gölge düşürmez. Erkek de kadını incitilmemesi gereken narin, mukaddes bir emanet olarak görür.
Kur’an-ı kerim’de erkeğin kadından üstün kılınmasının yorumu, yaratılıştaki sosyal statüden kaynaklanmaktadır. Peygamberlik, askerlik vs. bunlar kadının sosyal yapısına uygun olmadığı için Allah onu erkeğe vermiş ve bunu da ayetle vurgulamıştır.Sosyal çevre ve şartlar Kur’an ayetlerini de yorumlamamıza farklılıklar katmaktadır. Evlenme hürriyetinde islâmda bir istisna vardır. Müslüman bir kadın, Müslüman olmayan bir erkekle evlenemez. [5] Çünkü Müslüman bir kadın gayrimüslim bir erkekle evlenmesiyle islâm muhitinden çıkıp yabancı bir muhite girmektedir. Burada kadının dini ve islâm ananesi tehlike altındadır. Bu yüzden islâm dini buna izin vermemiş ve kadını sınırlandırmakla onun bazı haklarını da koruma altına almıştır.
[1]-(Topaloğlu, 1997:41)
[2]- (Yusuf, 12/23-24)
[3]- (Bakara, 2/187)
[4]-( Ahzab Sûresi, 33/32)
[5]- (Mümtehine, 60/10)
Kadın ilâhi rahmettir
Peygamber (saa) Açısından Kadının Görevleri
Kadının Erkeğin Yaşantısındaki Etkisi
Bir Kadının Azameti
Aile ocağında kadın hakları 1