İSLAMİ TESETTÜR NASIL OLMALIDIR-2
Buraya kadar kısaca örtünmenin farz oluşunu ve sınırları belli olmuştur. Hemen belirtelim ki bu hususta şer’i açıdan bir kısıtlama söz konusu değildir. Tesettürün şekli ve türü, örfe ve toplumsal şartlara bağlı bir şeydir. Tabiatıyla da örflerin ve toplumsal adabın farklılığı nedeniyle bir toplumda çarşaf giymek, bir toplumda başörtüsü ve pantolonla birlikte manto giymek, bir başka toplumda da burka vs. giymek en iyi tesettür sayılmaktadır. Nitekim zaman ve şartların da bu konuda etkisi vardır. Bir zamanda geleneksel tesettürlere önem verilirken, toplumsal ve kültürel şartların değişmesiyle bir başka zamanda geleneksel giysilere olan ilgi ve alâka azalabilmekte ve modern tesettürler tercih edilebilmektedir.
Buna göre; kadınların giysisi ve tesettürü, toplumdan topluma, ülkeden ülkeye ve hatta şehirden şehre değişebildiği gibi zamandan zamana da değişebilir.
Ancak şer’i açıdan değişmemesi ve her zaman sabit kalması gereken şey, tesettür ve örtünmenin aslıdır; şekli ve türü değildir.
Dolayısıyla Müslüman kadın, yaşadığı muhitin örfü ve toplumsal adabına uygun biçimde giyinerek de İslâmî tesettürünü koruyabilir. Çünkü İslâm, Müslüman kadının tesettürü ve elbisesinin türünü, şeklini, rengini ve modelini belirlememiştir; bu hususların seçimini, örfler, toplumlar, zamanlar ve mekânlara göre Müslüman kadına bırakmıştır. Aynı şekilde, tesettür ve elbisenin rengi ve diğer özellikleri hususunda da toplumsal adap ve gelenekler belirleyicidir.
Şer’i açıdan önemli olan, tesettürün tam ve istenilen düzeyde olmasıdır; renginin, türünün ve şeklinin hiçbir önemi yoktur. Nitekim İslâm"ın ortaya çıktığı ilk yıllarda Arap kadınları, başörtülerinin uçlarını başlarının üstüne atıyor veya arkalarına sarkıtıyorlardı.
Neticede yakaları ve gerdanları açık kalıyordu. Bunun üzerine Kur"an-ı Kerim, Müslüman kadınlara, başörtülerinin uçlarını yakalarına sarkıtmalarını ve böylece gerdanlarını örtmelerini emretti. Fakat başörtüsünün rengi, şekli ve detaylarıyla ilgili bir açıklamada bulunmadı.
Buna göre tesettürün seçimi, kadına bırakılmış bir konudur. Ancak bu bağlamda dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. O da şudur: Tesettürün türü ve şekli, tesettürün felsefesi ve hikmetine aykırı olmamalıdır. Müslüman kadın, şanına ve metanetine yakışır elbiseler giymelidir; şanına ve metanetine yakışmayan, tesettürün felsefesi ve hikmetine aykırı olan küçük düşürücü ve vücut hatlarını belli edici dar elbiselerden uzak durmalıdır.
İSLAMİ TESETTÜR NASIL OLMALIDIR-1
"Kadının adı yok", peki ya değeri?
Kadın-Erkek İlişkilerinde İffet
Kadın-Erkek İlişkilerinde İffet
Kadın-Erkek İlişkilerinde İffet