Evlilikte Edep
Ağır olmak, vakarlı olmak, terbiyeli davranmak, davranışlarında bireylere riayet etmek, her yerde ve herkesin yanında ölçüsünü bilmek, yerli yerinde konuşmak, insanlara saygılı davranmak ve benzeri şeyler, edebin mertebelerindendir.
Erkek, eşine, kadın kocasına, her ikisi çocuklarına ve çocukları da anne babasına karşı edepli olmalıdırlar.
Edep insanın değerini yükseltmekte, şahsiyet ve izzetini korumakta, sevgisini arttırmakta, dostlarını çoğaltmakta, insana ailesi ve toplum içinde şahsiyet sahibi kılmaktadır. Bütün bu işlerin yanı sıra edep, Hakk’ın rahmetini elde etmeye sebep olmaktadır. Edebe riayet de bir tür ibadettir.
Müminlerin Emiri (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Edepten daha yetkin bir soy şerafeti yoktur.”[1]
Müminlerin Emiri Ali (a.s) diğer bir hikmetli sözünde şöyle buyurmuştur:
“Başkası için beğenmediğin bir şeyi terk etmen, sana edep olarak yeter.”[2]
Müminlerin Emiri Ali (a.s) başka bir sözünde ise şöyle buyurmuştur:
“Güzel edep, soy şerafetinin yerine geçer. (Edep sermayesi olan kimse, şerafet üstünlüğüne sahiptir. Edebi olmayan kimsenin ise soy şerafeti yoktur).”
Aileyi İthamdan Korumak
Davranış, tavır, muaşeret, birbirine gidip gelmeler, İslâm'a göre aile veya bireylerin iftiraya maruz kalmayacağı bir şekilde olmalıdır.
İftira, ailelerin haysiyet temellerini yıkmakta, birçok zahmetlere, baş ağrılarına, hayatın acılarına sebep olmaktadır.
İnsan, belli bir program, iş veya şahsiyetle karşılaşabilir. Kendisi için hiçbir engel de olmayabilir. Ama olayın gerçeklerinden haberi olmayan diğerleri ve yersiz hüküm vermekten dillerini tutamayan kimseler, yavaş yavaş, bu programı diğer bir takım bulmacalarla birlikte, insanlar arasında yaygın hale getirebilir ve böylece de insanların özellikle de komşuların insana bakışını değiştirebilir.
Bu ise ailenin haysiyet ve kimliğine, telafi edilmesi mümkün olmayan bir darbe indirebilir. Aile bireylerinin geleceğini zarar ve ziyana sokabilir. Farz ediniz ki insan, iktisadi muaşeret ile ilgili veya ilişkiye dayalı bir program düzenlemek istemektedir veya çocuğu için bir yerden kız istemekte veya kızını evlendirmek istemektedir. Ama yersiz bile olsa, insan dikkatsizliği sebebiyle buna imkân verdiği için o olumlu harekete de engel teşkil edebilir.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Babam beni şöyle uyarmıştır: “Ey oğulcağızım! Her kim kötü bir arkadaşla arkadaşlık ederse, esenlik içinde kalamaz. Her kim kötülük yerlerine girerse, ithama uğrar. Her kim de dilini koruyamazsa pişman olur.”[3]
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“İnsanlardan, iftiraya en evla olan kimse, iftira ehliyle oturup kalkan kimsedir.”[4]
Müminlerin Emiri (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Her kim kendini iftira yerinde karar kılarsa, kendisi hakkında kötü zanda bulunan kimseyi kınamamalıdır.”[5]
İmam Sadık (a.s) ilginç bir rivayette şöyle buyurmuştur:
“Şek yerlerinden sakının. Sizden biri annesiyle yolun üzerinde durmasın. Şüphesiz herkes, onu tanımamaktadır.”[6]
Evet, hakikati bilmeyen cahil bir insanın, halk arasında, “falan kimse, yabancı bir kadınla gülüp oynaşıyordu, dolayısıyla doğru bir adam değildir. İnsanlar onun hakkında dikkat etmelidir. Sakın o başkalarının namusuna bir darbe indirmesin?” diye söylenti çıkarabilir.
Evin erkeği, evin kadını ve evin çocukları iftira yerlerinden, haysiyetlerinin çiğneneceği yerlerden sakınmalıdırlar. İslâm bu konu hakkında çok sıkı davranmıştır.
[1] Bihar, c. 72, s. 67
[2] a. g. e.
[3]- Bihar, c. 72, s. 90
[4]- a. g. e.
[5]- a. g. e.
[6]- Bihar, c. 72, s. 91
Evlilikte Yaş Farkı -4
Evlilik Büyük Bir İbadettir
Evlilik Şifadır
Evlilik ve Çocuk Terbiyesi
Evlilikte Fakirlik 3