Büyük Bedir Savaşı-4
Resulullah (s.a.a) müşrik esirlerle ilgili özel bir açıklama yaptı. Bu açıklamaya göre on tane Müslüman çocuğa okuma-yazma öğreten esirler bu hizmetleri ile fidyelerini ödemiş sayılarak serbest kalacaklardı. Böylelikle Hz. Peygamber İslâm inancının hoşgörüsünü, eğitime ve uygar insan yetiştirmeye yönelik teşvik edici tutumunu kanıtlıyordu. Geride kalan esirlerin ise kurtarmalık fidyelerini dört bin dirhem olarak belirledi. Bu karar, Resulullah'ın (s.a.a) kızı Zeyneb'in kocası olan Ebu'l-As'ı da kapsıyordu. Hz. Peygamber onu diğer müşrik esirlerden ayrı tutmamıştı.
Resulullah'ın (s.a.a) kızı Zeynep, esir kocasını serbest bıraktırmanın fidyesi olsun diye gerdanlığını gönderdi. Hz. Peygamber kızının gönderdiği gerdanlığı görünce eşi Hz. Hatice'yi hatırlayarak ağladı ve Müslümanlara dönerek: "Eğer bu kızımın esirini serbest bırakmayı ve gerdanlığını geri vermeyi uygun görüyorsanız öyle yapın!" dedi.
Rahmet Peygamberi'nin Müslümanlara yönelik bu talebi ne kadar kolaydı. Serbest kalan Ebu'l-As, Resulullah'a (s.a.a) verdiği söz uyarınca Zeyneb'i Medine'ye göndermek üzere hemen Mekke'ye hareket etti.
Zafer ve açık fetih müjdesi Medine'ye doğru dalga dalga yayıldı. Yahudilerin ve münafıkların kalpleri endişe ve korku ile titredi. Zafer haberini yalanlamaya çalıştılar. Öte yandan Müslümanlar sevinç ve sürurla coşarak savaşın muzaffer önderi olan Hz. Peygamber'i karşılamaya çıktılar.
Mekkeliler ise derin bir acıya gömülmüşlerdi. Şehrin havası üzerine hüzün çökmüştü. Yedikleri darbenin etkisi ile müşrikler kendilerinden geçmiş, akıllarını yitirmişlerdi. Mekke'nin bütün evleri ile çevresi mateme bürünmüştü.
Kur'ân-ı Kerim'in ayetleri bu kader belirleyici savaş ile ilgili açık naslar içerir. Bu ayetler olayların ayrıntılarını anlatır, Rabbine samimiyetle bağlı Müslüman ümmetin, ilâhî risaleti yayma yolunda gördüğü ilâhî desteği açık bir dille ifade eder.
Hz. Ali (a.s) bu büyük savaşta İslâm'ı savunmak için olanca gücünü ortaya koydu, ya zafer ya ölüm, diyerek kendini savaşa attı. Savaş başlamadan önce Velid b. Utbe'yi ikili dövüşmede öldürdü. Ayrıca amcası Hamza ile Ubeyde b. Haris'e rakipleri Şeybe ve Utbe'yi öldürmede yardımcı oldu. Şeyh Mufid, Hz. Ali'nin (a.s) Bedir Savaşı'nda öldürdüğü otuz altı kişinin adını sayar. Öldürülmelerine katkıda bulunduğu kişiler bu hesabın dışındadır. İbn-i İshak: "Bedir Savaşı'nda ölen müşriklerin çoğunluğunu Hz. Ali öldürdü." diyor.
Bu hezimet, Kureyş kabilesini ticaret güzergâhını Şam'dan Irak yönüne değiştirmeye başvurmak zorunda bıraktı. Çünkü artık Müslümanlar güçlü bir varlık oldular ve bu varlık Arap Yarımadası toplumunun birleşimi üzerinde etkili bir konum kazanmıştı. Öyle ki, bu varlık yavaş yavaş gücünü gösterirken, Kureyş kabilesi Arap kabileleri arasında sahip olduğu ürkütücü imajını günden güne kaybediyordu. Bu arada gerek Müslümanlar arasında ve gerekse Müslümanlar ile önderleri Resulullah (s.a.a) arasındaki bağlar güçlenmeye başlamıştı.
Büyük Bedir Savaşı-3
Büyük Bedir Savaşı-2
Büyük Bedir Savaşı-1