Hz. Fatıma’nın Siyasi Mücadelesi -1
Hz. Ali ve Fatıma (a.s), Resulullah (s.a.a)’in tekfin ve tedfin işlerini bitirdikten sonra, olup bitmiş bir işle karşılaştılar. Ebu Bekir hilafete tayin edilmiş ve Müslümanlardan bir grup da ona biat etmişti.
Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın bu durum karşısındaki yaptıkları ilk iş çağrıydı. Şöyle ki Hasan ve Hüseyin’in elinden tutarak Medine’nin ileri gelen kişilerinin evlerine gidip onları yardıma çağırdılar, Peygamber (s.a.a)’in tavsiyelerini onlara anlattılar.[1]
Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyuruyordu:
“Ey insanlar! Acaba babam Hz. Ali’yi hilafete tayin etmedi mi? Onun fedakarlıklarını unuttunuz mu? Babam; “Aranızda iki emanet bırakıyorum, onlara sarıldığınız müddetçe asla sapmazsınız; biri Allah’ın kitabı, diğeri ise Ehl-i Beyt’imdir” diye buyurmadı mı? Bizi yalnız bırakmanız, yardımınızı bizden esirgemeniz sizlere yakışır mı hiç?!”
Hz. Ali ve Hz. Fatıma (a.s) bundan netice almayınca menfi mücadeleyi başlatmaya karar verdiler. Bir kaç gün böyle geçti. Bir gün Ömer, Ebu Bekir’e; “Ali ve yakınlarının dışında herkes sana biat etti, onlar biat etmezlerse, senin hükümetin sağlam bir temele oturmuş sayılmaz. Ali’yi çağır, onu biat etmeye zorla” dedi. Ebu Bekir, Ömer’in sözünü beğendi; bunun üzerine Konfoz’a şöyle dedi: “Git Ali’ye de ki; Resulullah’ın halifesi! biat etmen için mescide gelmeni istiyor!”
Konfoz, bir kaç defa Hz. Ali (a.s)’ın yanına gittiyse de Hz. Ali (a.s) Ebu Bekir’in yanına gitmekten imtina etti. Ömer çok sinirlendi, Halid bin Velid, Konfoz ve diğerlerini yanına alarak Hz. Fatıma’nın evine doğru gitti. Kapıyı çaldı ve; “Ya Ali! Kapıyı aç” diye bağırdı.
Hz. Fatıma (a.s) çok rahatsız olduğu halde kapının arkasına gelerek; “Ey Ömer! Bizimle işin olmasın. Bırak kendi işimizle uğraşalım” dedi.
Ömer; “Kapıyı aç! Yoksa evi yakarım!!” dedi.[2]
Fatıma (a.s); “Ey Ömer! Allah’tan korkmuyor musun? İzinsiz olarak evime mi girmek istiyorsun?!” dedi.
Hz. Fatıma (a.s) her ne ettiyse Ömer’i kararından caydıramadı. Bilakis, Ömer, kapıyı açmadıklarını görünce; “Odun getirin de kapıyı yakayım!” dedi.[3]
Nihayet kapı açıldı, Ömer içeri girmek istedi. Hz. Fatıma (a.s) tehlikenin yakın olduğunu görünce erkekçe Ömer’in karşısında durdu. Halk gaflet uykusundan uyanır ve Ali’yi savunurlar diye ağlayıp feryat etmeye başladı.
[1] - El-İmamet-u ve’s- Siyase, c. 1, s. 12.
[2] - Ensab’ul- Eşraf, c. 1, s. 586. İkd’ul- Ferid, c. 5, s. 12. Şerh-i Nehc’ul- Belağa-i İbn-i Ebi’l- Hadid, c. 2, s. 56.
[3] - İsbat’ul- Vasiyye, s. 110. Bihar, c. 43, s. 197. el-İmamet-u ve’s- Siyase, c. 2, s. 12.
Fatımatü'z-Zehra (a.s) İlmi
Hz. Fatıma"nın Yüksek Ahlâkı
Hz. Fatıma'nın (a.s) Peygamber (s.a.a) Neznindeki Makamı
Tarihte Çok Ağlayanlar
FATIMET-UZ ZEHRA (s.a.)'IN KISACA HAYATI