Aşura: Ebedi Kıyam-7
Aşura Kıyamının Başlangıcı
Namazdan Önce
Hazreti İmam Hüseyin (as)’ın bazı yaranlarının şehadetinden sonra ok yağmurunun sabahında, amansız savaş, en iyi ensar ve yaranlarının şehadeti, İmam (as)’ın ordusunda bir açıklık meydana getirmişti. Savaşta onların cesareti ve özverileri, açlığa ve susuzluğa dayanmaları, silahların azlığı ve atların güç ve takatlarının kalmamasına rağmen düşmanın kalbini titretiyorlardı. Onlar öyle savaşıyorlardı ki görenler aslanların kalabalık bir şeride hamle ettiklerini sanırdı.
Ömer Saad’ın askerlerinden birine sordular: ‘ Allah’ın Resulü (saa)’ın oğluyla savaştın öylemi , yazıklar olsun sana’
Asker ona: ‘ Boş konuşma, eğer bizim gördüklerimizi görseydin ve orada olsaydın bizim yaptığımız işin aynısını yapardın. Karşı karşıyaydık avuçlarında kılıçları, aslanlar gibi kükrüyor, bir sağa bir sola saldırıyorlar ve kendilerini ölüme atıyorlardı. Onlar hiç sakınmıyorlar ve hiç vesvese, mal yada sığınma iznine boyun eğmiyorlardı. Ölümle onların arasına (şehadet arzusu) hiçbirşey engel olamazdı. Eğer biraz dostluk gösterseydik hepimizi kılıçtan geçirirlerdi’ (eğer yüzyüze savaşsaydık hepimiz öldürülmüştük. Çaresizce taş yağmuruna tutuyor yada grupça bir seferde saldırıyorduk.) Onları açıklayan şiir şöyledir:
Onlar savaş esnasında canlarını zırhlarının üstüne giyip, fedakarlıkta birbirlerinin önüne geçen bir gruplardı.
Yaranlarının Savaşında İmam (as)’ın Tavrı:
Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as) yaranları savaş meydanına giderken onları uğurluyor, teşvik ve dua ediyordu. Bazen de savaş meydanına gidip dostlarının başını dizine koyarak fedakarlıkları ve canlarını feda ettikleri için onlara teşekkür ediyordu.
Semavi’nin yazdığına göre: Hz. İmam Hüseyin (as) Aşura günü yürüyerek şehid olan sevdiği yedi kişinin yanına gitti onlar şunlardır:
1- Muslim bin Evsece: Müslim şehid olduğu zaman Hazreti İmam (as), Habib bin Mezahir’in ittifakında bulunuyordu ve ona şöyle buyurdu: ‘Allah sana rahmet eylesin ey Müslim!’
2- Hurr bin Yezid Riyahi: Şehadet mertebesine ulaştığı zaman onun yanındaydı ve ona şöyle dedi: ‘Annenin koyduğu isim gibi sen hür ve özgürsün.’
3- Vazıh Rumi yada Eslem Türk: Şehadet mertebesine ulaştığı zaman Hz. İmam Hüseyin (as) yanına gitti ve kucağına aldı, yanağını yanağına dayadı.
4- Ceven bin Hevi: Hz. İmam Hüseyin (as) şehid olduğu zaman yanındaydı ve şöyle buyurdu: "اللهم بيض وجهه" Allahım! Yüzünü ak et!
5- Abbas bin Ali: O büyük insan şehadet derecesine ulaştığında Hz. Eba Abdullah Hüseyin (as) yanı başına geldi ve oturdu. Şöyle buyurdu: Şimdi (senin şehid olduğunu gördüğümde) belim büküldü ve gücüm azaldı.
Aşura: Ebedi Kıyam-6
Aşura: Ebedi Kıyam-5
Aşura: Ebedi Kıyam-4
Aşura: Ebedi Kıyam-3
Aşura: Ebedi Kıyam-2