Batı Medeniyetinde İslamın Rolü-3
Tarih bilimi açısından, Avrupa'da bilim hareketinin temellerini islamın atmış olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Batılı bilimadamları ve tarihçiler bu inkar edilmez gerçeği bizzat dile getirmekte, bunu açıkça ifade etmekten çekinmemektedirler. Müslümanların bilim ve teknik dalında kaydettiği ilerlemeleri bizzat batılı bilimadamlarından dinlemenin faydalı olacağını sanıyoruz.
Kültürel İnkılab
İslam dini zuhur ettiği ilk günlerden itibaren bilime fevkalade önem vermiş, bilim öğrenmeyi her müslümanın dini vazifeleri arasında saymış ve bu amaçla da bilim, kültür ve öğrenimin belli bir grubun tekelinde tutulmasını yasaklayarak bilim ve hikmet sahiplerini, bildiklerini başkalarına da öğretmeye ve değerli öğrenciler yetiştirmeye teşvik etmiştir.
Sevgili islam peygamberi bilim ve öğretim konusunda ahlaki ve ferdî açıdan herkesi teşvik etmekle kalmamış, müslümanların bilgi ve eğitim seviyelerini yükseltebilmek için pratikte de her fırsattan yararlanmıştır. Yüce İslam peygamberinin -sav- müslümanlara okuma yazma öğretme ve onların bilgili olmasını sağlama yolunda ne kadar titiz olduğunu görebilmek için islam tarihine bakmak yeter: Bedir savaşında müslümanlar Mekke müşriklerini yenmiş, birçoğunu da esir almıştı. Esirler arasında , gerekli meblağı ödeyerek kurtulabilecek parası olmayanlardan bazısının okuma yazma biliyor olması hz. Resulullah'ın -sav- dikkatini çekmişti; "On müslümana okuma yazma öğreten bir müşriğin serbest bırakılacağını" buyurduğunda herkes sevindi, çok geçmeden birçok sahabe okuma yazma öğrenmişti!
Resulullah -sav tarafından ilim şehrinin kapısı olarak tanıtılan hz. Ali -s- Nehc'ul Belağa'daki bir konuşmasında islam devletinin önemli sorumluluklarından birinin de bilim ve kültürün yayılmasına yardımcı olmak olduğunu hatırlatır ve şöyle der:
" Ey cemaat! Sizin benim üzerimde, benim de sizin üzerinizde hakkım vardır. Sizin benim üzerimdeki hakkınız daima hayır ve iyiliğinizi istemem, gerekli öğütlerde bulunmayı sizden esirgememem, gelirinizin ve milli servetlerin artmasını sağlamam ve cehalet içinde yüzmenizi önleyip, görgülü terbiyeli ve kültürlü olmanızı sağlamak için çaba göstermemdir..."[1]
Abbasi halifesi Memun hk. 215'te Bağdad'da, rasathanesi ve zengin bir kütüphanesi de bulunan büyük bir bilimevi (beytulhikmet) açmış ve bu bilimevine, bugünkü parayla bir milyon doları aşkın (200bin dinar) para harcamış ve dönemin çeşitli bilimlerine vakıf olan ve çok iyi dil bilen mütercim ve bilginleri dolgun maaşlarla bu öğretim merkezine istihdam etmiştir ki bu isimler arasında Huneyh, Bohtişa, İbni Tarık, İbni Mukaffâ, Haccac bin Metr, Sergis Rassi gibi bilimadamları vardır[2].
Halife Memun; İbni Tarık ve Haccac bin Metr gibi birçok dili mükemmel bilen araştırmacıları edebiyat ve tıp, felsefe, matematik, astronomi, fizik vb. bilimlerle ilgili Hint, Pehlevi, Keldani, Süryani, Yunan, Latin ve Fars dillerinde yazılmış kitapları bulup Bağdad'a göndermeleri için yabancı ülkelere yolladı, böylece kısa zamanda Bağdad kütüphanesi dünyanın en değerli ve en nadide eserlerinin bulunduğu bir bilim hazinesine dönüştü. 20. yy. Ansiklopedisi c: 6 s: 329'da bu şahısların Bağdad'a gönderdiği kitapların miktarının "100 deve yükü" olduğu kayıtlıdır.
Evet, baştanbaşa bütün Avrupa'da bir tek kültür ve eğitim birimi yokken müslümanların şehirlerinde çok sayıda bilim, kültür ve eğitim merkezleri vardı ve bütün bilim dallarında uzmanlar ve mahir üstadlar yetiştirilmişti. Haçlı savaşlarının başlamasıyla birlikte islam medeniyeti ve aydın islami düşünceler islam sınırlarının ötesine akmaya başladı ve cehalet karanlığına gömülmüş olan ortaçağ Avrupası islam bilimlerinden doyasıya faydalanma fırsatını yakalamış oldu.
[1]- Nehc'ul Belaga Şerhi: İbni Ebi'l Hadid c: 2 s: 189.
[2]- Medeniyet Tarihi: Wıll Dorant c: 11 s: 147.
Batı Medeniyetinde İslamın Rolü-2
Batı Medeniyetinde İslamın Rolü-1