• Nombre de visites :
  • 2705
  • 26/2/2011
  • Date :

  Beklenilen Mehdi (af)-1

beklenilen mehdi (af)

        Ehl-i Sünnet'in Şia'ya karşı tenkit mahiyetinde ileriye sürdükleri konulardan birisi de beklenilen Mehdi (a.s) konusudur. On iki asır boyunca bir insanın halkın gözünden uzak yaşayabileceğini uzak bir ihtima! gördüklerinden ve hatta bazıları bunun muhal olduğuna inandıklarından bu konuda Şia'yı alaya ve istihzaya almaktadırlar. Hatta bazı çağdaş yazarlar "şiilerin, tarih boyuncabaşta bulunan hükümdarlar tarafından çeşitli zulüm ve tecavüzlere maruz kaldıklarından kendilerine teselli vermek amacıyla onları bu zulümlerden kurtararak düşmanlarından intikam alacak ve yeryüzünü adalet le ve eşitlikle dolduracak Mehdiy-i Muntazar inancını geliştirmişlerdir." diyecek kadar ileri gitmiştir.

        Şu son zamanlarda özellikle de İran İslam İnkılabı'ndan sonra Mehdiy-i Muntazar (a.f) hususundaki söz ve konuşmalar çoğaldığından her yerde müslümanlar ve bilhassa da kültürlü gençler Mehdi inancının hakikatinin ne olduğu ve bunun İslami bir inanç olup olmadığını sormağa başlamışlardır.

        Mehdi konusunda eski ve yeni Şia alimleri tarafından geniş kitap ve eserler yazılmış olmasına [1] ve bazı münasebet ve yerlerde teşkil edilen çeşitli konferanslarda ulema tarafından yapılan açıklamalara rağmen yine de bu konu Ehl-i Sünnet'ten bir çoklarının nezdinde belirsiz ve karışık bir mevzu olarak değerlendirilmektedir. Nedeni ise onların bu husustaki hadisleri duymaya adet edinmemiş olmalarıdır. O halde İslami inançlarda Hz Mehdi (a.f) inancının hakikat ve yeri nedir? Bu konuyu iki bölümde inceleyeceğiz:

        a) Kitap ve Sünnet'te Hz. Mehdi'nin (a.f) yeri.

        b) Hz. Mehdi'nin (a.f) hayat, gaybet ve zuhuru.

        Birinci konuya gelince Şia ve Ehl-i Sünnet Hz.

Resulullah'ın ashabım Mehdi ile müjdeleyerek onun ahir zamanda zuhur edeceğini bildirmiş olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Şia ve Ehl-i Sünnet Hz. Mehdi (a.f) ile ilgili hadisleri kendi Sihah ve Müsnetlerinde tahriç edip nakletmişlerdir. Bu konuda da ben taahhüt ettiğim üzere sadece Ehl-i Sünnet'in kendi nezdinde sahih ve sabit olan hadislere istinat edeceğim:

        Ebu Davud'un Sünen'inde bu konuda Hz ResuluHah'tan (s.a.a) nakledilen bir hadis şöyledir.

"Eğer dünyanın ömründen bir gün bile kalsa Allah-u Teala o günü uzatacak ve benim Ehl-i Beyt'imden ismi benim ismim, babasının ismi de benim babamın ismi olan birisini gönderecektir, O, yeryüzü zulüm ve tecavüzle dolduktan, sonra tekrar adalet ve eşitlikle dolduracaktır ,"[2]

        Ayrı bir rivayete göre Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor.

       "Biz öyle bir Ehl-i Beyt'iz ki, Allah-u Teala dünya yerine ahireti bizim için seçmiştir, Benden sonra benim Ehl-i Beyt'im şiddetli bela ve zulümle karşılaşacaklardır, Sonra doğu tarafından siyah bayrakları olan bir kavim gelecektir, Onlar hayrı talep edecekler, ama onlara verilmeyecektir, Onlar harp edip zafere ulaşacaklar, O zaman onların istedikleri şeyi verecekler, ama onlar kabul etmiyeceklerdir, Onlar onu (o siyah bayrağı) benim Ehl-i Beyt'irnden olan birisine verecekler, O yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracaktır.


[1] - Örneğin şehid M. B. Sadr'ın yazdığı "Yaşayan Mehdi" kitabı

[2] - Sünen-i Ebu Davud, c.2, s.422.

Zuhuru Beklemenin Gerçeği-1

Yeryüzü Adaletle Dolacak

Yeryüzü Hüccetten Yoksun Olmaz-2

Kitap ve Sünnette Hz. Mehdinin (a.f)-4

İmam Mehdi (af) İle Mülakat

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)