Saygı ve İhtiram-2
Büyüklere saygı ve küçüklere sevgi, İslam’ın ahlâkî düsturlarındandır. Bu ahlâk, aile ocağını sıcak ve mutlu hale getirir. Bu, İmam Sadık (a.s)’ın tavsiyesidir:
“Büyüklerimize saygı göstermeyen ve küçüklerimize merhamet etmeyen bizden değildir.”[1]
Bu sözü de İmam Ali (a.s)’den belleyelim:
“Alim ilmi için, büyük de yaşı için ihtiram edilir.”[2]
Eğer gençler, yaşlıların kıymetlerini bilmeseler ve onların makamlarına saygı göstermeseler, hem insanî bağların sevgi köklerini koparırlar, hem yaşlıların şefkat, sevgi ve tecrübelerinden mahrum kalırlar, hem de değerlere karşı duyarsızlık ve vurdumduymazlıklarını imzalamış olurlar. Hz. Ali (a.s) sözlerinin birinde, zamanın bazı durumlardan yakınırken, halkın kaba ve hoş olmayan davranışları ile ilgili olarak bu iki meseleye işaret etmiştir. Yani:
1- Küçüklerin büyüklere karşı saygısızlıkları
2- Zenginlerin ihtiyaç sahiplerine bakmamaları.
“Siz öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki... küçükler büyüklere saygı göstermiyor ve zenginler de fakirlerin nafakasını üstlenmiyorlar.”[3]
Ana-babaya Karşı
Yaşlılar genel itibarıyla saygıdeğer insanlardır. Fakat anne ve baba olsalar, vazife daha ağır olur ve sorumluluk iki katına çıkar. Kur’ân-ı Kerim, yaşlı ana-babaya karşı, sert ve kırıcı tavırlardan nehyetmekle beraber, onlara karşı iyi söz söylemeye, güzel ve uygun bir sesle konuşmaya, alçak gönüllü ve mütevazı olmaya, şefkat kanadını germeye, hayırlarını istemeye ve onlar hakkında dua etmeye davet etmektedir. Allah-u Teâla’nın fermanı şöyledir:
“Eğer ana-babadan biri ya da her ikisi yanında yaşlılık çağına ererlerse, sakın onlara “öf” bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.
Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: “Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et” diyerek dua et.”[4]
Yaşlı ana-babaya karşı gösterilecek saygı ve edep; onları isimleriyle çağırmaman, ihtiramları için ayaklarına kalkman, onların önünde yürümemen, onlarla yüksek ve azarlayıcı konuşmaman, ihtiyaçlarını gidermen, onlara hizmet etmeyi büyük bir vazife olarak telakki etmen ve yaşlılık çağında onları koruyup gözetmendir.
Bir hadiste İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Babam; babasıyla birlikte yol giden ve babasının koluna yaslanmış olarak yürüyen bir genç gördü. Babam, hayatta olduğu müddetçe, babasına yaptığı bu saygısızlıktan dolayı o gençle konuşmadı.”[5]
Onları incitmek ve onlara itaatsizlik yapmak, haram olduğu, kınanıldığı ve ondan nehyedildiği gibi, onların gönüllerini almak, rızalarını kazanmak ve onlara iyilik yapmak da tavsiye edilmiştir. Böyle bir davranış, çocukların cennete girmelerine sebep olan bir davranış olarak sayılmıştır.
[1] Bihar, c. 72, s. 138
[2] Gurer’ul-Hikem, H: 11007, Danişgah baskısı
[3] a. g. e, H: 3857
[4] İsra / 23,24
[5] Bihar, c. 71, s. 64
Saygı ve İhtiram-1
ANA-BABAYA İYİLİK VE SAYGI
YAŞLILARA DAVRANIŞ–7