"SAMED"
* Davud b. Kasım el-Caferî şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer Sani (Muhammed b. Ali aleyhisselâm)'a dedim ki: Sana kurban olayım "Samed" ne anlama gelir? Buyurdu ki: «Az çok her şeyde başvurulan efendi demektir.»
* Cabir b. Yezid el-Cu'fî şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’a. "Tevhidle ilgili bir mesele" hakkında bir soru sordum.
Buyurdu ki:
«Allah, yüce isimlere sahiptir ve kullar O'nu bu isimlerle çağırırlar. O'nun hakikati yücedir. O birdir. Birliğiyle tektir. Ardından birliğini yarattıkları üzerinde tatbik etti. O birdir, Sameddir. Kuddûstür (eksikliklerden münezzeh, pak). Her şey O'na kulluk eder, her şey O'na muhtaçtır. O, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.»
[Aşağıdaki değerlendirme Kuleynî'ye aittir.]
Samed sıfatının doğru te'vili budur. Müşebbihe mezhebinin, Samed sıfatını: Boşluğu bulunmayan dolu şeklinde yorumlaması doğru değildir. Çünkü bu anlam da Samed sıfatı ancak cisimlerin niteliği olabilir. Ulu Allah, bu tür nitelemelerden münezzehtir. O, zihinlerin sıfatlarını algılamaktan veya azametinin gerçek mahiyetini kavramaktan münezzehtir.
Eğer Samed sıfatının yorumu, içi dolu şeklinde olsaydı bu, "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur." (Şura, 11) ayetiyle çelişecekti. Çünkü bu, içi dolu olup boşluk bulunmayan-cisimlerin niteliğidir. Allah ise bundan yücedir, uludur.
Bu hususta aktarılan kimi rivayetlere gelince İmam ne söylediğini herkesten daha iyi bilir. İmam'ın söylediği şudur: «Samed, ihtiyaç için başvurulan efendi demektir. Bu, kelimenin doğru anlamıdır. "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur." (Şura, 11) ayetiyle de örtüşmektedir. Sözlükte Masmud, kastedilen anlamına gelir. Ebu Tâlib, Nebi (sallallahu aleyhi ve âlihi)’yi övdüğü şiirlerinden birinde şunları söylüyor: "Başına taşlar atmak için yöneldikleri Akabe cemresine Andolsun ki..." Şiirin orijinalinde geçen el-Cindal sözcüğü, el-Cimar diye de adlandırılan küçük çakıl taşları anlamına gelir. Cahiliye şairlerinden biri de şöyle demiştir: "Mekke'nin etrafında Allah için ibadet maksadıyla yönelinen açık bir ev olduğunu sanmıyorum." İbn Zibirkan şöyle der: "Ruheybe herkesin yöneldiği bir efendiden başkası değildir." Şeddadb. Muaviye, Huzeyfe b. Bedr hakkında şöyle der: "Bir kılıcı başının üzerine kaldırdım ve ona dedim ki / Ey Huzeyfe, tut şunu ki sen yönelinen bir efendisin." buna benzer örnekler çoktur. Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yöneldiği efendidir. Cinlerden ve insanlardan bütün varlıklar ihtiyaçlarını karşılamak için O'na yönelirler. Zorluklar karşısında O'na sığınırlar. Huzuru, rahatı ve nimetlerin devamını Ondan beklerler, belâları başlarından savmasını O'ndan dilerler.
Gözler Onu Göremez
Allah Ancak Kendisiyle Bilinir
Müslüman Allahın Adını Coşkuyla Anar
Tevhid İnançında Birleşmek 3
Allah’ın İsimlerinden MUCİB