Kim Hüseyin’im İçin Ağlayacak
Hz. Peygamber (s.a.a), Hüseyin (a.s)’ın şehit olacağını ve çekeceği diğer musibet ve sıkıntıları kızı Fatime (a.s)’a haber verdiğinde Fatime (a.s) çok ağladı ve şöyle dedi:
“Bu sıkıntı ve musibetler ne zaman vuku bulacaktır?” Peygamber (s.a.a); “ Ben, sen ve Ali dünyada olmadığımız bir zamanda” buyurdular.
Fatime (a.s) bu sözü duyunca ağlaması daha çoğaldı. Sonra; “ Kim Hüseyinime ağlayacak ve onun için yas tutacaktır.”dediğinde de Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular:
“Fatimeciğim! Ümmetimin kadınları, Ehl-i Beyt’imin kadınlarına, erkekleri de erkeklerine ağlayacaklar. Her yıl onun yasını yenileyecekler (canlandıracaklar). Kıyamet günü olduğunda sen kadınlara şefaat edeceksin, ben de erkeklere. Kim Hüseyin’in sıkıntı ve musibetine ağlamış olursa, onun elini tutup cennete götüreceğiz. Fatimeciğim! Kıyamet günü, Hüseyin’in musibetine ağlayan göz dışında bütün gözler ağlayacaktır; o göz cennet nimetlerine ulaşmak için gülecektir.”[1]
İmam Hüseyn (as)’ın Ashabının Vefakarlığı
Aşura gecesi, İmam Hüseyn (a.s)’ın ashabının her biri bir dil ile kendi vefakarlıklarını ilan ettiler. İmam’ın ashabından olan Muhammed bin Buşr-i Hazremi’ye, “Rey sınırlarında oğlun kafirlerin eline esir düşmüştür” diye yeni bir haber ulaştı. Muhammed bu haberi duyunca şöyle dedi: "Onun ve kendimin mükafatını Allah’tan istiyorum. Ben oğlumun esir olmasından sonra yaşamamı istemiyorum."
İmam Hüseyn (a.s) onun sözünü duyduğunda şöyle buyurdu: “Bey’atimi senden kaldırdım, sen serbestsin, git oğlunu kurtarmak için çalış.”
Muhammed bin Buşr, İmam’ın sözlerine karşılık şöyle dedi:
“Eğer senden ayrılmış olursam, yırtıcı hayvanlar beni diri-diri parçalayıp yesinler!”
İmam Hüseyin (a.s), değeri bin dinar olan beş tane Yemen kumaşını ona verip şöyle buyurdu:
“Bunları diğer oğluna ver de bu elbiseleri düşmana hediye vererek kardeşini esaretten kurtarsın.”[2]
[1]- Bihar’ul-Envar, c. 44, s. 292
[2]- Bihar’ul-Envar, c. 44, s. 394.
Hüseyin’in (a.s) Şehid Edildiği Gün
İmam Hüseyin'e Ağlayan Kimse