Kur’an-ı Kerim’de Aile Tarihi-5
Musa, Mısır’a girişinden önce Tuva’da Peygamber kılındı. Mucizeler’le donatıldı. Yusuf’un torunu babasının Firavun’a karşı verdiği mücadele meşalesini yeniden yakmakla görevlendirildi. Annesinin, ablasının kardeşi Harun’un beldesine giderken artık ailesinden başka bir de hanımı vardı yanında. Şöyle selendi:
-Rabbim, göğsümü genişlet. İşimi kolaylaştır. Dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun’u da bana yardımcı ver. Beni O’nunla desdekle, elçilik işinde onu bana ortak et ki seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz sen bizi görmektesin.
Allah Musa’nın duasını kabul etti.İkisine de seslendi:
-Seni kardeşinle desdekledim.Azgınlık eden Firavun’a gidin. O’na önce yumuşak söyleyin.
Kabil, Kabil kavgası nerede, Yusuf’un kardeşlerinin ona tuzağı nerede, Harun ile Musa’nın Tevhid’i kavgada dayanışması nerede? Firavun bütün desiselerine rağmen Musa-Harun ikilisinin eşsiz mücadelesine yenik düştü. Musa, Harun ve inananlar evlerini Mescidler edindiler. Firavun’un güvendiği sihirbazlar bile Musa-Harun ikilisinin Rabbine secdeye kapandılar. Firavun için tek çare onları ülkeden sürmekti. Bütün Beni İsrail oymağını kovaladı. Musa’nın Önderliğinde Kızıl denizi Allah onlar için yardı ve Firavun’u o suda boğdu.
Toplumunu uzun süre eğitme imkanı bulamamıştı Musa. Tam inanmamakla beraber davanın sempatizanları da onlarla birlikte gelmişlerdi. Bu nedenle çölde uzun yıllar gerçek inananlar ile menfaatleri gereği onların peşlerine takılanları eğitmekle uğraştı bu ikili.
Tur Dağı’na Tevrat’ın levhalarını almaya gittiğinde Harun’u çok zor durumda bıraktı. Samiri eli ile yaptığı bir buzağının Musa’nın Tanrısı olduğunu iddia ediyordu. İsrail’in çocuklarını O’nu ilah edinmeye davet ediyordu. Musa döndüğünde bu hazin tabloyu gördü. Kardeşine çıkıştı. Sakallarından tutarak
-Ey anamın oğlu, onların sapıttığını görmedin mi? Sen Emrime karşı mı geldin?
-Öyle deme ey anamın oğlu, saçımdan sakalımdan tutma. Doğrusu İsrailoğulları’nın arasına ayrılık soktun demenden korktum. Ey anamın oğlu, bu toplum beni zayıf bıraktı. Az kalsın öldürüyorlardı. Bana düşmanlarımızı sevindirecek şekilde davranma. Beni bu zalim milletle bir tutma.
Allah yıllar sonra İshak’ın soyundan İbrahim’in duasına icabeti sürdürdü. Davut, Calud’u öldürdü ve Allah Davud’a resulluk verdi. Ve soyundan Rasul bir evlat bahşetti. Süleyman.
Eyyub’u Allah elçi edindi. Hanımı üzerine yaptığı bir yemini yerine getirmesini istedi. Sadece şeklini. Bir demet çöp alıp O’nunla eşine vurdu. Ahdine sadık kalmış, yemininin zahirini korumuş oldu.
İsrail’in yaşlı Peygamberi Zekeriyya. Allah O’na İbrahim Peygamber’e verdiği gibi ihtiyarlık çağında Yahya’yı müjdeledi.
-Kitab’ı kuvvetle tut, diye seslendi Yahya aleyhisselam’a Allah.
Beyt-i Maktis’te Meryem’i , güzel bir bitki gibi, Allah’a adanmış bu çocuğu büyüttü Peygamber Zekeriyya. İmran’ın hanımı Allah’a bir adakta bulunmuştu.
-Karnımda olanı sana adadım, O’nu kabul et.
O’nu doğurunca şöyle seslendi:
-Ya Rabbi kız doğurdum. Kız erkek gibi değildir, ama adağım adak. O’na Meryem adını verdim. O’nu da soyunu’da racim şeytan’dan sana sığındırırım.
Kur’an-ı Kerim’de Aile Tarihi-1
Evlilikte Sadakat