Söz Verme Sorumluluğu
"Kendisinden bir şey istenen kimse, yapacağına söz vermedikçe, özgürdür."
Açıklama: İslam verilen söze uyulmasına çok dikkat etmiştir, öyle ki, müslümanlarla müslüman olmayanların belirgin özelliklerinden biri olarak sayılmıştır. Müslüman bir işi yapmaya söz verdimi, ne pahasına olursa olsun o işi yapmalı verdiği sözü yerine getirmelidir.
Böylece müslüman kesinlikle sözüne ve anlaşmalarına dikkat etmelidir, söz ve sözleşmelerini önemsemeyerek İslam emirlerine karşı duyarsız olmamalıdır.
O halde birisi sizden bir şey isterse düşünmeden ölçüp biçmeden onu yapacağınıza söz vermeyin. Söz vermeden önce o işi yapıp yapamayacağınızı iyi düşünün. Söz verdiğiniz adam size güvenerek program yapmıştır veya sorunun çözümü için sizin yardımınızı beklemektedir. Siz verdiğiniz sözü yerine getirmezseniz o kişiye kişisel, ailevi veya toplumsal açıdan telafisi mümkün olmayan zarar vermiş olabilirsiniz. Mümin bir müslüman ise bir din kardeşine herhangi bir zarar vermek istemez. İmam Ali (a.s) sözünde durmanın önemini ve değerini sözünde durmamanın ise çirkinliğini, iyi olmadığını vurgulamamak için bu buyruğunda konuyu farklı bir şekilde ele almıştır: "Sizden birşey istendiğinde yapacağınıza söz vermediğiniz sürece özgürsünüz/serbestsiniz". Yani bu isteği kabul edip etmemekte serbestsiniz, özgürsünüz. Ama yapmaya söz verdiğiniz andan itibaren artık serbest değilsiniz, verdiğiniz sözü yerine getirmekle yükümlüsünüz.
Ne olursa olsun verdiğimiz söze, yaptığınız sözleşmeye uymak zorundasınız. Ama ne yazık ki günümüzde müslümanların en az önemsedikleri bazen de hiç önemsemedikleri şey verdikleri sözü tutmamalarındandır, adeta hiç bir taahhütte bulunmamış gibi davranmalandır. İşte müslümanların hayatı boyunca bedbaht olmasına yol açan şeylerden birisi de budur. Peygamber efendimiz (saa) verdiği sözü yerine getirmemeyi münafıklık belirtisi olarak addetmiştir. Yani böyle bir kişinin yaptığı ibadetler, maalesef yeterli değildir, illa ki bir müslüman her şeyden önce sözüne sadık olmalıdır.
Sevgili gençler, siz gelin dürüst olun yapamayacağınız bir şeyin sözünü vermeyin, verirseniz de zararınıza bile olsa ne yapıp edip sözünüzü yerine getiriniz.
İman ve Doğru Konuşmak
"Doğru konuşmayı; sana zarar verse bile, yalan konuşmaya, sana yarar sağlasa bile tercih etmen iman belirtisidir."
Gerçek mümin bir müslümanın, yani sağlam ve dürüst bir imanı olan kişinin, diğer imansız veya gevşek imanlı kişilerden ayırt edilebilecek belirti¬leri vardır.
Bu belirtilerden birisi de şudur ki: İmanlı (mümin) bir kimse gerçek yararı Allah'ın emirlerine itaat etmede ve gerçek zararı Allah'ın emirlerine uymamada görür. Allah bize daima doğru konuşan olmamızı, yalancılık¬tan kaçınmamızı emrettiği için imanlı bir müslüman hiç¬bir zaman bu emrin tersine davranmak istemez. Öyle ki eğer olur da doğruyu söylemek zararına ve yalan söyle¬mek yararına olsa bile yalan konuşmanın yararından vazgeçer ve doğruyu söylemenin zararına razı olur. Çünkü mümin gerçek zarar ve yararı sadece Allah ka¬tında arar.
Bir Gencin Görevleri
Gençlerde Ahlak Eğitimi